Hakkarili olmak ayrıcalıktır diyoruz. Biz Hakkarililer farklı bir toplumuz diyoruz. Misafirperverlik, dayanışma, dostluk, iyilik bizden sorulur diyoruz. Bunları söylerken de eksikliklerimizi, yanlışlarımızı göremiyoruz.
Bugün çok doluyum ve içimi dökmek istiyorum.
KİRA ACIMASIZLIĞI
Sobalı bir evimizi 600-800 arası kiraya veriyoruz. Kaloriferli dairelerimizin fiyatları ise bin liranın üzerinde. Yani İstanbul fiyatlarıyla adeta yarışıyoruz. İlimize tayinci olarak gelen tüm memurlar bu konuda bizlerden şikayetçidirler.
BİRBİRİMİZİ İHBAR EDİYORUZ
İlimizde Valilik, Askeriye ve Emniyet yetkililerine ziyaretlerimizde hep birbirimizi şikayet ve ihbar ediyoruz. “Onu ciddiye almayın, desteklemeyin o HDP’lidir, terör yanlısıdır, şu yakını dağdadır” gibi… Ve hele hele içimizden biri maddi olarak azıcık varlıklı olmuş ise ona her türlü çamuru atabiliyoruz.
DERNEKLERİMİZİ YAŞATMIYORUZ
Her ilin tüm metropollerde denekleri var iken bizim sadece İstanbul, Antalya, Mersin, İzmir ve Ankara’da var. Ankara’daki hem var hem yok. Büyük bir hevesle, fedakarlıkla açıldı ama yaşatılamadı. Aylık 20-30 lira üye aidatı vermekten aciz bireyleriz. Faysal Bilmece emekli maaşıyla derneğin kapısına kilit vurulmaması için çabalıyor.
MAHÇUP OLDUK
Ankara Hakkarililer Derneği yararına kadına şiddet konulu çok güncel ve anlamlı bir tiyatro etkinliği tertiplendi. Kızılay’da düzenlenen geceye sadece 8 kişi katıldı. Ankara’da ikamet eden 5 bin Hakkariliden sadece 8 kişi iştirak etti.
ZEKİ NOYAN ÇILDIRDI
Hakkari sevdalısı, kentin fanatik amigosu, herkesin yardımına koşan Zeki Noyan; “Tüm organizasyonu ben yaptım. Herkese davetiye hazırladık. Bu dernek hepimizindir. Yaşatmak zorundayız. Sadece bin üye ayda 20 lira destek olsa aylık kasamıza girecek rakam 20 bin lira olur.
Biz bu para ile burada eğitim gören öğrencilerimize burs, hasta ve maddi gücü olmayan insanımıza yardım edebiliriz. Dernek için istediğimiz rakam sadece bir sigara paketi ücretidir. Yazıktır, günahtır kapanmasın. Tiyatro etkinliğimize HDP Hakkari Milletvekilimiz Dr.Sait DEDE, bin lira destek sundu. Kendisine teşekkür ediyoruz”dedi.
HAKKARİ BU MU?
Ankara Değişim Tiyatrosu Yöneticisi Serap Gültekin, benimle sohbet ederken yüzüm kızardı. İşte bayan Gültekin’in hepimizi utandıran sözleri; “Zeki bey böyle bir oluşum için bana geldiğinde doğrusu heyecanlandım. Kadına şiddetin olmadığı Hakkari ve oralı kardeşlerimize bir etkinlikte bir araya gelmek anlamlı olur diye düşündüm.
Günler öncesi hazırlıklara başladık. Hakkarilileri hem aşiret kültürü hem de dayanışma örnekleri açısından birlik ve beraberlik içinde hareket ettiklerini çok kalabalık olabileceğini düşündüm. Yani en az 300 kişinin gelebileceğini hesapladık. Bir elin parmakları kadar kişinin gelmesi bizi çok şaşırttı. Oysa tüm çabamız Hakkarililer Derneğine katkıydı. Hala şoktayım, Hakkari bu mu diye?”
DERNEK İŞİ TAM BİLMECE
Sempatik ve cana yakın karekter Faysal Bilmece ile Ankara’daki evinde buluşuyoruz. Bir dokundum bin değil on bin ah işittim. O kadar haklıydı ki… “Ankara hepimizin gelmek zorunda olduğu bir yer. Burada hemen hemen her hastanede birkaç Hakkarili görmek mümkün. Mazhar Özdinç ve yönetimi büyük bir fedakarlıkla bu oluşumun temelini attılar. Bizler yaşatamadık ve arkadaşlarımız pes ettiler. Kapanmasın diye ben tüm sorumluluğu üstlendim.
Sadece birkaç kişi aidat verebiliyor. Yani kiramızı bile karşılayamıyoruz. Çağrım şudur, nerede ikamet ederse etsin tüm Hakkarililer birleşerek güçlü bir kampanya ile şuan dernek olarak kullandığımız dairenin alımını yapmalıyız. Kira derdi olmazsa diğer masrafları aidat olmadan da ben maaşımla karşılarım”…
BU YAZI HERKESİ DÜŞÜNDÜRSÜN
Kızmaca, küsmece yok. Düğünlerde aynı halayda buluşarak, taziyelerde aynı fatihayı okuyarak birbirimizi çok sevdiğimizi kanıtlayamayız. Yaşamın gereksimleri vardır. Nerede olursak olalım birbirimizi doğru severek Muaffak olabiliriz.
Yanlışları tekrarlamadan birlik ve beraberliğimiz muhafaza etmeliyiz. Şikayet ve ihbar acizliktir. Masum ve doğru bir insanı yanlış ihbar eden kişi o makamın kapısını bir daha çalamayacağını da hesaba katmalıdır. Biz birbirimizi onure ederek büyürüz, çoğalırız…
