Hakkarihabertv.com (Özel) Hakkari'nin Yüksekova ilçesi Bolu Dağ ve Komando Tugayı tarafından bir köye düzenlenen operasyonda askerler tarafından gözaltına alındıktan sonra öldürülen Nezir Tekçi (24) babası Halit Tekçi bir dedektif gibi faillerin peşine düşerek, terhis olan askerleri bulmaya çalışarak oğlunu öldürenleri bulmayı başardığı belirtildi. İHD Hakkari Şubesi ile Hakkari Cumhuriyet Başsavcılığına kemliklerini tespit ettiği komutanlar hakkında suç duyurusunda bulunan baba Halit Tekçi, terhis olan askerleri bulmayı başararak hangi komutanların oğlunu nasıl öldürüldüğünü askerin ifadesine dayanarak tek tek anlattı.
İHD Hakkari Şubesi Başkanı İsmail Akbulut, dernek binasında yaptığı açıklamada derneklerine yine bir faili meçhul cinayet başvurusunun olduğunu belirtti. Halit Tekçi isimli vatandaşını oğlunun 27.04.1995 yılında Hakkari Yüksekova ilçesinde Bolu Dağ ve Komando Tugayı tarafından gözaltına alındığını daha sonra da her hangi bir bilgi alınamadığını söyledi.
Akbulut,Bu anlamda oğlunun Dağ ve Komando Tugayı tarafından infaz edildiği yönünde iddialarının olduğunu ve infazı gerçekleştirenlerin isimlerinin belli olmasına rağmen herhangi bir yargı sürecinin başlatılmaması Türkiye'de özellikle faili meçhul cinayetlerinin üzerinde hukukun olmaması kendisini bir daha göstermiştir. Ancak ne yazık ki Ergenekon soruşturması altında bir soruşturmanın başlatıldığı her kes tarafından bilinmektedir. Fakat özü itibariyle baktığımızda gerçekten bu faili meçhul olayları gerçekleştiren hakkında herhangi bir yargı sürecinin başlatılmadığı bir kez daha kendisini göstermiştir. Bu anlamda biz İnsan İHD Hakkari Şubesi olarak faili meçhul cinayetler demiyoruz. Faili belli cinayetlerinde olduğunu faillerinin belli olduğu halde yargı önüne çıkarılmadığı ve cezalandırılmamalarındaki temel anlayışın ne olduğunu bilmek istiyoruz. Özellikle AK partinin bu konuda eğer samimiyse failleri belli olan bu dosyanın yargı önüne çıkarılıp cezalandırılmaları gerektiğine inanıyoruz. Biz İHD Hakkari Şubesi olarak bu olayın takipçisi olacağımızı ve sonuna kadar takip edeceğimizi belirtiyoruz dedi.
BİNBAŞI KÖYÜNÜZÜ BOMBALARIM DEDİ
İHD Hakkari Şubesinde gazetecilere açıklamada bulunan Halit Tekçi, 1989 yılında askeriyenin emri doğrultusunda köylerinin boşaltıldığını belirtti.
Tekçi, O dönemde Hüseyin Kurt olan bir üsteğmen vardı o dönemde Hakkari Valisi Şehabettin Harput görevdeydi. Ben yanına geldim dedim ki benim Türkiye'de tek bu köyüm var askeriye benim köyümü boşaltmamı istiyor. Vali bana böyle bir şeyin olmadığını ben böyle bir şeyi kabul etmiyorum dedi. O arada bir binbaşı geldi Eğer köylerini boşaltmalarsa ben onların köyünü bombalarım dedi. Biz köyümüzü boşalttık ve üç kardeş köyüne yerleştik 2-3 yıl orda kaldık 1993 yılında biz oradan da taşındık Yüksekova ilçesine yerleştik bizim elimizde bir sanat yoktu okuma yazmamız yoktu bizim işimiz hayvancılıktı.ben birkaç küçük baş hayvan aldım 2 oğlumu ve 2 gelinimi bize tarlalarını veren bir köye bıraktım,büyük oğlum nezir bana baba Devlet hayvanların yaylalara çıkmasına izin vermiyor izin ver biz bu hayvanlarımızı satalım ben oğlum ben hayvan yetiştirmeyi seviyorum oğlum bana sen bizi bu yolda zarar uğratacaksın görüyorsun çobanlar öldürülüyor yaylalar yasaklanmış bende tamam dedim gidin hayvanlarınızı getirin dedim
OĞLUM 3 GÜN GÖZALTINDA TUTTULAR
