KESK Hakkari Şubeler Platformu, 2016’da ilan edilen Olağanüstü Hal (OHAL) döneminde Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile yaşanan mağduriyetlere ilişkin sendika binasında açıklama yaptı.
“İşimizi Geri İstiyoruz, Biz Kazanacağız, Biz Geri Döneceğiz” yazılı pankartın açıldığı açıklamaya sendika üyeleri katıldı. Pandemi nedeniyle maske takıp sosyal mesafenin gözetildiği açıklamayı Eğitim-Sen Hakkari Şube Başkanı Murat Balıkesir okudu.
Balıkesir, Urfa’nın Suruç ilçesindeki Amara Kültür Merkezi’nin bahçesinde 20 Temmuz 2015 tarihinde DAİŞ tarafından gerçekleştirilen canlı bombalı saldırıda hayatını kaybeden 33 genci ölüm yıl dönümünde andıklarını belirtti ve faillerin bulunmasını çağrısı yaptı.
KHK’ler ile yaşamın her alanına müdahale edildiğini savunan Balıkesir, iş güvencesinin tümüyle ortadan kaldırıldığını ve fişlemenin yasal hale getirildiği iddiasında bulundu.
15 Temmuz darbe girişimi sonrasında iktidarın icraatlarını eleştiren Balıkesir, “Darbe girişimi her tür anti demokratik uygulamanın bahanesi haline getirilmiş, bir yandan iktidarını tahkim ederken bir yandan da demokrasiye, temel hak ve özgürlüklere, emeğe ve kadın kazanımlarına dair tüm değerlere bir saldırı başlatılmıştır.
Temel hak ve özgürlükler rafa kaldırılmıştır. O günden bu yana hayata geçirilen birçok düzenleme Türkiye’nin siyasal-toplumsal yapısını değiştirmeye dönük olup önümüzdeki on yılları etkileyecektir” dedi.
OHAL İşlemlerini İnceleme Komisyonunu karar sürecinde hantal davrandığını savunan Balıkesir, daha etkin, denetlenebilir ve bağımsız bir komisyonun kurulmasını istedi.
Balıkesir açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi: “Konfederasyonumuza bağlı sendikalarımız üyelerinden olup ihraç edilenlerden şu ana kadar savunması istenen tek bir kişi yoktur. Kişiler başvurusunu yaparken dahi neden ihraç edildiğine ilişkin bilgi sahibi değildir.
Haklarında soruşturma yürütülen, savcılıklar tarafından takipsizlik ya da mahkemeler tarafından beraat kararı verilen kamu emekçilerinin görevlerine geri dönmeleri önünde herhangi bir yasal engel olmamasına rağmen, başvuruları ret edilmektedir.
3 Temmuz 2020 tarihinde yapılan açıklamaya göre OHAL komisyonuna yapılan ihraç başvurularının yüzde 86’sı hakkında karar verilmiş yüzde 14’ü hakkında “Dosya İncelemesi” yaklaşık 4 yıldır devam etmektedir. İncelemesi tamamlanan yüzde 86’nın yüzde 10’u Kabul, yüzde 76’sı Ret şeklindedir. Bu kapsamda alınan her yüz kararın yüzde 89’u ret şeklindedir.
İhraçlar sadece hukuki bir sorun ve durum değil çok daha önemlisi aileleri, yakınlarıyla birlikte milyonlarca insanımızı derinden etkileyen devasa toplumsal bir sorundur. Komisyon derhal lağvedilmeli, aldığı ret kararları iptal edilmelidir.
Haklarında herhangi bir yargı kararı bulunmayan, hukuken suç olmayan gerekçelerle ihraç edilen tüm kamu görevlileri bütün haklarıyla birlikte derhal görevlerine iade edilmedir. Görevden uzaklaştırma süreçleri bağımsız yargı organlarınca yürütülmelidir.
Bu gerçekleşinceye ve hukuksuz ihraç edilen tüm kamu emekçileri görevlerine iade edilinceye, yaşatılan haksızlıkların, nefessiz bırakmayı, sosyal ölü haline getirmeyi amaçlayan politikaların hesabı verilinceye kadar mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi. Hakkarihabertv.com
