HDP’de aday adayı olan Ağrı- Van-Hakkari Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Bölge Odasının Hakkari Temsilcisi Tahirhan Taş, haber merkezimizi ziyaret ederek Hakkari Haber TV Genel Yayın Yönetmenimiz Hakan Taş ile İHA Hakkari Temsilcisi Feyzullah Taş ile görüştü. Tahirhan Taş, Hakan Taş’ın sorularını yanıtladı;
-Adaylık konusunda genel merkezin onayını alamadınız, buna kırgınımsınız?
Kesinikle hayır..Siyasete duygusalık olmaz.Siyasete hiçbir zaman duygusalık mantığın önüne geçmemeli.Geçtiği anda başta kendinize,sonra mensubu olduğunuz siyasal partiye,çevrenize ve içinde yaşamış olduğunuz toplumun değerlerine zarar verebilirsiniz.Siyaset uzun soluklu bir yol olması nedeniyle,sabırlı olma özeliğine sahip olmalısınız.Ben canı gönülden partimin yanındayım.Demokratik zeminde seçim kampanyası boyunca üzerime düşen her türlü görevi yapmaya hazırım.
-Aday adaylığı konusunda şahsi kararınızdan ziyade ,çevrenizin talepleri ön plana çıkmasını neye bağlıyorsunuz?
Evet,şahsi kararımdan ziyade, başta ailemin,akrabalarımın,dostlarım ve çevremizin yoğun talepleri aday adayı olmama vesile oldu. Çünkü gerek 30 yılık mesleki hayatımda,gerek siyaset ve sivil toplum örgütlerinde yapmış olduğum hizmetlerde,hep halkımın yanında yer aldım. İlkesel olarak duruşumda hiçbir zaman taviz vermedim. Toplumsal değerlerde kırılganlık yaratacak hiçbir davranış içerisine girmedim.İmkanlar dahilinde elimde geldiği kadarıyla Hakkari halkımıza hizmet etiğimi düşünüyorum.
Bu sebeplerden dolayı çevremizin talepleri ve sürecin öneminden dolayı, Hakkari HDP aday adayı olmaya karar verdim.
- HDP demokratik siyasete kadına en fazla yer veren bir partidir.Bunu neye bağlıyorsunuz?
Evet HDP kadına sadece siyaset alanında değil,aynı zamanda toplumsal yaşamın her alanında kadına özel değer biçmektedir. HDP veya Kürt siyasal hareketi kadını toplumun bir öznesi olarak görmektedir. Demokratik siyasete eş başkanlık sistemini geçilmesiye birlikte Kürt kadının toplumdaki yeri,özelde Türkiye, genelde de bütün dünyaya bir model olarak sunmuştur..
Bu aynı zamanda bir devrimdir.Uygarlığın son aşaması olan Kapitalist modernite anlayışı,kadına adeta bir kültürel soykırım yaşatmıştır. Ancak Kürt siyasal hareketi modernitenin bu baskıcı anlayışını ortada kaldırmıştır.
Bu yöntemle kadın toplumdaki gerçek yerini bulmuştur. Kobani’de, Şengal de ve Kerkük’te dünyanın en barbar terör örgütü İşid’(DAİŞ) e karşı yürüttükleri kahramanlık destanları dünyadaki bütün kadınları derinden etkilemiştir. Dolayısıyla demokratik siyasetin ilerlemesinde kadının büyük bir rolü vardır. Bu gün HDP’de %50 kadın kotası varsa,büyük badelerin ve büyük emeklerin karşılığında ortaya çıkmıştır.Bu karşılığı fazlasıyla hak ettiklerini düşünüyorum.
-7 Haziran Seçimlerin Kilit Partsi HDP oldu.Sizce bunun nedeni nedir?
Çünkü HDP bir barış ve çözüm projesidir.Bu günkü mevcut siyasal partilere baktığımız zaman,toplumsal talepleri karşılanmaktan oldukça uzaklaşmış bulunmaktadırlar.Siyasetin amaç ve hedefleri,toplumsal sorunlarla buluşmak ve mevcut sorunlara çözmektir.
Kısacası siyaset sorunları çözme sanatıdır.Bu günkü Türkiye durumuna baktığımız zaman,kronik hale gelen başta Kürt sorunu olmak üzere,Alevilerin ve gayrimüslimlerin inanç sorunları, alıntaeriyle emeğin karşılığını alamayan kamu ve özel personellerin,emeklilerin,işçi ve çiftçilerin sorunları, çığ gibi büyüyen okumuş işsizlik sorunları, vergisini, kirasını çek ve senetlerini ödemeyen esnafların ve sistem dışına itilmiş geniş halk kitleleri gibi binlerce çözüm bekleyen sorunlar vardır.
İşte bu noktada başta AKP olmak üzere CHP ve MHP gibi yılardır Türkiye’nin siyaset sahnesinde yer alan partiler,toplumsal sorunların çözümünde çaresiz kalmışlardır.Bu sorunları doğru temelde analiz eden HDP ,ben bu toplumsal talepleri karşılamaya hazırım diyerek,geniş halk kitleleri arasında bir heyecan yaratmıştır.
Ayrıca sayın Cumhur başkanı Recep Tayip ERDOĞAN’NIN başkanlık sistemiyle ilgili hayalleri ve bu doğrultuda yaratmış olduğu totaliter zihniyet ,toplumda adete bir kırılma ve kutuplaşma yaratmıştır.
