Delik deşik edilmiş çocuk cesetleri bana Halepçe’yi anımsattı. Dünyanın birçok ülkesinde bir iç savaş var. Demokrasi yoksunu birçok liderin koltuk sevdası halkı iç savaşa sürüklüyor. Savaşlarda savaşçıdan çok masum insanlar zarar görüyor. Ortadoğu’yu saymazsak bize komşu olan İran, Irak ve Suriye’de tansiyon bir türlü düşmüyor.
Suriye’de Beşar Esad yönetimine karşı başlatılan isyan birinci yılını doldurdu. Suriye ordusu ile isyancılar arasındaki çatışmalarda bugüne kadar yaklaşık 8 bin insanın öldüğü tahmin ediliyor. Ölümlü olayların her gün yaşandığı Suriye’de isyan dalgasının en korkunç katliamı bugün işlendi.
26 çocuk ve 21 kadın bıçakla delik deşik edilerek öldürüldü. Çocukların gözleri önünde annelerine önce tecavüz edildi. Vatan Gazetesi’nde yer alan habere göre konsey, bazı kadınlara tecavüz edildikten sonra çıplak olarak sokaklarda bırakıldığı, kurbanların benzin dökülerek canlı canlı yakılma, boyunlarının kırılması ve boğazlarını kesilmesi gibi yollarla öldürüldüğünü öne sürdü. Bu katliamda ölenlerin sayısı 140 olarak açıklandı.
Diyeceksiniz ki bu tür katliamlar dünyanın her yerinde işleniyor. Türkiye’ de Beytüşşebap katliamı daha sıcaklığını koruyor. Nerede yaşansa yaşansın insan olarak hepimiz tepkimizi demokratik yollardan yansıtmalıyız. Öldürülen çocuk ve kadın cesedigörmeye dayanamıyorum. Bu olaya dünya seyirci kalmamalıdır. Filistin için tertiplenen haklı tepki Suriye için de gösterilmelidir. Dünyaya kafa tutan Beşar Esad’a artık birileri “dur” demelidir. Ülkemizde ve dünyada kadın ve çocukların öldürülmemesi için hepimiz birleşmeliyiz ve bu tür katliamların yaşanmaması için direnmeliyiz.
