07 Mayıs 2024
  • İstanbul19°C
  • Ankara15°C

HAKKÂRİ’DEN ÇÖLEMERİK’E RAMAK KALA

Hakkâri’den Çölemerik’e ramak kala

Fahri Aktaş Yazdı: Kadim - tarihi bir kent ve bunu söylerken bu topraklara damga vuran şahsiyetleri ve bu ilde yaşayan başka başka medeniyetleri referans alır sıralarız.

23 Ağustos 2016 Salı 15:43

Aktaş yazısında,"Ve ramak kala haritadan silinmeye doğru giderken…Kentte hâkim olan belirsizlik, endişe, eyvahlar…

Yıllar boyunca devletin yanlış politikalarına kurban olan kentimizin insanları köylerden başka köylere akabinde ilçelere ve başka kent merkezine göç ettirilmiş. Yılların yaşanmışlığı, birikmişliği, emekleri her seferinde kendilerine sorulmadan tek sözle tarumar olmuş.

 İnsanın çocukluğunun, gençliğinin, eşiyle tanıştığı, zaman geçirdiği bir hayatın darmadağın oluşunu düşünebiliyor musunuz?

Evet, günümüze değin bu halk, devlet yöneticilerimizin yanlış çoğu kararlarından büyük sorunlar yaşamış ve az kalsın büyük felaketlere yol açacak ilçe statüsü ile dibe vuracaktı.

Belki ilçe kararı ile önümüzdeki yakın zamanda büyük göçler yaşanacaktı bir halkın tarihi, kültürü, akrabalık ilişkileri, yaşam tarzı yabancı olduğu bir şehirde yok olacaktı.

Yukarıda ifade ettiğim olumsuzluklar devlet temelli oluşurken iken bizler bu ilde yüzyıllarca yaşayan halk olarak hiç özeleştiri yapmayacak mıyız?

Yıllarca devlet yanlış yaptı da biz hep doğru olanı mı yaptık?

Kanımca bu kenti bu karara doğru iten bizleriz. Çünkü kent dediğimiz, çocukların, gençlerin, yaşlının, kadının, esnafın, ticaretin… Toplumu var eden her kesimin huzurla hayat bulduğu bir alan değil mi?  

Soruyorum sizlere

 Çocuklar için sağlıklı vücut gelişimlerini tamamlama, eğlenmeleri ve en önemlisi çocukluğunu yaşayacağı oyun alanları hangi mahallede var?

 Hiçbirinde. Varsa da çok yetersiz

Eğitimde sonuncuyuz ama hiç dert edinmedik. İmkânsızlıklar içinde yaşayan gençlerimize kişisel gelişim ve ders çalışma etütleri yaratabildik mi ve sorunlarına değinebildik mi?

Hayır

Kadın özgürlüğü bizim temel yaşam felsefemiz ve her yerde dile getiririz ama gel gör ki kadınların kentimizde kaldırım yürüyüşünden başka yaşam alanı yok.

Ufacık kendin yüzlerce okey salonunda sabahtan akşama kadar okey dizen erkeğin yemeğini ütüsünü temizliği ile uğraşan ve bütün gününü evde geçiren binlerce emekçi kadına sosyal yaşam alanları oluşturma konusunda kimler hangi çalışmaları yaptı?

Kimse.

Kendimizde çok az sayıda yaşlı, hasta insanlarımızı görürüz çünkü adeta eve kapatmışız.  Hayatlarının sonlarını mutlu huzurlu ve birbirleriyle sohbet edecekleri alanları hiçbir mahallede hatta kentin hiçbir yerinde imar etmemişiz.

 Daha değinmekten kaçındığım kentimizin devasa sorunlar: yol,  su, temizlik, ulaşım, alt yapı, yeşil alan, istihdam…

Hangi biri doğru düzgün.  Ve hepsinin durumu içler acısı değil mi?

Bu sorunlar değil mi kenti yaşanılmaz hale getiren,tarihi kadim ili ilçeye dönüştüren?

Devlet mi bunları yapmayın diyor?

 Devlet mi bunlara engel

 Hadi engel oldu da  az bütçe ayırıyor varsayalım ama benim dediğim ufacık ve yüz yıllık kent… Kentin kumbarası olsa bütün ihtiyaçları yıllık birikimle hal olunur.

Sanırım Hakkâri’yi ilçe statüsünden kurtaran il temsilcilerimizin oluşturduğu bileşene çok ihtiyacımız var. Çoğu sorunumuzun çözümünde rol oynayabilir ve halktan bugün olduğu gibi destek alabilirler.

 Kanaat önderlerimize, kentimizin yönetiminde karar mercilerinde olan her yetkiliye şunu söylemek istiyorum: yukarıda ifade etmeye çalıştığım ilimizin sorunlarımızı çözmesek ilimizde var olan göçler devam edecek, git gide ufalacak ve ilçe statüsünde ölü bir il olacağımız kesin.

Not: Bu makalem ile halkımızın nezdinde hiçbir şahsın veya kurumun kişisel itibarını zedeleme, karalama amaçlı yazmadım.

Zaten yaşadığımız sorun tekil şahıslara veya tekil kurumlara indirgemeyecek düzeyde ve yıllarım birikimi. Maksadım kentimizde yılların oluşturduğu sorunlara eleştirel dille yaklaşmak. Hakkarihabertv.com

 

Yorumlar
YASAL UYARI: Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Hakkarihabertv.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.