Hakkari Demokrasi Platformu adına bir açıklama yapan (HTSO) Meclis Başkanı Cemal Erip, Hakkari kent merkezinde bir imamın sabah namazına giderken menfur bir saldırıya uğrayıp hayatını kaybetmesinin toplumda infiale sebep olduğunu belirtti.
Öğle saatlerinde Bulvar Caddesi üzerinde bulunan (HTSO) toplantı salonunda Hakkari Demokrasi Platformu adına bir açıklama yapan Cemal Erip, sivil toplum örgütlerinin, aydınların, demokratik toplum kongresi'nin ve BDP'nin yaptığı çağrılar üzerine KCK, 13. Ağustos 2010 tarihinde eylemsizlik kararı alarak, toplumdan gelen çağrılara olumlu yanıt verdiğini belirtti. KCK'nin eylemsizlik kararı süreli de olsa, silahların kalıcı olarak susturulması ve Kürt sorununun, silahlı yöntemler dışında, demokratik
yöntemlerle çözülebilmesi için yeni bir fırsat doğduğunu belirten Erip, KCK tarafından 20 Eylül 2010 tarihine kadar tek taraflı olarak çatışmasızlık kararı alınmasının ise önem taşıdığını belirtti.
Şimdi ülkenin barışı ve çözüm açısından çok kritik öneme sahip bu umut ışığının, bu fırsatın, başta hükümet olmak üzere, devlet güçleri ve tüm toplum tarafından çok iyi değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden Erip, Kürt sorununun diyalog ve müzakere ortamının sağlanması ile çözülebileceğini belirterek "Sivil toplum örgütlerinin ve Demokratik Toplum Kongresi'nin sürecin yönetilmesi için inisiyatif almaya hazır oldukları yönündeki çağrıları diyalog sürecinin başlatılması için önemlidir ve diyalog sürecinin yürütülebilmesi için sağlıklı bir zemindir.
Akıl ve vicdan sahibi herkesin kabul ettiği gibi, Kürt sorununun barışçıl, demokratik ve adil çözümü için yapılması gerekenler çok karmaşık değildir. Bu bakımdan çatışmasızlık haline süreklilik kazandırmak için öne sürülen talepler de gerçekleşmesi zor ve imkansız talepler değildir ve görmezden gelinmemelidir. KCK'nin eylemsizlik kararına, devletin cevap vermesi, silahların karşılıklı ve kalıcı olarak susturulması için operasyonların durdurulması gerekirken, dağlarda hala insanların hayatını kaybetmesi, cenazelerin gelmesi, demokrasi platformunun bileşenleri olan sivil toplum örgütleri temsilcilerinin ve seçilmişlerin gözaltına alınması, tek taraflı eylemsizlik kararını anlamsız hale getirmekte ve tekrar silahlara davetiye çıkarmaktadır. Bu sorumluluk silahların susmasını sağlaması gereken devletindir."
"İMAMIN ÖLDÜRÜLMESİ PROVOKATİF VE KARANLIK BİR OLAYDIR"
Bu süreçte, Hakkari kent merkezinde bir imamın sabah namazına giderken menfur bir saldırıya uğraması sonucu hayatını kaybetmesinin toplumda infiale sebep olduğunu söyleyen Cemal Erip, yetkililer tarafından dillendirilmesine rağmen tedbir alınmaması, faillerinin yakalanamaması ve olayın karanlık kalması manidar olduğunu söyledi.
Erip, "Çatışmasızlık kararının alınmasından sonra, Ramazan ayında bir imamın vurulması olayı düşündürücü, provokatif ve karanlık bir olaydır. Bu saldırıyı kınıyoruz. Olayın yaşanmasından hemen sonra, yetkililerden gelen açıklamaları yeterli görmüyoruz. Bu sorulara cevap verilmesi, olayın gerçek faillerinin yakalanması için yetkilileri göreve davet ediyoruz.
Bu tür olayların yaşanmaması için herkesi sağduyulu olmaya davet ediyoruz. Artık ölümlerin yaşanmaması için silahların karşılıklı ve kalıcı olarak susması gerekmektedir. Bu bağlamda devletin de çatışmasızlık ortamının sağlanmasına katkı sunması, demokratik ve barışçıl yöntemlerin önünü açması, diyalog ve müzakere sürecinin başlatılması için toplumdan gelen taleplere cevap vermesini bekliyoruz" şeklinde konuştu. Demokrasi Platformu üyeleri basın açıklamasının ardında imam Aziz Tan'ın taziye çadırını ziyaret etti.
