Yaşlanmanın en önemli belirtilerinden biri olarak gösterilen diş eksikliği yüz estetiğini bozarak değişimlere neden oluyor.
Diş kayıplarının artmasının çene kemiklerinde erimeye neden olarak yaşlanmayı hızlandırdığına yönelik açıklamalarda bulunan İstanbul Aydın Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurgül Kömerik, “Dişler ve çene kemiği arasındaki ilişki tüm yaşam boyunca devam eder.
Bir diş kaybedildiğinde, bu bölgedeki kemik erimeye başlar ve önce kemiğin genişliğinde sonra da yüksekliğinde azalma meydana gelir. Dişin kaybedildiği ilk yılsonunda kemik genişliğinde yüzde 25 azalma olur.
Hareketli bir protez kemiği koruyamaz, çiğneme kuvvetlerini sadece kemik yüzeyine ilettiği için aksine kemik kaybını hızlandırır.
Çene kemiğinin korunabilmesi için çiğneme kuvvetlerinin tüm kemiğe iletilmesi gereklidir. Bu durumun da ancak doğal diş ile veya diş kökü görevini gören dental implantlarla sağlanabilir” dedi.
“UZUN SÜRELİ DİŞSİZLİK YÜZ ESTETİĞİNİ OLUMSUZ ETKİLİYOR”
Yaşlanma sürecine bağlı olarak yüz bölgesinde oluşan doğal değişimlerin, dişlerin kaybı ile hızlandığını ve uzun süreli dişsizlik sonucunda oluşan çene kemiğinin kaybının yüz estetiğini negatif yönde etkilediğini vurgulayan Prof. Dr. Komerik, “Dişsizlik, özellikle ağız çevresinde dudak ve yüzdeki çizgilerde derinleşmeye, dudak köşelerinin aşağı doğru düşmesine ve hastada mutsuz bir yüz görüntüsü oluşmasına neden olmaktadır” diye konuştu.
“DOĞRU TEDAVİ YÖNTEMİNİ SEÇMELİYİZ”
Diş eksikliklerinin meydana getirdiği olumsuz etkileri önlemek için doğala en yakın çözümün implant tedavisi olduğunu ve implant tedavisinin çene kemiğinde oluşan erimeyi de en aza indirdiğini belirten Komerik, “İmplant destekli bir protez normal kas fonksiyonuna izin verir ve doğal dişlere benzer şekilde kemiği uyararak boyutlarının korunmasını sağlar.
Sonuç olarak; kemik içine yerleştirilen dental implantlar hem kemik dokusu için, hem de protez için destek sağlayarak diş eksikliği olan hastalarda estetik, konuşma ve çiğneme fonksiyonlarının sağlanmasında ideal tedavi şeklidir’’ ifadelerine yer verdi. İHA
