Makamında bir basın açıklaması yapan Başkan Bedirhanoğlu, bilindiği gibi Türkiye Başbakanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan 21.05.2011 tarihinde seçim mitingini yapmak üzere Hakkari'ye gelmiştir dedi. Uzun süre yapılan çalışmalara rağmen halkımız söz konusu mitinge ilgi duymadığından, başbakanın düzenlediği mitinge katılmadığını belirten Bedirhanoğlu, arıca ona tepki olarak miting bitene kadar esnafların da işyerlerinin kepenklerini açmadığını söyledi.
BAŞBAKAN HALKIMIZA HAYALLERİNİ SATMAYA ÇALIŞMIŞTIR
Bedirhanoğlu,"Böyle bir manzarayla karşı karşıya kalan başbakan çok sinirlenmiş olsa gerek ki, yaptığı konuşmada birçok yalan ve hezeyanla birlikte Hakkari'ye 8 yılda yaptığı hizmetleri sayarken, ortada ciddi bir yatırım olmadığı için "Hakkari'ye yönelik benim büyük hayallerim var" diyerek, halkımıza hayallerini satmaya çalışmıştır. Başbakanın yaptığı hezeyanlar, bir ferdi olduğum Kürt halkını ilgilendirdiği, söylediği yalanlarda da şahsımı ve partimi doğrudan hedef gösterdiği için cevap vermek istedim"
ASİMİLAYONUN EN TEHLİKELİ TUZAKTIR
Bedirhanoğlu,"Konuşmasında, asimilasyonun sona erdiğini ifade etmiştir. Ana okulların zorunlu hale getirilmesi, asimilasyonun en tehlikeli tuzağıdır. Asimilasyon yaşının en düşük seviyeye indirilmesidir. Düşünün 4-5 yaşlarında bir Kürt çocuk okula gidecek, Türkçe eğitim görecek ve asimile edilmeyecektir. Bunu dünya kamu oyunun takdirine bırakıyorum. Kaldı ki eğitim dili olmayan bir dil, her zaman asimilasyona maruz olan dildir"
KÜRTLERİN İNANÇLARI ZERDÜŞTLÜK OLDUĞU DOĞRUDUR
Bedirhanoğlu,"Konuşmasında, Kürtlerin Medlerden olduğu ve dolayısıyla Zedüşt inancına mensup olduklarını ifade etmiştir. Herkesin kökeninde İslam'dan önce bir inanç vardır. Kürtlerin İslam'dan önceki inançlarının Zerdüştlük olduğu doğrudur. Fakat şu anda Kürtler Müslüman milletler içinde dinine en bağlı ve o bağlılıkta en dürüst insanlar olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Ayrıca din alimleri ehliyetli ve dini çok iyi bilen insanlardır.
Devlet kontrolü dışında yaptıkları Cuma namazları da en makbul namazlardır. Dini iyi bilen bir kişi bunun aksini iddia edemez. Bu konuda her platformda bilimsel tartışmaya varız. Cumhuriyet tarihinden beri Kürtler Türkçe vaaz ve hutbe dinletmek zorunda bırakılmış, Kur'an Kurslarında kendi dinlerini ana dilleri dışındaki bir dille öğrenmek zorunda bırakılmış, dolaysıyla en büyük zulme uğratılmışlardır. Tüm bu uygulamalar ayrımcılık değil de, kendini bu zulümden kurtarma çabası ayrımcılıktır. Bunu da dünya kamu oyunun takdirine bırakıyorum"
BAŞBAKANA DAVA AÇACAĞIM
Bedirhanoğlu,"Hem Hakkari'deki hem de Urfa'daki konuşmasında "Bu kepenk kapatma değil kepenk kapattırmadır. Belediye kepenk kapattırıyor" kapatmayanlara da ertesi gün zabıta göndererek ceza kestiriyor. Başbakanın sarf ettiği bu söz büyük bir yalandır. Bütün esnaflarımız biliyor ki, defalarca ben bazen Belediye Meclis üyelerimizle bazen de il başkanımız ile birlikte tüm çarşıyı gezerek esnaflarımızın dükkanlarının kepenklerini açmasını sağlamışız.
