• BIST 9079.97
  • Altın 2322.819
  • Dolar 32.3239
  • Euro 34.9361
  • İstanbul 14 °C
  • Ankara 15 °C

Kızılkaya ile çok özel!

Hakan Taş

Başbakan Başdanışmanı ve Yazar Muhsin Kızılkaya, yeğeni Ramazan Kızılkaya’nın vefatından dolayı memleketi olan Hakkari’ye geldi. Taziyeleri kabul etti, Hakkari valisi, Belediye Başkanı, Cumhuriyet Başsavcısı, bazı kurumları ve Ak Parti İl Başkanlığını da ziyaret etti.

Dünya ve Türkiye gündemini çok iyi yorumlayan ünlü yazar ve bürokrat Muhsin Kızılkaya ile Hakkari Pehlivan Mahallesinde özel bir söyleşi gerçekleştirdim. İşte gündemi sarsacak önemli sorular ve ilginç yanıtlar;

-Afrin operasyonunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türkiye, Afrin operasyonuna mecbur kaldı. Çünkü sınırının 900 kilometrelik bir bölümünde, kendisine karşı 1984 yılında başlatıp bugüne kadar yürüttüğü bir kalkışmayı yöneten, bütün dünyanın terör örgütü olarak gördüğü PKK, dünyada eşi benzeri olmayan bir “yönetim biçimini” kuruyor orada ve bu “yönetimi” kısa süre içinde Türkiye’ye de taşıyacağını ilan ediyordu.

Yani aslında PKK, 1984 yılında Şemdinli’de başlattığı savaşı, son yıllarda Suriye’ye taşımış, burada ABD ve diğer ülkelerin desteğiyle daha organize, daha kitlesel bir şekilde Türkiye’ye karşı yürütüyordu. En son, ABD’nin onlarla birlikte 30 bin kişilik bir ordu kurmaya çalıştıklarını söylemesi bardağı taşıran son damla oldu. Türkiye harekete geçti.

Benimgördüğüm, bütün dünyanın da şahit olduğu şey, Türkiye orayı işgal etmeye gitmiyor, tam tersine kendi sınırında güvenlik sağlamaya gidiyor. Türkiye orada kısa sürede amacına ulaşırsa eğer, Suriye’deki Kürt toplumu da demokratikleşecek, en azından PKK-PYD’nin yerinden yurdan kovup Irak Kürdistanına sürdüğü Suriyeli muhalif Kürtler asıl yurtlarına geri dönecek.

PKK’nin hegemonyası kırılacak, oradaki hareket demokratize olacak. Bu da Kürtlerin yararına bir şeydir. Biliyorsunuz, Irak Kürdistanındaki referandumla ilgili bir HDP milletvekili, “Orada yenilen Kürt sağıdır” demişti. Ben de bu cümleden hareketle, “Suriye’de şu anda yenilmekte olan PKK’nin güdümündeki maceracı Kürt ve Türk soludur, Kürtler değil” diyorum.

hakan-tas-d-001.jpg - Mersin Belediye Başkanlığına adınız geçiyor. Mersin’de parti tabanı şimdiden lehinize propaganda yapıyor. Ne düşünüyorsunuz?

 Bu haberleri bende basından takip ettim. Parti teşkilatından   bazı arkadaşların bu yönde bir talepleri olmuş. Ancak bu   konuda benim henüz bir hazırlığım yok. Zaten bunları   konuşmak için henüz çok erken.

 Mersin’de kısa bir süre için bile olsa milletvekilliği yaptım.   Mersin Türkiye’nin özeti bir kenttir. Çeşitli sebeplerden   şehrinden ayrılan herkes sanki Mersin’de toplanmış.

Sanayinin başkenti Adana ile turizmin başkenti Antalya arasında kalmış, orada sıkışmış biraz da “talihsiz” bir şehirdir. Bir an önce sözünü ettiğim iki şehir seviyesine çıkması lazım. Onun için orasının iyi bir şekilde yönetilmesi lazım. Ne yazık ki muhalefet bunu şu ana kadar beceremedi. İnşallah bu seçimde Mersin’in yüzü güler.

