30 Nisan 2024
  • İstanbul17°C
  • Ankara23°C

BARAJ "DEMOKRASİNİN ENGELİ"

Abdurrahman Keskin

04 Ekim 2010 Pazartesi 18:53

12-Eylül’deki Referandum sona erdi. Üç kanadın başarı iddiası ile sonuçlandı.

1-AKP % 58 EVET’le kendisini başarılı hissediyor ve ilan etme edasında.

2-CHP Kılıçdaroğlu ile ülkede ilk defa bir Referandum oylaması % 60 altında kaldı, bunu kendi başarısı olarak bıyıkları altında ezik bir gülümseme ile ilan ediyor.

3-BDP Doğu ve Güneydoğu’da ortalama %80’lara varan bir BOYKOT uygulaması ile başarılı ilan ediyor kendisini. Doğrusuda bu:

 

Yaklaşık 20 ilde % 50’ye varan ve daha yüksek % 70’lere varan bir BOYKOT gerçekleşmiş ise bu büyük bir başarıdır.

- Sayın Başbakanımızın dediği gibi:

- Asıl olan bu Referandumda kazanan ve kaybeden yok.

- Demokrasi kazanmıştır.

           

Bu ülkenin Gerçek ihtiyacı tam anlamı ile işleyen bir demokrasidir.

Türkiye’de konuşulan, gündemde olan, Kürt sorunu, Alevi sorunu, Yolsuzluk, Yoksulluk ve İşsizlik sorunu tam demokrasi ile çözülür.

Tüm kuralları ve kurumları ile işleyen bir demokraside tüm sorunlar özgür tartışma ortamı içerisinde çözüm bulur.

 

TBMM = TPLM (Türkiye Parti Liderleri Meclisi) anlayışından kurtulur, çünkü vekilleri liderler değil halk seçer.

Seçici olan halk Noter olmaktan kurtulur tam demokraside.

Farklı etnik yapıya sahip olan guruplar kendi kimliği, kendi inancı, kendi kültürü, kendi ana dili, ile özgürce kendini ifade etme vede yaşama hakkına sahip olur tam demokraside.

           

Bölgeler arası, guruplar arası, inançlar arası, kimlikler arası, adaletsizlikler yaşanmaz demokrasinin anlamlıca yaşandığı ülkelerde. Milli gelirdeki uçurumlu olan dağılım adaletli dağılıma yerini bırakır.

BİRİ YER, BİRİ BAKAR,

KIYAMET ONDAN KOPAR

 

Anlayışı toplumda yaşanmaz demokrasilerde.

Peygamberimiz (S.A.V.) Buyurduğu gibi Emanet zail olunca kıyameti bekleyiniz hadisi doğru algılanır tam demokraside.

İşi Ehline vermediğiniz zaman kıyamet kopar.

Bu ve buna benzer yazamadığımız birçok eksik, aksak demokrasinin tam anlamı ile yerleşmesi ile çözüm bulur.

Demokraside Halkın iradesi önüne konan engellerle zedelenir.

 

Bu gün ülkemizde yaşanan bütün huzursuzlukların, yolsuzlukların, fukaralığın, adaletsizliğin, nedeni Halkın iradesi önüne konan engeller:

% 10 SEÇİM BARAJI:

Vekilini seçme önündeki merkez yoklaması engelidir.

Bu gün ülkede 50 milyon seçmen var. Her halükarda 45 milyon oy kullanıyor.

Buna göre % 10 baraj 4,5 milyon seçmen demektir.

4 milyon 300 bin oy alan bir partiyi, bir inancı, bir kökeni,  meclis dışı bırakırsanız orada kıyamet kopar.

 

Dünyanın hiçbir ülkesinde % 10 seçim barajı yoktur.

En çok % 5 baraj söz konusu dünyada.

4 milyon seçmenin beğendiği, benimsediği bir ideolojinin, bir inancın sahiplerini, yok sayarsanız. Orada anarşi terör, şiddet, huzursuzluk vede umutsuzluk yaşanır.

Devletine küsen, halkın gurupları oluşur bugünkü gibi.

 

Kendini, inancını, ideolojisini anlatacak meşru veya gayrı meşru yollar arar.

Kaldırın halkın iradesi önündeki % 10 baraj engelini. Halk dışarıda değil kendi devletinin meclisinde kendisini arayıp sorunlarını çözmeye çalışsın orada.

Halk kanla, gözyaşı ile bağrı yanık ile savaşla, kavga ile yaşamak istemiyor.

Kardeşçe barış içerisinde mutluluktan uçarak birlikte yaşamak istiyor.

Bu günkü manzaraya göre baraj kalkarsa BDP, SP ve DP meclise girer bundan kıyamet kopmaz. Herkes mutlu olur.

 

Birlikte yaşama duygusu çok yüksektir. Bu ülkede vede bu hakta.

Kaldırın bu baraj engelini herkes benim devletimdir, benim meclisimdir diyebilsin.

Küskün ve kırgın olanlar TBMM’ne özgürce ulaşma yarışını barış ve kardeşlik duygusu ile tadabilsin. Baraj engeline takılmasın kimse kendi meclisinde bulsun vekillerini halkımız bu ülkede.