Dünya Sağlık Örgütü (DTO) verilerine göre Türkiye’nin, bilinçsiz antibiyotik kullanımı nedeniyle vücut direncinin arttığı 3 ülkeden biri olduğunu vurgulayan uzmanlar, ilaçların kullanımında yeni bir yol haritası belirlenmesi gerektiğini belirtiyor.
Türkiye’nin de bulunduğu 114 ülkenin verilerinin incelenerek hazırlanan DTO raporunda, bunun büyük bir küresel tehdit oluşturduğu uyarısı yapılırken, uzmanlar ülkede bilinçsiz ve reçetesiz antibiyotik kullanımının etkin olduğuna dikkat çekiyor.
İzmir Ekonomi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Yavuz Selim Süral, ağrı kesici ve ateş düşürücü etkisi olmamasına rağmen hemen hemen her hastalık sırasında antibiyotik kullanıldığını belirterek, “Özellikle Türkiye’de direnç gelişimine en sık neden olan etken bilinçsiz ve reçetesiz antibiyotik kullanımıdır.
Hemen hemen her hastalık sırasında antibiyotik kullanılması vücut direncinin ülkemizde dünya ortalamasının üstünde görülmesine sebep oluyor. Eğer mikroplar bir antibiyotiğe karşı direnç kazanırlarsa, artık o antibiyotiğin o mikroba karşı etkisi olmaz. Bu nedenle her bakteriye uygun olan antibiyotik kullanılmalıdır” dedi.
Evlerde de fazlaca bulunan ve tarihi geçmiş antibiyotiklerin çöpe atılmasıyla atık ilaçların biyolojik etkilerinin doğada gözlendiğini ifade eden Süral, atık antibiyotiğin bakteriyle karşılaştığında bakterinin direnç geliştirebildiğini söyledi.
Süral, şunları söyledi:“Aşırı ve gereksiz antibiyotik kullanımı sonucu ilaca direnç kazanan mikroorganizma, bir başkasında hastalık yaptığı zaman, artık o hastalığın tedavisi de güç olmaktadır. Bu direnci yenmek için daha güçlü, pahalı ve yan etkisi fazla olan antibiyotiklerin kullanım sıklığı da artmaktadır. Böylece hem elimizde hastalığa etkili silahlar azalmakta, hem de maliyeti artan tedaviler ile karşı karşıya kalmaktayız.”
Bu tür ilaçların mutlaka doktor tavsiyesi ve reçetesine uygun kullanılmasının gerektiğini bildiren Süral, bilinçsiz kullanılan ilaçların hastayı iyileştirmeyip, vücuda zarar da verebileceğini söyledi. Süral, ilaç kullanımında mutlaka toplumu bilinçlendirip, yeni bir yol haritası çizilmesinin yararlı olacağını kaydetti. İHA