- Hakkari’rin değişen yüzünü nasıl buldunuz?

Bir seneden beri Hakkari’ye gelmemiştim. En son geçen yıl yılbaşı gecesi kendi memleketimdeydim. Berbat bir haldeydi. Belediyede işler durmuş, kar şehri esir almış. Sular akmıyor, yolları çamurlu, karanlık bir şehirdi.

Bir sene sonra yine bir Ocak ayı geldim şehrime. Bir sene sonra inanki şehrimi tanıyamadım. Demek ki oluyormuş, Kayyum olarak atanan Cüneyt Epcim ve ilin Valisi Cüneyt Orhan Toprak sayesinde bambaşka bir şehir görünümüne kavuşmuştur. Yolları asflatlanmış, şehir ışıklandırılmış, su sorunu hemen hemen çözülmüş, harıl harıl kanalizasyon faaliyeti yürüyor, işler rayına girmiş, herkes işine bakıyor.

muhsin-kizilkaya-1.jpgKısa sürede bu kadar muazzam bir ilerleme sağladığına göre, halkın da buna büyük bir desteği var demek. İlin Valisi sevgili dostum Cüneyt Bey’in sanırım buradan gittikten sonra (inşallah hiç gitmez) bütün kariyerini burada tamamlar. Heykelini dikmek lazım. Neredeyse bu şehre kendini vakfetmiş. Belediye başkanı olarak görev yapan vali de hakeza... İkisi el ele vermişler, halkla beraber yepyeni bir şehir yaratıyorlar.

-Hakkari belediyesi bu güne kadar hizmet vermeyi neden beceremedi?

Belediye hizmet için vardır. Belediyeler mümayiş, para toplama, dağa nöbetçi götürme, örgüt mensubunu barındarmamekanları değildir. Bu şehirden çok uzun süreden beri belediyeyi elinde bulunduranlar, “belediye seçimlerini kazanalım da güzel, yaşanılır bir şehir yaratalım” diye kampanya yapmadılar. “Belediyeyi ele geçirelim de dünya alem örgütümüzün bir mevzi daha kazandığını görsün” diye haraket ettiler.

Oysa belediye bir mevzi değildir, bir cephe değildir. Çünkü bir şehirde sadece sizin fikrinizin mensupları yaşamaz. Bir şehir o şehirde yaşayan herkesin malıdır. Belediye de hepsine hizmet götüren bir kurumdur. O kurum sizin elinize geçtiğinde ideolojik saiklerleharaket ederseniz orada hizmet veremez, o şehri kısa sürede enkez haline getirirsiniz. Ne yazık ki Hakkari bu talihsizliğe uğdrayan bir şehir oldu. Yazık oldu bu şehre, tam tamına 20 yıl kaybetti.

-Ak Parti Hakkari il örgütündeki dalgalanmayı nasıl yorumluyorsunuz?

Her partinin, her yiğit gibi bir yoğurt yiyişi ardır. Ak Partinin il örgütlerini seçerkenbelirlediği bir politikası var. İlk gözettiği şey, birlik beraberlik ruhunu her yerde sürdürmek. Hakkari’de il başkanlığı seçiminde beklenmedik bir durum ortaya çıktı. Daha sonra genel merkez müdahale etti. Bu şehre geldiğimde Ak Partiyi de ziyaret ettim. Orada parti içinde hiçbir tartışmaya rastlamadım. Yeni başkanlığa getirilen Emrullah Gür genç, istekli, çalışken, işine hakim bir politikacı. Sanırım çok iyi işler yapacak.

- Hakkari Belediyesi Ak Parti’ye geçer mi?

İl örgütü çok iyi çalışırsa neden olmasın? Yapılan hizmetler ortada. Kayyum olarak atanan Cüneyt Başkanın yaptıkları ve daha seçime kadar yapacakları, gelecek olan başkana önemli bir mirastır. Bu mirasın mutlaka korunması ve ileri götürülmesi lazım.

