• BIST 8718.11
  • Altın 2240.86
  • Dolar 32.3271
  • Euro 35.1407
  • İstanbul 9 °C
  • Ankara 3 °C

Böyle ülkeye iç barış gelir mi?

H. Aziz Hatipoğlu

TV izleyen vatandaşlarımızın çoğu politikacılar arasındaki sert, seviyesiz ve ayarı kaçmış hakaretlere varan açıklamalarını izliyorlardır. Bu açıklamalardan sonra ülkenin birlik ve beraberliğinden bahsetmeleri halkın aklıyla alay etmek olmuyor mu?

Demokrasi güzel ve ideal bir yönetim şeklidir. Demokrasilerde kişi hak ve hürriyetleri bulunur ve kişi kendisine kanunlarla verilen yasal haklarını kullanır. Başkasının özgürlük ve hayat haklarına müdahale edilmediği sürece demokrasilerde kişi özgürdür, düşüncesini özgürce savunabilmektedir.

Demokrasi ile yönetilen özellikle batılı ülkelerde bu hak çok güzel kullanılmakta ve herkes yerini, söylediğini ve karşısındaki muhatabının hak ve özgürlüklerine saygı gösterir. Seviyesini korur.

Oralarda da partiler var. Ve oralarda da partiler iktidara gelmek için çabalar, çalışır ve rakibini haklı olarak eleştirir. Ama hiçbir AB ülkelerinde bizim ülkemizdeki kadar birbirlerini rencide eden, aşağılayan ve belden aşağı vuran konuşmalar, hakaretler yaşanmaz.

“Yapamazsan adam değilsin”, “diktatörün şeddelisidir, şeddelisi”, “bunlara üç koyun versen güdemezler”, “bunlar terör destekleyicidir”, “bunlar haramzadedir”, “en büyük yalancıdır”, “bunların cemaziyülevvellerini de biliriz”, “yalaka”, “vatan haini”, “siyasi mevta” “vatanseverler ve vatansızlar” ve daha onlarca hakaretamiz cümleleri birbirlerine söylemekte ve bunları TV başındaki milyonlar duyup gördükleri gibi gazete sayfalarında da okumaktadırlar.    

1950’li yıllarda İnönü-Bayar, 1970’li yıllarda Ecevit-Demirel, 1980’li yıllarda Demirel-Özal ve şimdi de Erdoğan-Kılıçdaroğlu çekişmeleri siyasetteki yerini almakta ve bir nevi kalındığı yerden bizdeki demokrasi anlayışı aynı yerde devam etmektedir.

İktidarlar vatandaşa hizmet için vardırlar. Hizmetlerinde olumlu olduğu kadar olumsuz yönlerde bulunabilir. Eksiklikleri yanlışlıkları pekâlâ bulunabilir. Ve iktidarlar parti programı çerçevesinde bu hizmetlerini sürdürür.

Elbet her partinin parti tüzüğü ve hizmet anlayışı farklıdır. İktidara gelen parti bu parti tüzüğü doğrultusunda hizmetlerini yapmaya çalışır. Muhalefette kalan partiler bunları eleştirir, eksik ve yanlışlarını hatırlatır ve hizmetlere kendi parti programı çerçevesinde bakar.

Her partinin zihniyet olayı da farklıdır. Kısacası iktidarlara o partinin zihniyet ve dünya görüşü hâkim kılınmak istenir.

Bizler ne yapıyoruz?

Türkiye’de iktidarlara hangi parti gelirse onun lideri yerden yere vurulur, ona en ağza alınmadık sözüm ona laflar edilir, hakaretlere varan saldırılarda bulunulur.

Sanki o partinin bir programı, siyaseti ve zihniyeti yokmuş gibi varsa yoksa lideri ile uğraşılır ve o ülkedeki bütün olumsuzlukların başı olarak görülür bir nevi halkın gözünden düşürülmeye çalışılır.

İktidardaki de bu oyuna gelerek o veya yardımcıları muhalefet liderine yüklenilir de yüklenilir. Ve tüm bunlar 75 milyon Türkiye vatandaşlarının gözü önünde yapılır.

Akabinde ülkedeki birlik ve beraberlikten dem vurulur.

Yani biraz önce ve özellikle Salı günleri partilerin grup toplantılarında sanki o konuşmalar yapılmamış, sanki o sözleri ben söylemişim gibi bu kez halktan birlik ve beraberlik için mesajlar ve demeçler iletilir. 

Bu ülke için özellikle bu dönemde birlik ve beraberliğin olmazsa olmaz sayıldığı zamanlarda halen birbirlerini aşağılayan ve halkın gözü önünde birbirlerine demediklerini bırakmayan sayın siyasilerimizi daha çok duyarlı olmaya, halkın sözüne ve ihtiyaçlarına derman olmaya ve yurttaki birlik ve beraberliği daha çok pekiştirmeye çağırıyoruz.

Sen-ben kavgasının yıllar yılı bu ülkeye zarardan fazla bir yarar sağlamadığını geçmiş deneyimlerden de mi halen kavramıyorlar.

Böyle konuşmaların bu ülkeye hiçbir yararının olmadığı ve böyle konuşma ve demeçlerle keza yine böyle bir ülkeye hiçbir zaman iç barışın gelinmeyeceğini bunlara kim ve nasıl, ne zaman söyleyecek. Bunlar bunun farkında değiller mi?

Yazık! Olan güzel ülkemize oluyor.

Allah’tan halk bunlar kadar birbirlerine karşı değil. Ve birbirlerine bu kadar zıt kutuplarda bulunmuyor.

Hoşgörümüz ve tahammül sınırlarımız daha baskın öfkemizden.

Şansımız bu her halde!

Bu yazı toplam 1546 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
YASAL UYARI: Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Hakkarihabertv.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Hakkari Haber TV | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel :
Feyzullah TAŞ- 0.(505) 440 39 66
Savaş TAŞ - 0.(545) 864 4868
YUSUF TAŞ- 0.(544) 346 1740 | Haber Scripti: CM Bilişim