Bedensel Engeliler Derneği Hakkari Şubesi Başkanı Ali Mesut Keskin, engellileri ilgilendiren ve büyük bir heyecanla beklenen 5378 sayılı engelli yasasındaki sözde düzenleme basına yansıyan şekliyle hükümetin engelliler için önemli bir adımıymış gibi görünse de aldatmacadan öteye gitmediği gibi bunun en önemli ispatının ise evdeki bakım yayası olduğunu söyledi.
Bedensel Engeliler Günü dolayısıyla bir basın açıklaması yapan Ali Mesut Keskin, mevcut yasayla 300 bin ağır engellinin ailesine bakım ücreti ödeyip iyi şeyler yapmaya çalıştığını belirtti. Hükümetin 2006 yılının Temmuz ayında Sağlık Kurulu Yasasında farklı bir uygulamayla engellilerin özlük haklarından faydalanmasını sağlayan Sağlık Kurulu Rapor oranlarını ağaç budar gibi budadığını ifade eden Keskin, ülkede yaşayan 12 milyon engellinin en az yarısını yani 6 milyon engelliyi düzenlemenin dışında tutuğunu belirtti.
Sözde düzenlemelerin altına imza atan ve 6 milyon engelliyi mağdur eden bu hükümetin Sağlık Bakanın Batman ilindeki ziyareti esnasında yanına yaklaşan ve iş yeriyle ilgili sitem eden görme engelli Nurullah Mehmetoğlu’na sarf etmiş olduğu sözler hükümetin engellilere bakış açısını açık ve net ortaya koyduğunu söyleyen Keskin, bu sözlerin ise,” Yahu kardeşim bak kör olmana rağmen sana iş vermişiz daha ne yapalım’’ Akabinde aynı hükümet bir torba yasa çıkardı ve mağdur ettiği her çalışan kesim gibi engellileri de torbaya koyup mağdur etti hatta mağdur etmekle kalmadı dışladı dedi.
TORBA TASARISININ 64. MADDESİ
Torba yasa tasarısına da değinen Başkan Mesut Keskin,”işverene ait işletmelerde, kurulan ortak işletmelerde veya engelli çalıştırmak amacıyla kurulan işletmelerde ilk defa işe alınan engellilerin ücretlerini karşılayarak engelli çalıştırma zorunluluğunu yerine getirebilir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, işverenin başvurusu üzerine işin niteliği veya teminde güçlük nedeniyle işyerinde engelli çalıştırma konusunda güçlük yaşanıp yaşanmayacağını karara bağlar.'' Yani bu düzenlemeden sonra bir şirket, ''Ben işimin niteliği nedeniyle engelli çalıştıramıyorum, başkası benim yerime engelli alsın, ben de maaşını ödeyeyim'' diyebilecek. Daha açıkçası hükümet bu yasaya paralel önümüzdeki zamanlarda engellilere şunu dayatabilir. Bizim aramızda size göre iş ve iş ortamı yok gidin kendi Cumhuriyetinizi kurun da diyebilir. Ancak daha önce yine 5378 sayılı kanun çerçevesinde engellilerin çalışama koşullarını sözde iyileştirmek maksadıyla Korumalı İşyerleri maddesini yasaya eklemişti. Alın size bir çelişki daha”
12 EYLÜL REFERANDUMU
ENGELLİLERE ŞU ŞARTLAR KOŞUYORLAR
Engellilerle önüne konulan şartlara da kısaca değinen Keskin,” Engellilere şu şart koşuluyor ’’Aldığınız otomobille aldığınız muhtaçlık maaşı arasında seçim yapın’’ deniliyor. Düşünülmesi bile ürkütücü, bir taraftan ÖTV kolaylığı sağlıyorsunuz diğer taraftan engellinin üç aylık cüzi maaşına göz dikiyorsunuz. Anayasada da engelli haklarını güvence altına alıyorsunuz ve yine çelişki.
Şimdi bizler bu hükümete soruyoruz siz ve sizin yasalarınız gerçekten de engellilerin yaşam koşullarını iyeleştirmeye ve onları toplumun bir parçası olarak görmeye mi yöneliktir yoksa bir iki sözde yasal düzenlemeyle kendinizi sırf Avrupa birliği uyum yasalarına uygun hale getirip engellileri toplumdan soyutlamanın temellerini mi atıyorsunuz” şeklinde konuştu.