Muhalefetin elinde yapılan bütün bu işler berbat hale getirilebilir. Yazık olur. Onun için Ak Parti ev ev dolaşırsa, yapılan hizmetleri iyi anlatırsa, bundan sonrası için yeni projelerle halkın karşısına çıkarsa, sanırım Hakkari halkı da gerçeği daha iyi görecek.

Şimdiye kadar terörün ve şiddettin esir aldığı iradesi harekete geçecek, bu şehirde bir şehirli gibi yaşamanın kendi hakkı olduğunu anlayacak... Benim şu anda gördüğüm, Ak partinin bu şehinde belediyeyi almaması için heçbir sebep bulunmuyor.

- Hakkari’nin il-ilçe meselesi ne durumda?

Bu mesele şu ana kadar Hakkarililerin çok canını yaktı, çok üzdü. Bunu ben de kendime dert edindiğim için biliyorum. Bu mesele ortaya çıktığı günden beri şehir zarar görüyor. Kimse yatırım yapamıyor, kimse bu şehirde kendini kalıcı görmüyor, her an buradan gidecekmiş gibi duruyor.

Bu da buradaki hayatı, psikolojiyi olumsuz yönden etkiliyor. Onun için bir an önce bu sorunun bir çözüme kavuşması lazım. Benim kişisel fikrime göre, Hakkari il olarak kalacak ve atağa kalkmış belediyenin çalışmaları sayesinde daha şirin, daha gelişmiş, daha huzurlu bir şehir olacak. Hem de örnek şehir!

muhsin-kizilkaya-2-001.jpg- Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Hakkari ziyaretini nasıl değerlendiriyorsunuz?

2008’den beri yani neredeyse 10 yıldan beri ilk defa sayın cumhurbaşkanı burayı ziyaret etti. İlk ziyaret talihsiz bir ziyaretti. İkinci ziyaret umut dolu... İlk ziyaret ne kadar sönükse ikincisi o kadar görkemliydi. Halk çok iyi bir şekilde karşıladı kendisini. Sanırım o da bu ziyaretten çok memnun kaldı. Burada yapılan hizmetleri gördü, yatırımları gördü. Bunlarındevam etmesi lazım.

-Hakkari ilimiz Turizm fuarında görücüye çıktı. Sizde ziyaret ettiniz. İlimize olan haksız ve yanlış bakış sizce değişir mi?

Hakkariye yönelik olumsuz ir bakış yok. Tam tersine Hakkari’ye gelen herkes, dönüşte buraya aşık oluyor. Buraya benzeyen başka bir şehir yok Türkiye’de. Burası bir dağ başı cenetti.... Burası dışarıya göç verip, içeriye göç almayan Türkiye’nin tek şehridir. O yüzden şehir kültürü burada çok canlı.

O yüzden insalar bu kadar sıcak kanlı, bu kadar misafirperver, bu kadar güler yüzlü, bu kadar mizah duygusuna sahip... Bu kültürü korumak ve yaygınlaştırmak lazım. Bunu büyütmek lazım, muhafaza altına almak lazım. Bu ilin coğrafyası herhangi bir Avrupa şehrinde olsaydı şimdi orası dünyanın en fazla turist çeken şehriydi.

Burası huzur ve güven ortamına kavuştuktan sonra, terör ve şiddet bittikten sonra Hakkari tekrar eski kimliğine kavuşacak. Bu dereleri, bu dağları, bu buzul göllerini görecek turistler buranın önemli bir gelir kaynağını oluşturacak. O yüzden bir an önce terör belasından kurtulmalı, “kötüye çıkmış” adı eskinin “Hak” kentine dönmeli... Hakkari'ye huzur geldiği gün, bütün Türkiye’ye de huzur gelecek.

Evet, konuşmak ve yazmak onun işi. Bu kadar donanımlı biri ile söyleşi yapmak bana da büyük zevk verdi. Yeni bir söyleşide yeniden buluşmak üzere üstat…

Bu yazı toplam 6614 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
YASAL UYARI: Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Hakkarihabertv.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Hakkari Haber TV | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel :
Feyzullah TAŞ- 0.(505) 440 39 66
Savaş TAŞ - 0.(545) 864 4868
YUSUF TAŞ- 0.(544) 346 1740 | Haber Scripti: CM Bilişim