Fakat hiç kimse ima yoluyla da olsa kepenk kapatmayla ilgili bir söz sarf ettiğimi iddia edemez. Bununla birlikte hiç kimse kepenk kapatmadığı için zabıtanın bir esnafa ceza kestiğini iddia edemez. Bunu ilk iddia eden başbakan olmuştur. Ben başbakanı bu iddiasını ispat etmeye çağırıyorum. Eğer başbakan bu iddiasını ispatlayamazsa onu müfteri ilan edeceğimi şimdiden ifade etmek istiyorum. Ayrıca sarf ettiği bu iftiraya karşı Avukatlarımla görüşüp gerekirse dava açacağımı şimdiden deklare ediyorum.
SAYIN BAŞBAKAN AL SANA 13 BUÇUK TRİLYON CEVABI
Bedirhanoğlu,"Ayrıca başbakan konuşmasında kendi döneminde paradan attığı altı sıfırı tekrar ilave ederek on üç buçuk milyonu 13 buçuk trilyon şeklinde ifade ederek, belediyemize gönderdiğini ve bu paraların nerelere sarf ettiğini ve takip edilmesi gerektiğini ifade etmiştir. Başbakan bu hezeyanıyla, halkımızın vergilerinden adil olmayan bir dağıtımla payımıza düşen hisseyi bir lütuf gibi, "biz gönderdik" diyerek, bu hissemizi padişahların dağıttığı ulufelere benzetmiştir. Evet sayın başbakan 2010 yılı içinde genel bütçeden hissemiz 13 buçuk milyondan fazladır; 13 milyon 784 bin 841 TL. dir. Fakat kesinlikle adil değildir.
Çünkü bu hisselerin dağıtımındaki kriterler sadece nüfus ve kalkınmışlık derecesi baz alınarak tespit edilmiştir. Kalkınmışlık derecesi de bilimsel kriterlere uygun yapılmamıştır. Nitekim başbakanın konuşmasında da bu açığa çıktı. Çünkü kendi diliyle Yüksekova'ya on sekiz buçuk, Hakkari'ye on üç buçuk dedi. Oysa 2010 yılında Hakkari'nin nüfusu Yüksekova'ya göre dört binin üzerinde bir fazlalığı vardı. Kalkınmışlık durumları da hemen hemen aynıydı. Tüm bunları bir kenara bıraksak da, bir devlet bütün vatandaşlara eşit düzeyde hizmet götürmek zorundadır"
HAKKARİ HEP GERİ PLANA İTİLİYOR
Bedirhanoğlu,"Oysa Hakkari gibi kentlerin, hem coğrafik konumları hem iklim şartları itibariyle çok sayıda dezavantaja sahip olduğu ve bu dezavantajlardan kaynaklı hizmet maliyetlerinin çok yüksek olduğu herkesçe bilinmektedir. Hal böyleyken hisselerin belirlemesinde bu dezavantajların hiç biri dikkate alınmıyor. Bundan dolayı Hakkari bu dezavantajlara sahip olmayan kentlerle rekabet etme şansı yoktur ve cumhuriyet tarihinden beri bu adil olmayan hisse dağıtımından dolayı her yıl geri kalıyor.Geri bırakılıyor.
Bu geri kalmışlık/bırakılmışlık tamamen devletin sorumluluğundadır. Devlet bunu telafi etmek zorundadır. Başbakan bunu yapacağına bize gönderilen hisseyi kafaya alıyor. Bu bir acizliğin ifadesi ve aynı zamanda bir utanmazlığın belirtisidir. Gelir-gider tablosunda da görüleceği gönderilen paradan personele ödenen miktar çıkarıldığında, geriye yatırım için sadece 101.391,78 TL. kalmaktadır. Eğer Başbakan b unu da bize fazla görüyorsa, onun Hakkari'ye karşı olan kötü niyetinin bir tezahürü olsa gerek. Biz BDP belediyeleri olarak halkımızdan gizleyeceğimiz tek bir şeyimiz yoktur. Bütün hesaplarımız açık ve nettir ve herkese açıktır.
Biz her yılın sonunda yaptığımız büyük bir halk toplantısıyla bu hesabı halkımıza veriyoruz. Herhangi bir vatandaşımız belediyemize başvurduğunda bu hesaplarımızın detaylarını belgeleriyle birlikte kendisine sunmaya her zaman hazırız. 2010 yılı gelir, gider ve borç hesaplarımız ile yıl içinde yaptığımız faaliyetler aşağıya çıkarılmıştır" şeklinde konuştu. Başkan Bedirhanoğlu, belediye'ye hizmetleri ile ilgili tüm faaliyet raporlarını ise dosya halinde basın mensuplarına dağıttı.
