Kışın özellikle grip, nezle ve soğuk algınlığının sıkça yaşandığını belirten Trabzon Beşikçi Baharat çalışanlarından Muharrem Kan, kışın özellikle ıhlamur satışlarının arttığını söyledi. Ancak ıhlamurun kışı sağlıklı geçirmek için tek başına yeterli olmadığını belirten Kan “Vatandaşlar özellikle kış aylarında ıhlamura büyük ilgi duyuyor. Ama ıhlamur tek başına yeterli olmuyor.
İnsanlarımız ‘Kış geliyor vücudumu daha dinç daha sağlıklı saklayayım’ diye daha öncede bazı kullanımlar yapıyor. Bir de grip olduktan sonra kullanılacak bitkiler var. Mesela bir İbis kuşu çayı, Kuşburnu çayı bunlar tamamen C Vitamini deposu. Başka önereceğimiz bitki türü ‘Ekinize’ diye bir bitki var. Güney Amerika Bölgesi’nde yetişen bir bitki türüdür.
Bu bitki vücudun direncini artıran bir bitki türüdür. Bunu içen bir insanın gribe yakalanma olasılığı çok düşüktür bir nevi bitkisel grip aşısı. Bir de gribe yakalandıktan sonra içilen bir bitki türleri var. Bunlar; Ihlamur, Zerdeçal, Zencefil, Avlucan ve Adaçayı bunlarda gribe yakalandıktan sonra kullanabileceğimiz bitki türleridir. Bu bitkilerin üçünü birbirine katıp kullanıldığı zaman vücut direncini artırıyor. Yöresel olarak en fazla Ihlamur ve Adaçayı kullanılıyor.
Bunları da kullanırken vatandaşa bazı şeyleri anlatıyoruz mesela adaçayı 7 gün kullanmışsan 2 gün ara ver veya 1 ay kullanmışsan, 1 hafta ara ver. Çünkü bunları sürekli kullanıldığı zaman vücut artık bunlara alışıyor yarar yerine, zarar veriyor. Bu grupta dinlendirmek önemlidir. Ihlamurun öyle bir dezavantajı yok, ıhlamur her zaman yapılıp içilebilir" dedi.
“İnsanlarımızın doğru bildiği bazı yanlışlar var” diyen Kan “Eskiden beri gelen bir kaynatma sistemi var. Bu kaynatma sisteminin yanlış olduğunu vatandaşa anlatıyoruz, demleme diye bir olay var. Bu bitkiler kaynamış olan sıcak suyun içine konularak demlenecek. 7-8 dakika dinlendirildikten sonra süzdürülüp içilirse daha faydalı bir hale gelir. Bu bitkileri ne kadar kaynatırsan içindekiler ölü hale geliyor.
Ayrıca kaynatılan ve daha sonra 1-2 gün kullanılan bitki çayları fayda yerine zarar veriyor. Sonra müşterilerimiz bize gelerek ‘Şunları yaptık. Ama fayda görmedik’ diyorlar. Ancak doğru şekilde yapılırsa şifa bulunur" şeklinde konuştu. Piyasada işi bilmeyen sadece ekonomik yönden faydalanmak isteyen aktarlar bulunduğuna da dikkat çeken Muharrem Kan, şunları söyledi:
“Piyasada işi bilmeden sadece sektörün ekonomik boyutundan faydalanmak için bazı aktarlar türedi. Vatandaş zannediyor ki buradan 100 gr. zencefil içersem kanseri yendim veya bu hastalığı yendim havası oluyor. Bunların yanlış olduğunu biz de anlatıyoruz. Vatandaş geliyor 30 gr. zencefil ve zerdeçal istiyor ve ‘kansere iyi geliyormuş’ diyor. Bunları içerek kanserin önüne geçeğini zannediyor. Bunlar yanlış”
