24 SİVİL TOPLUM ÖRGÜTÜ AÇIKLAMA YAPTI
Hakkari`de yaklaşık bir ay önce 42 sivil toplum kuruluşunun (STK) katılımıyla kurulan Hakkari Demokrasi Platformu; PKK`nın eylemsizlik kararı alması, askeri operasyonların durdurulması, siyasal çözümün önünü açacak bir barış iklimi oluşturulması için hazırlanan ortak bildiriyi kamuoyuna duyurdu.
Hakkari Ticaret ve Sanayi Odası toplantı salonunda bir araya gelen STK`lar adına basın açıklamasının metnini okuyan Hakkari TSO Meclis Başkanı Cemal Erip, "İnsani, vicdani ve ahlaki sorumluluğumuzdan hareketle, hiç kimsenin yaşamını yitirmeyeceği bir ortamın sağlanması ve müzakere sürecinin başlatılması için, PKK eylemsizlik kararı almalı, devlet operasyonları durdurmalı, karşılıklı silahların susturulması sağlanmalı, siyasal çözümün önünü açacak bir barış iklimi oluşturulmalıdır. Unutulmamalıdır ki toprağa düşen her damla kan, birlikte yaşama irademize sıkılan bir kurşundur.
Bin yıldır, bu coğrafyada aynı kaderi paylaşan ve bir arada yaşayan Kürt ve Türk halkı, devletin Kürtleri inkar politikaları sonucunda ortaya çıkan Kürt sorununun çözümsüz bırakılması nedeniyle ilk defa bir arada yaşama iradesini ve azmini sorgulama noktasına getirilmiştir. Toplum, artık devletin ve hükümetlerin, Kürt sorununun çözümünü sürekli erteleyen tavrını kaldıramamaktadır" ifadelerini kullandı.
"KÜRTLERE KARŞI DÜŞMANCA BİR TUTUM SERGİLENİYOR"
TSO Meclis Başkanı Erip, karşılıklı saygı ve diyalog çerçevesinde Kürt sorununun çözülmesi için çaba harcanması gerekirken Kürtlere karşı düşmanca bir tutum sergilendiğini, halklar arasında kin ve nefrete yol açacak davranışların hoş görüldüğünü iddia ederek şu ifadeleri öne sürdü:
"Kürt sorununun demokratik ve barışçıl yöntemlerle çözümü yerine, sürekli denenen ve çözüm getirmediği belli olan `güvenlik konsepti` yeniden öne çıkarılmaktadır. Bu yaklaşımın daha fazla kan, gözyaşı ve ölüm anlamına geldiği unutulmaktadır. İnegöl ve Dörtyol`da yaşanan toplumsal olaylarda, sadece Kürt oldukları için ev ve iş yerlerine saldırılan vatandaşların imdadına yetişmesi gereken kolluk kuvvetleri müdahalede yetersiz kalmış, olaylar büyümüş ve devlet günlerce asayişi sağlayamamıştır.
Benzer olayların tekrarlanması endişesi, toplumda büyük huzursuzluğa ve ümitsizliğe neden olmaktadır. Hükümet bir yandan demokratik açılım ve çözümden söz ederken, diğer yandan daha fazla ölüme ve acıya sebep olacak özel birliklerin oluşturmasını planlayarak inandırıcılıktan uzak bir tutum sergilemektedir. Son zamanlarda ilimizde yapılan yasal eylemlere, herhangi bir uyarıya ihtiyaç duyulmadan, güvenlik güçleri tarafından orantısız güç kullanarak müdahale edilmekte, halkımız potansiyel suçlu muamelesi görmektedir.
Bu konuda, yetkilileri sorumlu davranmaya davet ediyoruz. Devlet, son süreçte tekrar tırmanan çatışmaların durması için, Kürt sorununun demokratik ve barışçıl yollarla çözümünü sağlayacak demokratik çözüm yöntemlerini geliştirmelidir."
Açıklamasında, demokratik çözümün önünün açılması için güvenlik eksenli tedbirler yerine diyalog ortamının oluşturulması gerektiğine dikkat çeken Erip, tutuklanan Kürt siyasetçilerinin, barış grubu üyelerinin ve hala tutuklu bulunan çocukların serbest bırakılmasının gergin ortamın yumuşamasına ve sürece olumlu katkı sağlayacağına dikkat çekerek, "Kürt sorununun nihai çözümünün, diyalog ve müzakere sürecinin başlatılması ve bu süreç sonunda hazırlanacak olan eşit yurttaşlık temelinde şekillenmiş yeni bir Anayasa ile mümkün olacağına inanıyoruz. Bu inançla kutsal Ramazan ayının silahların susmasına vesile olmasını diliyor, herkesin Ramazan ayını huzurlu ve barış içinde geçirmesini temenni ediyoruz" şeklinde konuştu.