Sınırda Emek Var, Değer Yok: Derecik görmezden geliniyor

Türk Eğitim-Sen, Derecik’te süren promosyon tartışmasına ilişkin dikkat çeken bir değerlendirme yayımlayarak, aynı şehir içinde kamu çalışanlarına iki ayrı muamele uygulanmasının kabul edilemez olduğunu vurguladı. Açıklama, hem tespitleri hem de talepleriyle sınır hattındaki eğitim emekçilerinin yaşadığı adaletsizliği ülke gündemine taşıyacaklarını belirtti.

Sendikanın açıklamasında, Derecik’in Türkiye’nin en uç noktasında bulunan, coğrafi şartları ağır, lojistik imkânları kısıtlı, kira ve yaşam maliyetleri yüksek bir bölge olduğuna işaret edilirken, buna rağmen öğretmenlerin yıllardır fedakârlıkla görev yaptığının altı çizildi.

Açıklamada şu tespitler öne çıktı:

“Aynı şehrin bir ucunda 70 bin TL, diğer ucunda 80 bin TL promosyon ödenirken; Derecik’te görev yapan personele maaş artışına rağmen sadece 45 bin TL teklif edilmesi kamu hizmetini yok saymaktır. Bu eşitsizlik bir fiyat değil, bir tavır meselesidir.”

Türk Eğitim-Sen, ilçede tek banka şubesinin olmasının rekabeti bitirdiğini, bu nedenle bankanın ‘ben ne dersem o olur’ mantığıyla hareket ettiğini ifade ederek, bu durumun emekçiyi değersiz saymak anlamına geldiğini belirtti.

Sendika açıklamasında, eğitimcilerin yıllardır bu bölgede okulları ayakta tutmak için çabaladığına vurgu yapıldı:

“Derecik, tabeladaki bir ilçe değildir. Burası sınır hattı, görev motivasyonunun bile şartlara bağlı olduğu bir yerdir. Öğretmenini, memurunu, hizmetlisini görmeyen bir sistem teşvik üretmez; küskünlük üretir.”

Türk Eğitim-Sen bu noktada Millî Eğitim Bakanlığına, Hakkâri İl Millî Eğitim Müdürlüğüne ve Valiliğe doğrudan çağrı yaptı:

“Standart istiyoruz! Aynı ilin ilçeleri arasında uçurum yaratılmasın. Derecik’te görev yapmak zaten başlı başına bir fedakârlık. Bu çalışanları görün, yanlarında durun, hak ettikleri desteği verin.”

Sendika, bankanın dayattığı rakamın yeniden görüşülmesini, rekabetin oluşturulmasını, gerekirse Ankara’nın devreye girmesini talep ederek, dosyanın kapanmadığını duyurdu:

“Derecik’te görev yapan hiçbir eğitim çalışanı yalnız değil. Bu masa yeniden kurulacak. Bu rakam yeniden konuşulacak. Bu haksızlık çözülmeden geri çekilmeyeceğiz.”

Promosyon tartışması yalnızca ekonomik bir konu olmaktan çıkmış durumda.
Sorulan soru basit: Sınırda fedakârlık yapan emek gerçekten değerini bulacak mı?