Feyat Erdemir, Behçet Dalmaz ve Osman Bekleyen'nin haberi...
Başbakan Erdoğan'ın 2 gün önce ziyaret ettiği ve tüm kepenklerin kapalı olduğu Hakkari'de bu kez tüm kepenkler açılırken, Kılıçdaroğlu'na da yoğun bir sevgi gösterisinde bulunuldu. Kalabalık Kılıçdaroğlu'nu mitingi alanına gelişi sırasında "Başbakan Kemal", "Katil Erdoğan", "Kıskananlar çatlasın", "yaşasın halkların kardeşliği", "Vur vur inlesin Erdoğan dinlesin", Kürtçe olarak da "Artık yeter" sloganları ile karşıladı. Kılıçdaroğlu seçim otobüsü üzerinde yaptığı konuşmasında kardeş kavgasına dikkat çekerek "Bu kardeş kavgasını bitirmek için elimden gelen her şeyi yapacağım" dedi. Erdoğan'ın 2 gün önceki mitinginde kapalı olan kepenklere değinen Kılıçdaroğlu şöyle konuştu:
"Geldi burada miting yaptı. Hakkari esnafınız kepenklerini kapattı. Çıkmış belediye başkanını suçluyor. Halk da suçluyor. Arkadaş önce sen bir düşün. Başkanlık yapıyorsun. vatandaş kepengini kapatıyorsa bir dert vardır demek ki, otur o dertle ilgilen. Fail-i meçhuller en çok sizin acı çektiniz. Bu bölgenin acı çektiği faili meçhuller, bir demokrasi aybıdır. Faili meçhullarn olduğu yerde özgürlük olmaz. Baskıcı rejimlerin ürünüdür fail-i meçhuller. Bir de kayıplar var. kayıplarımız var. Aynı şeyi düşünmüyor olabilir dünya görüşlerimiz ayrı olabilir. Ama bizim gibi düşünmeyen birini kabul etmemek mezarını bile göstermemek hangi demokraside var. Gelin kayıpları ortaya çıkartalım dedik geldiler mi? İki yüzlü politika izliyorlar. Özgürlük diyorlar kendi özgürlükleridir. Biz demokrasini de özgürlüğünde evrensel kurallarla olmasını istiyoruz"
YEREL YÖNETİMLERE ÖZERKLİK ŞARTI
Kılıçdaroğlu, yerel yönetimlerin özerklik şartını aynı kabulleneceklerini de vurgulayarak, "Böylece yerel yönetimlerin güçlü olması halka daha iyi hizmet vermesini sağlayacağız. Belediye Başkanları Ankara'ya gidip, para dilenmesini ortadan kaldıracağız. Benim sözün var AKP'nin gövdesini ben silkeliyorum. Dalarını da size emanet ediyorum. Ama dikkatli olun elma düşer diye beklemeyin, Recep Bey düşebilir" dedi.
ÖZGÜRLÜK VE DEMOKRASİ İSTİYORUZ
Kılıçdaroğlu özgürlük ve demokrasi istediklerini belirterek,"Halkın oylarıyla seçilmiş belediye başkanlarını aylarca hapiste tutulmasını istemiyoruz. Farklı şeyler düşünebiliriz. Ama özgürlük herkes için var. Belediye başkanın tutuklayacaksın kelepçeleyeceksin, sıraya koyacaksın, fotoğrafını çekeceksin. sonra da medya servis edeceksin. Bunu kabul etmiyoruz" diye konuştu.
