Erbil, Süleymaniye, Kerkük, Bağdat, Ankara
Kaynak:Gazete Birlik
Uzun ve tekrara düşen cümleler-anlatımlar devrini çoktan geride bıraktı dünya, bilhassa da Ortadoğu. Kısa ve net cümleler eşliğinde; “ne oldu, ne oluyor, ne olma ihtimali var, ne olmalı” başlıklarını yazmalı ve konuşmalı konuyla alakalı herkes artık çünkü sosyolojik beklentiler bu yönde hızla ilerliyor.
Bugün de bu bilinçle son veriler eşliğinde Irak diyelim istiyorum. Ve Irak’ı “sözel mantıkla” çözümlemeye çalışalım zira komple Ortadoğu “matruşka kabusuna” döndü adeta! Aç aç bitmiyor ve tüm meseleler birbirine göbekten bağlı, birbirini tamamlıyor.
Bugün Irak’a dair beş dengeyi sözel mantıkla çözümlemek istiyorum. Erbil-Süleymaniye-Kerkük-Bağdat-Ankara. Özellikle de Kerkük-Ankara-Süleymaniye demeli bugün zira KYB’nin etkili olduğu Kerkük’ün yerel yönetim mekanizması (vali-meclis başkanı-yönetim kademeleri) sil baştan olabilir yakında. Nasıl ve neden mi? Hemen anlatayım.
Bilindiği üzere Ankara ve Süleymaniye arasındaki tüm iletişim/iş birliği köprüleri uzun zamandır buzlarla kapalı. KYB-Süleymaniye’nin İran ve PKK’ya yakınlığı, bu yakınlığın kriminal girişimleri ve oluşumları beraberinde getirmesi, Bafel Talabani’nin marjinal siyaseti, KYB teşkilatlarının Türkiye karşıtı söylemleri Ankara ve Süleymaniye arasındaki köprülere kilit vurdu.
Süleymaniye’nin heybesindeki tüm çürük elmalar Ankara’nın bazı ambargoları devreye sokmasını sağladı, Süleymaniye Havaalanı’nı uçuşa kapatmak gibi.
Şimdi KYB kendi içinde büyük bir temizlik mücadelesi veriyor. Geçtiğimiz günlerde yaşanan Bafel Talabani-Lahur Talabani restleşmesi de bunun bir parçasıydı.
Özetle Süleymaniye/KYB’nin hiç olmadığı kadar Ankara’nın desteğine ihtiyacı var çünkü Türkiye’nin varlığı ve ittifakı bölge ülkeleri-dengeleri açısından çok önemli.
KYB’nin bu denli Ankara’nın desteğine ihtiyacı varken Kerkük konusunu acilen masaya sürmeli Ankara diyorum.
2023’te gerçekleşen Kerkük yerel seçimi sonrasında KYB birinci parti olarak çıktı sandıktan. 2023 Kerkük seçim sonuçlarına göre KYB 5, Arap Koalisyonu 3, Türkmen Cephesi 2, KDP 2, Arap Kaide 2, Arap İttifâkı 1 ve Hristiyan kotası da 1 sandalye elde etmişti. Sonrasında uzun süre Kerkük Meclisi görüşmeleri yapıldı fakat Ankara Türkmenlerin en fazla sandalyeyi kazanan KYB ile masaya oturmasını istemedi.
Kerkük Vilayet Meclisinin 5 Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB), 3 Arap ve 1 Hristiyan üyesi 10 Ağustos'ta Bağdat'ta bulunan El Reşid otelde toplanarak valilik ve meclis başkanlığı için oylama yapmıştı ve oylamaya katılanlar KYB'li Rebvar Taha'nın valiliğine onay vermişti.
Geçtiğimiz günlerde köşemde yer verdiğim “Süleymaniye-Erbil-Bağdat triasında ihtimaller” başlıklı yazımda; kartların dağıtılmaya devam ettiğini ve ezeli düşmanların bile masada anlaşıp sarmaş dolaş olduğunu belirtmiş ve Türkiye’nin de Irak ve Suriye genelinde bilhassa da “Kürt stratejilerini” acilen güncellenmesi gerektiğini yazmıştım.
Çünkü Süleymaniye şu an; Ankara’nın açacağı köprülere karşılık Kerkük Valiliğini Türkmenlere devredebilir!
Böylesine tarihi bir öneme sahip fırsatı en doğru şekilde kendi hanesine yazmalı Türkiye. Ve, PKK kendisini feshedip silah bırakırken, DEM Parti’ye “Türkiye partisi olabilmesi için” destek veriyorken, geçmişteki terör sempatizanlarını kazanmak adına yeni rotalar hazırlıyorken KYB’nin de “PKK’dan kurtulma çabasına bir şans vermeli destek sunmalı Ankara.
Erbil de değişim sinyalleri veriyor! Rotasını Türkiye’den uzaklara çeviren Erbil, değişim ve gelişimden yana açıyor kartlarını.
Başbakan Masrour Barzani ve yönetim kademelerinin son aylarda gerçekleştirdiği ABD ziyaretleri, imzalanan enerji anlaşmaları, ABD’nin askeri güçlerini Bağdat’tan Erbil’e doğru çekmesi, Peşmerge’nin tam donanımlı ordu statüsüne geçişte kararlı olması, KDP’nin “Başbakan Barzani’nin aktiflik anlayışına uygun şekilde” kendisini ve teşkilatlarını yenilemesi, Başbakan Barzani’nin “devrimci lider” kimliğiyle Kürtleri Yeni Dünya Düzeni’ne hazırlama hamleleri önümüzdeki süreçte Erbil-ABD arasında önemli bir ittifak olacağının kanıtı.
Bağdat ise İran ve Haşdi Şabi baskılarından Kerkük-Süleymaniye-Erbil üçlüsünü göremiyor bu aralar. ABD ise Bağdat’tan uzaklaşıyor fakat bu uzaklaşma hiç de hayra alamet değil. ABD’nin bir alandan “çıkıyorum” demesi “herkes kaos kemerlerini taksın” demek bu nedenle Bağdat dikkatli olmak zorunda.
Erbil yaşattığı maddi zorluklardan dolayı Bağdat’a kızgın, Süleymaniye kendi içinde yaşadığı fırtınalardan yorgun ve Ankara limanına sığınmak istiyor, Kerkük yeni kartlara gebe ve bu kartlar kazan-kazan merkezli olacaktır, kaygan zeminli Irak siyasetine karşı Ankara da Arap ittifakı isimlerini sık sık revize etmeli ve ittifak merkezînde Türkmenler de yer almalı…