Ramazan ayının ikinci cumasında bir camideyiz. İmam, hutbe başlamadan kürtçe vaaz veriyor. Herkesin dikkatini çeken ve takdirle karşılanan konuşmasını köşeme alıyorum. İsraf ile başlayan ve düğün örnekleriyle devam eden bu ince ayar herkese "hocamız çok haklı" dedirtti. Düğünlerde can sıkan ve düğün sahiplerini büyük külfete sokan sebepler şöyle sıralandı;
KUYUMCULARI ZENGİN EDİYORUZ
Kızımıza, oğlumuza, kardeşimize, yakınımıza yaptığımız düğünlerde aşırıya gidiyoruz. En az 50 bine varan altın alıyoruz. Altında sadece burmalı bilezik ve cumhuriyet altını zarar ettirmiyor ama zincir, gerdanlık, küpe, kemer ve diğer altın çeşitlerini kuyumculardan yüksek fiyata alıyoruz. Daha sonra borca girdiğimizde o altınları bozdurduğumuzda yarı fiyatının da altında geri veriyoruz. Bu durumda sadece kuyumcuyu zengin ediyoruz.
KUAFÖR PARASI: Gelin saçı adı altında kuaföre mecburi bir gidiş var ki o da 500 Tl den başlıyor. Gelin ile birlikte giden sağdıç ve diğer yakın akrabaların masrafları hariç. Bu durumda sadece kuaförü zengin ediyoruz.
GELİNLİK PARASI: Kimisi pahalı olduğu için gelinlik satın alamıyor ve kiralamak zorunda kalıyor. İki günlüğüne yüksek rakamda ücret alınıyor. Ve o gelinlik model itibarıyla gelini islam şartlarına göre örtmüyor ve örtüşmüyor. Bu durumda da sadece gelinlik işini yapan esnafı zengin ediyoruz.
FİSTAN-KİRASI ABARTIYORUZ: Düğün için ihtiyaç dışı fazlalıkta fistan alımı yapıyoruz. Çoğunu hediye adı altında gelinin yakın akrabalarına hediye ediliyor. Bu fistanların fiyatları oldukça pahalıdır. Bu durumda da kendimizi mağdur, fistan satan esnafı zengin ediyoruz.
DÜĞÜN SANATÇISI: Düğünlerimizde saz çalan ve müzik hizmetini üstlenen arkadaşlarımız sekiz saat için fiyatları 2 bin tl den başlıyor. Ve bana göre müzik olmaktan çıkıyor ses kirliliği ve görültüsü oluşturuluyor. Yaşlı, hamile ve çocuklar bu görültüden rahatsızlık duymaktalar. Onlardan ricam, ezan okunduğunda da müziği kesmeleridir. Bu durumda her hafta 2 bin tl alan düğün sanatçılarını zengin ediyoruz.
SÜT PARASI: Süt parası adı altında gelin tarafına bir miktar destek ücreti veriliyor. Gücü olan elbette verir ama düğün masrafı içinde ezilen ve birde süt adı altında masraflar için gelin tarafına ödenen ücret doğru ve helal değil. Buna süt emici parası diyoruz. Bir insanı mağdut etmenin hiç bir adil tarafı yoktur.
XELAT ÇİLESİ: Vatandaş akşama kadar çalışarak aile geindirmeye çalışıyor. Aldığı asgari ücretle geçim derdi yaşıyor. O paradan ailesinin,çocuklarının rıskını kısarak xelat adı altında damada hediye ediyor. Veya bir memur aybaşı olmadığı için borç almak için tanışların kapısını çalıyor. Bu xelat helal olmaktan çıkıyor.
Adını vermek istemediğim, çok bilinçli ve güzel konuşan genç imamımızın söyledikleri herkesin ilgisini çekti. Cuma namazı sonrası imamın söyledikleri daha çok konuşuldu ve tartışıldı. Ortaya şu görüş çıktı; düğünlerimizde aşırıya kaçıyoruz. Düğün yapan çiftler on yıl boyunca borç ödüyor, borç bunalımına yenik düşerek eşinden çoğu ayrılıyor. İmamın düğünlere yaptığı ince ayar vaazı eminim daha çok konuşulacak ve tartışılacak.
