Ömer Ak’tan CHP’ye “Çözüm Süreci” Eleştirisi: “Tutarsızlık ve siyasi fırsatçılık”
Kaynak:Ömer AK/Yazdı
Ak, CHP’nin süreçteki yaklaşımını “Türk siyasi tarihinin en çarpıcı tutarsızlık örneklerinden biri” olarak nitelendirerek partinin farklı dönemlerde değişen söylemlerine dikkat çekti.
“Başlarken danışılmadığı için tepki gösterdiler”
Ak, 2009–2013 döneminde CHP’nin sürece yönelik ilk tepkisinin “neden görüşüldüğüne” değil, “neden CHP’ye danışılmadığına” yönelik olduğunu belirtti.
2012’de MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın İmralı’ya gittiğinin ortaya çıkması sonrası Kemal Kılıçdaroğlu’nun sert eleştirilerde bulunduğunu hatırlatan Ak, buna karşın Gürsel Tekin ve Sezgin Tanrıkulu gibi parti içinde etkin isimlerin “Öcalan süreçte muhataptır” yönünde açıklamalar yaptığını ifade etti.
Ak, 2013 Nevruz’unda Abdullah Öcalan’ın mektubunun Diyarbakır’da okunmasına CHP’den güçlü bir itiraz gelmediğini belirterek o dönem partinin amacının, sürecin bozulması halinde sorumluluğun AK Parti’ye yüklenmesi olduğunu savundu.
“Hem masaya karşı çıktılar hem de süreci biz yürütürüz dediler”
Ak’a göre 2014–2015 döneminde CHP’nin tutumu daha da çelişkili bir hâl aldı.
Dolmabahçe Mutabakatı açıklandığında CHP’nin bunu “Devlet PKK ile masa kurdu” diyerek sert şekilde eleştirdiğini dile getiren Ak, buna rağmen 7 Haziran 2015 seçimleri öncesinde HDP ile koalisyon görüşmeleri yapan CHP yönetiminin “Çözüm Süreci’ni biz devam ettiririz” mesajları verdiğini belirtti.
“Süreç çökünce dili tamamen değişti”
Yazar Ömer Ak, 2015 sonrası CHP’nin söylemlerinin tamamen tersine döndüğünü ifade ederek şunları kaydetti:
Sürecin bitmesi ve hendek olaylarının başlamasıyla CHP’nin Dolmabahçe mutabakatını bu kez “PKK ile pazarlık” olarak nitelendirdiğini,
Ekrem İmamoğlu’nun 2019 seçim sürecinde ortaya çıkan bazı fotoğrafları “provokasyon” diyerek geçiştirdiğini,
2023 seçimlerinde ise hem HDP’nin desteğini alıp hem de milliyetçi seçmene “terörü bitireceğim” mesajı verdiğini savundu.
“Bu tavır ilkesizlik değil, siyasi fırsatçılık”
Ömer Ak, CHP’nin süreç boyunca net bir duruş sergilemediğini belirterek değerlendirmesini şu ifadelerle özetledi:
Erdoğan güçlü olduğunda “teröre teslimiyet” dedi,
Kendi iktidar ihtimali doğduğunda “süreci biz yürütürüz” dedi,
Süreç çöktüğünde ise yeniden “teröre teslimiyet” söylemine döndü.
Ak, bu tutumun “ilkesizlikten öte düpedüz siyasi fırsatçılık” olduğunu savunarak, konunun Türkiye’nin en büyük toplumsal meselelerinden biri olduğu düşünüldüğünde CHP’nin bu yaklaşımının tarihsel bir hata olarak kayda geçtiğini belirtti.