Sayın Recep Tayip ERDOĞAN’NIN bu yaklaşımı,sadece Kürtleri ,yada seküler toplumu endişe etmekle kalmayıp; yılardır kendilerini destekleyen muhafazakar kesimlerini de endişeye sevk etmiştir. Zaten AKP de bu yaklaşımlardan dolayı bir bucalama dönemini geçirmektedir.Kendileri gibi düşünmeyenleri bir potansiyel tehlike görmektedirler.
İşte HDP nin meclise girmesi bütün bu planları bu hesapları bertaraf edecektir.Bu nedenle HDP nin önemi her gün artmakta ve bir toplumsal karşılık yaratmaktadır. Ayrıca HDP barış ve müzakere sürecinin en önemli taraflarından biridir. HDP’nin mecliste olmaması demek, yasama organının bir ayağını kaybetmesi anlamına gelir, çözüm ve müzakere sürecide sıkıntıya girebilir.Bu sebeplerden dolayı HDP her açıdan 7 Haziran seçimlerinin bir kilit partisidir.
-Sizce Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayip ERDOĞAN neden başkanlık sitemine ısrar ediyor,ve Türkiye’de muhalif guruplar neden buna reaksiyon gösteriyor?
Şimdi Türkiye de parlamenter sisteminde bir sıkıntı yoktur. Sadece ülkede bir demokrasi sıkıntı vardır. İçinde bulunduğumuz 21.YY da halen Türkiye’nin gelişmekte olan bir ülke statüsünde olmasının yegane sebeplerinden bir tanesi de, demokrasi standartların istenilen düzeyde olmamsıdır.
Yani bir ülke sadece güvenlik yasalarıyla yönetilemez. Bu bir zaman kaybı ve aynı zamanda bir enerji kaybı anlamına gelmektedir. Yasama organı,yürütme üzerinde bir denetim görevini görmektedir.Sayın Recep Tayip ERDOĞAN kuvvetler ayrımının tamamını eline almak istiyor. Yani elinde hem yürütme,hem yargı ve hem de yasama yetkisini almak istiyor.
Yani bir nevi yasama ve yargı organını yetkisiz bırakıp,bu ülkeyi tek başına yönetmek istiyor.Bu yaklaşım Türkiye’de var olan demokrasi anlayışını da kökten yok etme anlamına gelmektedir.Dolayısı ile Türkiye bu yaklaşımı asla kaldıramaz.Bakın dünyanın süper ülkesi ABD başkanlık sistemiyle yönetilmektedir.
Ancak ABD de başkan yürütme görevini yapmaktadır.Yasama görevi iki meclisli bir kongre ile yürütülmektedir.Bu meclisler Temsilciler meclisi ve senetodur.Yani ülke tek elden yönetilemiyor.Oysa Türkiye’de başkanlık sistemi demek bu ülkeyi tek başına yönetmek demektir.Vatandaşı kaygılandıran sebepler bunlardır.
-Sizce HDP’nin baraj sorunu varmıdır?
Seçimin kilit noktası olan bir partide baraj sorunu olmaz .HDP demokratik siyaseti öne sürerek,Türkiye de demokratik bir ulusun inşası için mücadele eden ve aynı zamanda ülkede barış ve kardeşlik hukukun inşası için çaba sarf eden bir partidir.
HDP Türkiye’de artık kardeş kanın akmaması ve anaların gözyaşların dinmesi için,bütün zorluklara karşı göğüs geren ve aynı zamanda Türkiye’de ezilen bütün hakların toplumsal taleplerini karşılamaya ve sorunlarını çözmeyi hedefleyen geniş yelpazeli bir çatıdır.HDP artık ülkeyi yönetme iddiasında olan bir partidir.Bu kadar önemli özelikler sahip bir partinin baraj altında bırakılması mümkün değildir.
-Ağrı olaylarına bir yol kazası diyebilirmiyiz?
Ağrı olayları, Türkiye’de barışı savunan herkesi derinden üzmüştür. Buna yol kazasından ziyade provokatif bir eylem türü dememiz daha doğru olur düşüncesindeyim. Yaşanan olayı hiçbir şekilde doğru bulmuyorum. Barış , müzakere ve seçim sürecinde bu tür hadiselerin yaşanması hiçbir parti için toplumsal karşılığı olamaz.
Bu barış iklimi hiçbir şekilde iktidar hırsına kurban edilmemelidir.Ve hiçbir iktidar,hiçbir mevki ve makam bir gencimizin hayatından daha kıymetli değildir.Ağrı’lı vatandaşlarımızın yaralı askerler sahip çıkması,Kürtlerin toplumsal barışa ne kadar samimi olduğunun bir göstergesidir.Yaptıkları davranış takdire şayandır.Ağrı halkının yürekten kutluyorum.
Peki sizce Hakkari’de seçim sonuçları ne olur?
Bence bunun sohbetini yapmak bile doğru bulmuyorum. Elbet teki HDP üç Milletvekili çıkaracaktır.2011 yılındaki genel seçimlerin başarı trendini yakalayacağımıza inanıyorum. Ben burada bütün değerli HDP adaylarımıza başarılar diliyorum.7 Haziran seçimlerinin,bütün halklarımıza hayırlara vesile olmasını diliyorum.
