“Cevapları kendi içinde” yeni dünya sor(g)uları

“Cevapları kendi içinde” yeni dünya sor(g)uları

Kaynak:Yaşar İçen

Birlik yazarı Yaşar içen," Yakın geçmişe kadar yaşanan her siyasi-diplomatik gelişmenin şahsına münhasır bir çerçevesi vardı. Şimdilerde ise her gelişme-görüşme-açıklama içeride ve dışarıda sayısız denkleme göbekten bağlı.

Misal Suriye’de SDG’yi konuşurken; Türkiye’nin terörsüzlük mücadelesini, KYB’nin Kürt uzlaşısını, KDP’nin denge misyonunu, Suriye’nin bölünme ihtimallerini, Kalkınma Yolu Projesi’nin kaderini, İran’ın yeni dünya düzenindeki yönetim anlayışını, Filistin’i, Kıbrıs’ı, Türki Cumhuriyetleri, Rusya’nın “iade-i hami” çabalarını, Suudi Arabistan’ı, Katar’ı, ABD’yi, güneşini parlatıp yeniden sonsuz kılmaya çalışan Birleşik Krallık’ı ve daha nicesini de konuşmak zorundayız. Özetle sular çekildikçe buzdağının tüm katmanları deşifre olmaya başladı.

Ve yeni dünya düzeni öyle hızlı, öyle dolu, öyle hırçın geliyor ki; geçmişin notları eşliğinde ders çalışmaya zaman bile tanımıyor, sadece mevcudu görmene imkân tanıyor.

Endişeler, belirsizlikler ve darbeler eşliğinde gelen yeni dünya düzeni şöyle diyor; geçmişe dair her şeyi unut! Sil baştan bir mantıkla ve mevcut veriler doğrultusunda sadece geleceği kurgula. Dün yok unut, bugün atacağın adımlarla yarınını hazırla…

Yeni dünya düzeni nesillerini de bu yönde yetiştiriyor. Uzun cümlelerden, oturumlardan, filmlerden, medya argümanlarından, eğitim aşamalarından, dostluk ve arkadaşlık bağlarından uzak nesillerini hızla yaratıyor yeni dünya düzeni.

Odaklanamayan ve dünü umursamayan ilk neslini çoktan yaratan bu düzen, bundan sonraki aşamalarda mantık süzgecini ve köklerini unutmuş “robotize” nesilleri yetiştiriyor.

Madem ki bugün yeni dünya düzeninin kısa ve net nesillerine değindik o halde kelamlarımızı da yoruma dayalı uzun özetlerden uzak, “sorulara yüklediğimiz cevaplar” eşliğinde aktaralım.

Yazımın başında belirttiğim gibi artık hiçbir meseleyi şahsına münhasır düşünemiyoruz ve konuşamıyoruz. Her meselenin diğerleriyle göbek bağı var çünkü “herkes ve her şey bir diğerine mahkûm bırakılarak inisiyatifler/iradeler yok ediliyor.

Az sonra sıralayacağım “mevcut dünyayı kavrama ve gelecek tablosunu okuma” sor(g)ularının içindeki cevapların yarattığı zincirleme reaksiyonu kimseler inkar edemez:

*“Yeni İran” dini-mezhepçi-merkeziyetçi sisteminden sıyrılıp modern bir anlayışla bölgesel yönetimlere sahip bir sisteme kavuşur(mu?)

*İsrail arabuluculuğu ve ABD’nin girişimleri, Suudi Arabistan örneğinde olduğu gibi İran’ı da ikinci değişim emsali yapar(mı?)

*Bağdat, eski ruhunu yakalayıp Ortadoğu’nun yeni dini ve siyasi otoritesi olur(mu?)

*Hz.İbrahim’in odağında 3 büyük din(İslamiyet-Hristiyanlık-Yahudilik) aynı çatı altında “kendi özerk” yapılarıyla buluşup dinler konsorsiyumunu ilan eder(mi?)

*Aynı minvalde Ur şehri “İbrahim’i Dinler Konsorsiyumumun Merkezi” olur(mu?)

*Trump’ın kapitalizm tutkusunun kestiği “naylon faturalar” bu hızla giderse ülkelerin belini kırar(mı?)

*Türki Cumhuriyetlerin “Türk Kimliği”nin ötesine geçme ve güçlü dünya ülkesi olma arzusunun devamı bundan sonra da gelir(mi?)

*“Nötralizasyon” tavrı ile Azerbaycan bölgenin yeni gücü olur(mu?)

*Gelişebilecek kaos ortamı nedeniyle Suriye bölünürse Türkiye ve SDG uzlaşı zeminde buluşur(mu?)

*Rusya’nın Ukrayna Savaşı ile alenen ilan ettiği “bizi bizden kimse ayıramaz” girişimleri Türki Cumhuriyetler başta olmak üzere SSCB menşeli ülkeleri AB misali bir yapıya kavuşturur(mu?)

*“Çin sebep, güçlü Rusya sonuç” diye düşünürken bu yakınlık düşünüldüğünün aksine uzun vadeli bir birliktelikten ziyade Rusya’yı zayıflatarak Çin’i güçlendirmeyi planlıyor(mu?)

*“Yeni İran” mevcut Türkiye Cumhuriyeti benzeri “İran Cumhuriyeti” yapılmaya çalışıyor(mu?)

*İran yeni modern vizyonuna kavuşursa eski İran rolü bölgede başka bir ülkeye giydirilmeye çalışılır(mı?)

*Her başlık dağıtılan yeni kartlar eşliğinde revize edilirken terör örgütleri ve bu örgütlerin kök salacağı ülkeler de bu revizyondan nasibini alır(mı?)…

Bu minvalde “cevaplarını kendi içinde barındıran” cümleleri daha da arttırabilirim elbette çünkü dünya hızla tek muhtarla yönetilen kocaman bir köye dönüşüyor ve bu dönüşüm dünya vatandaşlığını tüm kimliklerin önüne geçirmeye çalışıyor. Bu nedenle bize ait olmayan durumlar hızla hayatımıza etki ediyor, sadece kendimiz için değil tüm dünya için çalışıyoruz, cebimizdeki paranın kaderi bize değil dünyanın ruh haline bağlı…

Özetle dünya gündemi belirsiz-hızlı-karmaşık-zincirleme ağlar eşliğinde değişiyor ve tüm değişimler dünü konuşmaya fırsat vermeyerek sadece bugüne odaklanarak kısa ve net olmayı dayatıyor.

HABERE YORUM KAT
YASAL UYARI: Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Hakkarihabertv.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.