Hakkari Genç Eğitim Sendikasından basın açıklaması
Kaynak:Hakkarihabertv.com
Yapılan açıklamada," 8.Dönem Toplu Sözleşme süreci, sadece maaş artışlarının değil, yıllardır görmezden gelinen adaletsizliklerin ve yapısal sorunların masaya yatırıldığı bir eşik olmalıdır.
Biz Genç Eğitim Sendikası olarak bu süreci kuru pazarlıklarla değil, gerçek bir emek mücadelesi olarak görüyoruz.
Sözle değil, eylemle buradayız!
Vaatle değil, alın terimizin hakkıyla meydanlardayız!
???? Üniversite idari personeli keyfi uygulamalarla aile birliğinden mahrum bırakılmakta; tayin hakkı anayasal güvence altına alınmalıdır.
???? Yardımcı Hizmetler Sınıfı artık tarihe karışmalı, teknik ve genel idare sınıfına geçiş sağlanmalıdır.
???? Öğretmenler, mesleki itibarsızlıkla mücadele etmektedir. Ek ders ücretleri artırılmalı, Öğretmenlik Meslek Kanunu adil ve kapsayıcı olmalı, mülakatlar kaldırılmalıdır.
???? Okul hemşireleri ve fizyoterapistler, güvenli istihdam ve yasal statü talep etmektedir.
???? Koruma ve güvenlik görevlileri, “özel” ibaresinden arındırılmalı; görev tanımları, nöbet ücretleri ve sosyal hakları yeniden düzenlenmelidir.
???? Akademik ve teknik personel, liyakatsizlik, güvencesizlik ve düşük ücretlerle boğuşmaktadır. Bilimsel üretimi teşvik eden, kadrolu ve adil bir yapı şarttır.
Ve elbette:
• Göstermelik %10-15 zamlar değil, seyyanen artış istiyoruz.
• Gelir vergisi %15’e sabitlenmeli.
• Emekli maaşları, yoksulluğu değil, bir ömrün emeğini temsil etmeli.
• 3600 ek gösterge, yalnızca belirli gruplara değil, tüm kamu çalışanlarına verilmelidir.
Bilinmelidir ki yetkili konfederasyon 4 milyona yaklaşan memur sayısının %75’inin tercih etmediği bir oluşumdur. Ona rağmen masada taraf olarak oturan, dayanışma aidatı adı altında kendisine üye olmayan memura haraç kesmek istemektedir. Toplu sözleşme masası tüm memurların ortak değeridir. Türlü yöntemlerle Türkiye’de sendikacılığı tekelleştirmeye çalışanlara müsaade etmeyeceğiz!
Bu talepler yalnızca Genç Eğitim Sendikası’nın değil, milyonlarca kamu emekçisinin ortak sesidir.
Bu nöbet, bir simit bir çayla sürdürülen sembolik bir bekleyiş değil, onurlu bir yaşamın kararlı direnişidir.
???? Çünkü biz biliyoruz:
Masada yetki değil, cesaret konuşmalı!
Ve biz Genç Eğitim Sendikası olarak, o cesaretin adı, o mücadelenin sesi olmaya geldik!