Bulvar Caddesi üzerinde bulunan sendika bürosunda bir açıklama yapan Abdulcabbar Yakar, Hakkari'de ve bölgemizde yürek yakan olayların yaşamaya devam ettiğini belirtti. Yıllardır kanın, öfkenin, şiddetin eksik olmadığı bölgede trajediler eksik olmadığını ifade eden Yakar, en yakıcı problemlerin bile diyalogla, demokratik, barışçıl yöntemlerle çözüldüğü 21.Yüzyılda bölgemizin halen şiddete gark olması son derece düşündürücü ve yürek yakıcıdır dedi.
Yıllardır hep şiddet ikliminde hava soluyan bölge insanı son süreçte problemlerin demokratik ve barışçıl yöntemlerle çözüleceği yönünde ciddi bir beklenti içerisine girmiş bulunduğunu belirten Yakar, bu yönde dünya ve Türkiye kamuoyunda önemli işaretler söz konusu olduğunu belirtti. Devletin Kürt sorununa dair kimi açılımları, Türkiye'deki önemli orandaki bazı aydınların beyanları hep bu yöndeki umutları beslendiğini de söyleyen Yakar, aklın yolu birdir ve aklı selim aynı yolu işaret ettiğini belirtti.
Yakar, Onca yıldır Türk'ün de Kürdün de canını yakan, çocukları öksüz bırakan, ocak söndüren, yeniden bir Türkiye inşa etmeye yetecek kadar sermayeyi zayi eden Kürt probleminin güvenlik eksenli tedbirlerle çözülemeyeceği ortadır. Askeri, sivili bunu anlamayan çevre kalmamışken ve bölge halkının barışçıl yöntemlerle Kürt sorunun çözüleceğine dair beklentileri ortada iken ilimizde ve bölgemizde son günlerde yaşananlara anlam vermek mümkün olmamaktadır. Sokakları, mahalleleri adeta ateş sarmış bulunmaktadır. Hergün insanları tahrik edecek bir uygulamaya geçilmektedir. Bölge insanının kısmi irade merkezlerine baskın, gözaltı ve tutuklamaların hemen seçim sonrasında bu derece yaygın hale getirilmesi insanın aklına kimi karanlık hesapları getirmektedir. Adeta insanlar tekrar sokaklara dökülmek istendiği ortadadır. Son yerel seçimler halkın iradesinin okunması açısından her zamankinden daha önemliydi. Anlaşılan o ki kimi odaklar Kürt Sorunun sivil yöntemle çözülmesini istememektedir. Bir el sınıflarda ilim-irfan öğrenmeleri gereken çocukları sokaklara dökerken bir el de bu çocuklara karşı devletin güvenlik görevlileri eliyle şiddet uygulatmaktadır.
SEYFİ TURAN'A YAPILAN KABUL EDİLEMEZ
Hakkari'de en son yaşanan ve insanlık dışı bir muameleye maruz bırakılan Seyfi Turan, olayı bunu göstermektedir. Güvenlik görevlisi olaya müdahale değil çocuğa kinle öfkeyle saldırmaktadır. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nda bu görüntüler utanç vericidir. Ve sorumlular hakkında derhal cezai müeyyideler uygulanmalıdır. Devlet soyut bir varlıktır ve vatandaşına her halükarda şefkatli davranmak zorundadır. Aksi davranışlar problemi daha da derinleştirmektedir. Yüzyıllardır kader birliği yapmış Kürt ve Türk halkının kardeşliği ancak kardeşlik duygularına paralel pratiklerle mümkündür. Barış ve huzur hepimizin en acil ihtiyacıdır. İnsanlarımızın bazı olaylar karşısında demokratik tavırlar sergilemeleri en doğal hakkı olmakla birlikte sokakları savaş alanına çeviren, hastaların bile hastanelere götürülmesine izin verilmeyen mahalle yol kapatmalarının da kimseye bir faydası yoktur ve müdahil olabileceklerin bu olumsuz durumla birebir ilgilenmeleri sorumluluklarıdır. Sık yapılan kepenk kapatmaların da dünya kriz döneminde esnafımızı daha zor duruma soktuğu ortadadır. Meseleyi diyalog zeminine ve sivil çözümlere götüren pratikler geliştirmek hepimizin ortak sorumluluğudur. Hak arayışı başkalarının haklarını ihlal ederek yapılamaz. Kürt sorunun tek çözümü sivil, demokratik çözümdür. Halkımıza, kamuoyuna ve basına saygıyla duyurulur şeklinde konuştu. FEYZULLAH TAŞ(Hakkarihabertv)