KÖYE DÖNÜŞ PROGRAMIMIZDA VAR
Boşaltılmış olan köylerin yeniden geri dönmesinin programlarını da olduğunu belirten Kılaçdaroğlu konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bunu sözünün veriyoruz size. Binlerce işsiz var herkes iş bekliyor. Kimse memnun değil. Hayatın her taraftanda sorun var Çükü AKP Türkiye rantına talip oldu, sorunlarına değil, Biz Türkiye'nin sorunlarına talibiz. Biz Türkiye'de yoksulluğu da bitirmek istiyoruz. Hakkari'yle, Sivası, çorumu, Diyarbakır'ı ayırırsak. o zaman ihanet etmiş oluruz. Bu coğrafyada her yer bizim. Her kesi yurt severlik payı eşittir. Hepimiz yurtseveriz. Hepimiz ülkemizi seviyoruz. Dünyada ilk defa bir başbakan bir ile gidiyor. yeni hapishane sözü veriyor. Bunların iktidarında 49 yeni hapishane yapıydı. Çünkü baskıcı rejimin hapishaneler kurularak memleket yönetileceğin sanıyorlar. Tam tersine ne kadar baskı yapıyorlarsa özgürlük talebimiz o kadar artacaktır." dedi. Kılıçdaroğlu Başbakan Erdoğan'ın 'Kürt sorunu yoktur' sözünü de hatırlatıp kalabalığa 3 defa 'Böyle bir sorun var mı' diye de sordu. Kılıçdaroğlu, "Bu ülkede bir yurttaşın derdi varsa, bilsinki o dert Kemal Kılıçdaroğlu'nun derdidir. Etnik kimlikten inançtan kaynaklı, bir dert varsa çözmeye hazırız" dedi. Kılaçdaroğlu, Hakkari belediyesi ziyareti sırasında gazetecilerin sorularını da cevaplandırdı. Kılıçdar oğlu burada yaptığı konuşmasında ise şöyle konuştu:
"Aslında gönül ister ki her siyasal parti buraya gelsin, yurttaşlarla birlikte olsun onların dertlerini dinlesin sonuçta bizim varlık nedenimiz ülke sorunlarını çözmektir. Ülke sorununu çözmek için birinci elden o işin yetkililerinden bilgi almaktır. Belediye başkanımız burada. Onun da sorunları da var. çünkü halk gelip sorunlarını ona anlatıyor. Birinci elden ondan dinleyeceğiz. Bizde o sorunların çözümü için elimizden geleni katkıyı vereceğiz. Ama 13 haziranda halkın iktidarını kurarsak, hem barışı hem ekonomide iyileşmeyi , hem istikrarı hepsini sağlamakta kararlıyız."
Kepenekler ile ilgili soruya ise "Benle Erdoğan arasındaki fark, sayın Erdoğan için bir şey söylemem. Ama ben hiç kimseyi ötekileştirmeyen her kesin sorunu ile ilgilenen bir siyaset anlayışını benimsemiş bir kişiyim. Eğer bir yurttaşın sorunu varsa bu politik sorun olabilir, ekonomik olabilir, siyasi sorun olabilir kentin sorunu olabilir, bu sorunlarla ilgilenmek durumundayız. Samimi olarak ilgileniyorum. Söylediklerimi de samimi olarak söylüyorum. Aramızdaki temel farklılık budur. Biz siyasetçiler olarak samimi davranırsak halktan da mutlaka bunun karşılığını görürüz. Sağ olsun Hakkarililer oldukça sıcak sevecen, samimi bir ilgi gösterdiler, bundan da çok memnun oldum. Eğer bir ülkenin Başbakan'ı konuşacaksa, doğruları dile getirmelidir. Kepenk kapanıyorsa, kepengi kapatan dan çok siyasi iktidarın şunu düşünmesi lazım, 'kepenkler neden kapanıyor' siz kapanan kepenklerden dolayı esnafı suçluyorsanız, oradaki yerel yönetimi suçlayacağınıza dönüp kendinize bakmanız lazım. Bir sorun var burada, bu sorunu nasıl çözebiliriz diye düşünmemiz lazım. Ama insanları kırarak, hor görerek onları suçlayarak bir yere gelmek mümkün değil. Başbakanın doğasında bu var. öfkeyle konuşmak, insanlara hakaret etmek insanları küçük görmek gibi alışkanlığı var.
Savcılık ziyareti ile ilgili de sorulan soruya Kılıçdaroğlu, ev baskınları ile ilgili kendisine gelen şikayetler üzerine başsavcılığa gittiğini , başsavcıya da yurttaşların tepkisini anlattım. Kendisin de henüz 6 aydır Hakkari'ye geldiğini ve geçmişte bazı ön yargıların olduğun söyledi. Bu ön yargıları da kıracaklarını söyledi.
