İsim alamet ve işaret olduğunu belirten İl Müftüsü Yrd. Doç. Dr. Hayrettin Öztürk, “Çocuklara isim koymak insanlık tarihi kadar eskidir. Hz. Adem’e Allah eşyanın isimlerini öğretmiş, isim koyma yeteneğini vermiştir. Dolayısıyla ismin kişinin kendisiyle de yakın ilişkisi vardır. Çocuklara doğduğunda sağ kulağına ezan, sol kulağına kamet getirip bir Müslüman ismi koymak annenin ve babanın görevlerinden birisidir. Çocuklara güzel isimler koymalıyız. Kur’an’da geçen her ismi de ‘Kur’an’da geçiyor’ diye manasını bilmeden, düşünmeden ve anlamadan koymamalıyız.
Zira kuranda kafirler, müşriklerden ve münafıklardan da söz edilmektedir. Onlarla ilgili geçen ayetlerden bir cümleyi alıp da onu isim olarak çocuklara koymak doğru değildir. Manası olan ve aynı zamanda halkımızın kullandığı Türk örf ve adetlerine, kültürümüze uygun ve özellikle de halk tarafından bu zamana kadar çocuklara isim olarak konulmuş benimsenmiş ve günümüze kadar gelmiş isimleri çocuklarımıza koymalıyız” Diye konuştu.
“Tarih boyu bu millet peygamber ve asabına büyük sevgi ve saygı göstergesinde bulunmuştur" diyen Öztürk, “Çocuklarına bu isimleri koymuşlardır. Bunlar toplama mal olmuş, halk tarafından sevilmiş, Müslümanlar tarafından benimsenen güzel isimlerdir. Bunların başında Ebu Bekir, Ömer, Osman, Ali, Hasan, Hüseyin, İbrahim, Asiye, Zeynep, Rukiye ve Ümmü Gülsüm gibi isimler gelir. Peygamberimizin ismi Mehmet, Mahmut, Muhammet, Ahmet isimlerini koymamızda bir sakınca yoktur hatta güzel olur. Peygamberimiz bazı isimleri değiştirmiştir. Berra yerine Zeynep ismini koymuştur. Harp ismini değiştirmiştir. Abdulmusa ismini değiştirmiş Abdullah ismini koymuştur” şeklinde konuştu.
Hz. Peygamber’in en çok sevdiği isim erkeklerden Abdullah, kızlardan da Kevser olduğunu belirten Öztürk şöyle devam etti: “Çocuklara bu isimleri koymalıyız. Anlamı olmayan isimler koyarız. Mesela Çocuklarımıza ‘Minel’ ismi koyuyoruz. ‘Min’ demek ‘den dan’ anlamına gelir. Yani bir anlam ifade etmez. ‘Sanem’ ismi ‘put’ anlamına gelir. Put ismi bir çocuğa verilmesi çok uygun olmaz. Ama halk tarafından kullanılan Hatice, Fatma, Ayşe gibi isimler toplum tarafından kabullenmiş, benimsenmiş, alem olmuş ve bu zamana kadar kullanılmaktadır. Bu isimleri kullanmak daha güzeldir.
Kur’an-ı Kerim’i de açıp şans dediğimiz karşımıza ne çıkarsa gibi bir isim koymak yerine vesiletüm necat dediğimiz mevlüdi nebide Süleyman Çelebi hazretlerinin yazmış olduğu mevlit kitabında veladet bahrinde Amine Hatun diye başlayan bahirde 52’ye yakın isim vardır. O isimlere bakarak halkımız çocuklarına o isimlerden koyabilirler. Allah’ın isimlerini ve sıfatları ile peygamberimizin lakaplarını mümkün mertebe çocuklarımıza isim olarak koymamaları doğru olur kanaatindeyim.”
