Bir taraftan dondurucu soğuk, sokakta yaşam mücadelesi ve devam eden artçılar. Birkaç vatandaşımız hayatını kaybetti ama bıraktığı çöküntü yıllarca sürdü. O yaraya değinmeyecek ve deşmeyeceğim. Sadece o dönemden kalan bir sıkıntıyı sizlerle paylaşmak istiyorum.
Hükümete ait bazı bakanlar geldi. Toplu Konut İdaresi Başkanı’da vardı. “Üzülmeyin, devlet her zaman yanınızdadır. Yaralarınızı sarmaya geldik. Evleri yıkılan vatandaşlarımıza acilen konut yapacağız. Konutlar yapılıncaya kadar da kira desteği verilecektir.” Denildi.
Acil yapılacak denilen afet konutlar 5 yılda bitirildi. 5 yıl boyunca ödenecek denilen kira yardımı sadece 1 kez yapıldı. Her bir aile en az on nüfuslu olmasına rağmen 75 metrekarelik dar bir konut inşa edildi. Neyse, her şeye rağmen vatandaş sesini çıkartmadı kabul etti ve Otluca yolu üzerinde yapılan konutlara yerleştirildiler.
Teslim alınan 192 afet konut tam bir kandırmaca. Trafo merkezi sağlıklı çalışmıyor. Dranejler olmadığı için yağış anında damlamalar meydana geliyor. Taban çökmesi, sıva çatlaması var. Çevre düzenlemesi yok. Loga kapaklar ise resmen sağlığı tehdit edici boyutta. Çevre resmen kanalizasyon kokuyor. Özellikle kapıcı daireleri su akıntısı ve rutubetten dolayı resmen tahliye edilmiş durumda. Kabul heyeti özellikle okuma yazması olmayan gariban vatandaşlarımızdan hiçbir sorun olmadığına dair de imza almış.
Tüm bunları devletin en güvenilir idaresi, Toplu Konut İdaresi yapıyorsa bizde “pes doğrusu” deriz. Bu sıkıntıların benzeri Tekser’deki toplu konutlarda da yaşandı. Vatandaş devletin resmi idaresine de güvenmeyecek se kime inansın, kime haykırsın, kimi kime şikayet etsin?
Affet Konutlarda ikamet eden vatandaşlarımız bu tür sıkıntıların giderilmesi için birden fazla resmi başvurularına rağmen çözüm bulamadılar. Bir kez de Hakkari’den Ankara’ya ben sesleniyorum; YAPMA TOKİ…