1995 yılında oğlumu Yukarı Ölçek köyüne gönderdiğini belirten tekçi, Oğlum o köyle Hacı Nazım adında birinin misafiriydi o akşam köye operasyon yapılmış oğlum o operasyonda gözaltına alınmıştı. Oğlumun hiçbir suçu yoktu bu güne kadar ne emniyette ne savcılıkta herhangi bir olayda adı geçmemiştir. Benim oğlumun tek suçu Kürt olması ve üzerinde yerel kıyafetlerin olmasıydı. Oğlumu Ali İhsan Akın adındaki bir yüzbaşı tutukladı. 3 gün boyunca da oğlum gözaltında tutuldu. Oğlum ile hayvanları getirmeye gidenler bana şahitlik yapıyorlar.Yüksekova ilçesinde ben bir dükkanda oturuyordum oraya 3 asker geldi 2 si geri dönüp yan dükkana girdiler. Yanımızda kalan asker alış veriş yapıyordu. Dükkancının adı Mürseldi asker dükkancıya fotoğraf makinesi sordu dükkancı evet var o zamanın parası ile 1 milyon 500 TL dedi. Askerde dükkancıya kardeş bende kürdüm benimle Kürtçe konuşun dedi. Dükkancı askere sen nerelisin diye sordu askerde ben Vanlıyım bizim birliğimiz 10-15 gündür Bolu'dan Yüksekova'ya gelmiş dükkancıda askere sen nerde askersin diye sordu asker ben Ekmal Ölçek köyünde askerim dedi . Ben dükkancı Mürsele askere bir çay ısmarlamasını söyledim. Asker çayını içerken ben askere sana birkaç soru soracam dedim. 27.04.1995 yılında siz köylerde gözaltına çok insan aldınız, siz çok dövdünüz bazıları da halen kayıptır benimde o günden beri oğlum kayıptır dedim.
ASKER BANA OĞLUNU ÖLDÜRDÜLER DEDİ
Asker bana dayı oğlunun eşkalini söyle dedi. Ben oğlumu askere tarif ediyordum asker birden vay yazık senin oğlunu öldürdüler dedi. Ben oğlumun nerde neden öldürüldüğünü sordum asker dayı senin oğluna PKK'nın sığınaklarını sordular bize yerlerini göster dediler.Oğlun yalvardı ben PKK değilim ben sığınakların yerini bilmiyorum kim beni şikayet etmiş inanmayın beni emniyete sorun ben bu güne kadar hiçbir suç işlemedim diyordu. Oğlun 2-3 gün elimizdeydi en son sabaha karşı saat 5:30 da biz Kürtçe adı (Muşani ve Kelpani) olan yere operasyona gittik. Operasyon komutanı yüzbaşı Ali Osman Akın idi. Oğluma PKK nin yerini göster yoksa seni öldüreceğiz demiş. Bunu bize anlatan da terhis Van'lı bir askerdir
KOMUTAN KAÇ KÜRT VAR ELİNİZİ KALDIRIN DEDİ
Komutan askerleri içinizde kaç Kürt var elinizi kaldırın demiş. İçlerinde yaklaşık 22 asker biz Kürdüz diye elini kaldırıyor. Bize karşınızdaki adama ateş edin dedi. Oğlun kendisine ateş edileceğini duyunca biz 22 Kürt askerin içine doğru geldi. Sonra soyadını bilmediğimiz Kemal Teğmen oğlumun kolandan tutarak. Operasyon Komutanı Ali Osman Akın'a iznin verin ben vurayım dedi. Komutan vur dedi. Oğluna iki kurşun sıkıp sonrada tekrar ateş serbest dedi. Yaklaşık 500 mermi sıktılar. Sonrada mayıncıyı çağırarak cesedi mayının üzerine bıraktılar. Param parça ettiler. Sonra da subaylar kafasını ellerine aldılar. Ne yaptıklarını bilmiyorum. Sonrada asker o gün nöbette olduğunu söyleyerek bana olaya şahitlik edenin ismini verdi. Ben de o askeri bulup Allah rızası için konuşmasını söyledim. Önce korktuğunu söyledi sonrada anlatmaya başladı. Ben ikinci bölükte idim oğlunu ise birinci bölük yakalamıştı. Birinci bölük oğlunu da operasyona getirerek sırtında havan topunu vermişlerdi. Komutan gözümün önünde vur emri verdi ve öldürdüler. Van Grdiyan köyünde Yunus diye bir asker, askerler şahitlik bunları askerler anlattığı için bana da şahitlik yapacaklarını söylediler. Ben İHD ile Hakkari Cumhuriyet Başsavcılığına oğlumu öldürenlerin bulunmasını istedim. Şahit olan terhis askerler biz olay yerine gelip anlatmaya hazırız dediler bana şeklinde konuştular.
