Çocuklarımız daha bebek yaşta temiz hava yerine ciğerlerini biber gazı ile tanıştırmak zorunda kalıyorlar. Kimseler yazmıyor, çizmiyor, konuşmuyor, tartışmıyor ama bence özellikle son 3-4 yıl içinde aşırı tüketilen biber gazı ile birlikte kalp krizleri, astım ve akciğer ödemi ile oluşan ölümlerde artış gözüküyor.
Türk Tabibler Birliği biber gazının insan sağlığına etkileri konusunda inceleme yaptı. Kurulun raporunda "biber gazı olarak bilinen oleoresin capsicum organik kökenli olmasına karşın tüm ilaç ve zehirler gibi kimyasal bir formülasyondur. Ciddi göz hastalıkları, astım ve akciğer ödemi, hipertansiyon ve kalp yetmezliği, beyin kanamasına neden olur.
Biber gazına maruz kalmak; kalp ve solunum sistemini etkileyerek öldüren bir dizi mekanizmayı tetikleyebilir denildi. Türkiye'de biber gazının bir imha silahı gibi kullanıldığı belirtilen raporda "Biber gazı kimyasal silah olarak kabul edilmeli ve acilen yasaklanmalıdır" yazıldı.
Uluslararası Af Örgütü de Türkiye'ye biber gazı yapılmaması çağrısı yapmıştı. Bu kadar tehlike saçan biber gazı toplumsal tüm olaylarda hemde çok yakın mesafede insanların gözüne sokarcasına tüketiliyor. Belki bana çok gülersiniz ve saçma dersiniz ama bir şay dikkatimi çekti.
Gezi olaylarında taksimdeydim. Orada polisin göstericilere kullandığı biber gazı ile bizim Hakkari'de tüketilen biber gazı arasında farklılık his ettim. Ya marka değişik yada buradakinin dozu biraz daha arttırılıyor. Yani bizde kullanılan daha ölümcül.
Biber gazı öldürüyor. Biz Hakkari'lileri de yavaş yavaş öldürüyor. Hangi gencimizde göz hastalıkları, astım ve akciğer ödemi, hipertansiyon, kalp yetmezliği ve beyin rahatsızlığı yok ki? Eminim bu işte görevli olan ve onu tüketen güvenlik güçleri bile maskeye rağmen ciddi sağlık problemleri yaşıyordur. Hakkari'de güzel su kaynakları vardır. Tavsiyem bol bol su takviyesi yapılarak çocuklara sadece su fışkırtılsın, biber gazı tüketimine ara verilsin. Çünkü biz Hakkari'de yaşayan herkes biber gazı mağdurlarıyız.
