TBMM'de birbirlerine ağıza alınmayacak olan küfür ve hakaretleri hak etmemiş bu millet. Öyle ya vekiline küfür ediyorsan Asilinide ilgilendirir. Parlamentodaki bazen %65 temsil, bazen %80'lik temsil edilen halkın tamamına hakaret sayıyoruz, bu TBMM'de hakaret ve küfürleri %65 veya %80 diyoruz. ira dünyadaki en büyük seçim barajı Türkiye'de var.
Dünyanın neresine bakarsanız bakınız çok partili siyasi rejimde küçük aşırı gruplar vardır. endisini siyasi arenada bulamadığı zaman zira şiddete başvurur, teröre bulaşır guruplar. Çünkü sesini duyurmak zorunda hisseder.
Seçim barajına takılan guruplar belli süre sonra şiddete başvurur.
Barajlar makul ölçüde olunca en çok %5 makul olanıdır.
Guruplar kendini mecliste meşru zeminde makul ölçülerde savunmaya başlar.
Birde adalet: hakkı teslim etmektir.
Bir olguyu hakkı, hukuku, yerli yerinde kullanmaktır adalet.
Halkın %65 oy verdiği birkaç parti TBMM'de vekillerin %100'ünü alır %40 ile ülkeyi yönetmeye kalkarsa bu adaletin ihlali demektir. Parlamentoda temsil hakkını bulamayan %40 kendini mağdur ve vekilsiz hisseder. Bugünkü sıkıntılarımızın en önemli nedenlerinden biri %10'luk haksız olan barajdır. Daha öncede yazmıştık. Eğer %10'luk baraj Kürtler için konulmuşsa Kürtler bu baraj engelini bağımsız adaylarla aşmıştır.
Bugün SP, BBP, ve DP'si mutlaka mecliste temsil edilmelidirler.
Kaldı ki %40'ların üstünde oy alan AKP'nin yönetimi ortada.
Ne parti rahat ve huzurlu
Ne hükümet istikrarlı gönlüne göre hareket edebiliyor.
Ve nede ülke rahat nede yurttaş huzurlu.
Her geçen gün her alanda daha da gerideyiz.
Sadece makarna, kömür, hortum, biri ket dağıtmakla iktidar elde edilip huzur ve refah bulunamıyor.
TARİH TEKERRÜRÜMÜ EDİYOR
12 Eylül darbesi öncesi Sayın Demirel ve merhum Ecevit anlaşmadıkları için yönetime el konuldu. İnsaf ediniz ülkenin ve milletin hayati önemini taşıyan asayiş, huzur, güven ve önemli sorunlarda ben mi geleceğim, sen mi geleceksin diye kısır çekişmelerle gündem oluşturmak; ayıbında ötesinde vicdanın insaf ölçülerinin dışında ihanete kadar gider. Ülkenin dört bir yanında Anneler kan ağlıyorken her tarafta yöneticiler cenaze töreleri ile uğraşıyorken parti liderlerinin bu anlamsız çekişmeleri ibret vericidir.
Değiştirin bu gündemi, yazıktır bu millete.
Durdurun bu öldürmeyi, barıştırın bu halkı, refaha kavuşturun bu milleti.
Eğer iktidar nimetlerini makam ve yetki kullanılarak kişisel çıkarlarımız için kullanıyorken huzur ve refah gelseydi Türkiye'de çoktan huzuru, refahı, kalkınmayı, tamamlanmış olacaktı.
Bu uygulama bu yönetim bu yöntem huzur ve güveni sağlanamıyor.
Vurgun düzeni iktidarı rahatlatmıyor.
AKP'ye de yazık oluyor. Anketler ortada. Bugünkü uygulamalar AKP'yi güçlendirmiyor. Her geçen gün AKP'de oy kaybı yaşanıyor.
Başkenttekileri anlamakta zorluk çekiyoruz.
=Sorun ortada
=Demokrasiyi tam anlamı ile yaşatacak düzenlemeler.
=Dar bölge veya tercih sistemi
=Bölgesel özel kalkınma plan ve projelerin uygulanması
=Eğitimde fırsat eşitliği ve her dilden eğitim imkanı
=Her kökenden insanların dil, kültür ve tarihi araştırma engeline son verecek olan düzenlemeler
=Önümüzdeki dönem için toplumsal barış adına AF
Değiştirin bu gereksiz gündemleri ülkenin ve halkın ihtiyaç duyduğu hizmet, yatırım, yasa ve yönetmenliklerle uğraşın.
=Sayın Başkentliler biz ülkenin en üç köşesi ve en çok geri bırakılan yöresinden bunu biliyoruz da, siz Başkenttekiler mi bilmiyorsunuz.
Haşaaa
Siz bal gibi biliyorsunuz ama neden bunları yapmıyorsunuz bilemiyoruz. Korkarız halk sizin bu vurdumduymaz davranışınızın farkına varır.
Bazı geçmiş seçimlerde olduğu gibi CHP-DYP-ANAP-DSP'ye benzer bir ceza ile sizi parlamento dışına bırakır. Bu halkın Ayranı kabarınca her alanda ders alması gerekenlere ders vermesini bilir. Hakkari'den Başkentlilere anlaşın, uzlaşın, bu ülkeyi ve bu halkı bu sıkıntılı dönemden kurtarın. Halk birlikte yaşamaya devam edecek ama yönetenleri yolcu edecek.
