Zozani,” Bu emanetin ağırlığını sürekli olarak omuzlarımda hissettim. Yere düşürmemeye var gücümle gayret ettim. Evlatlarını kendi halkının geleceği uğruna toprağa gömen annelerin, babaların bakışlarında, kucaklaşmalarında hep aynı samimiyeti gördüm. Hayır dualarıyla güç katmayı hiçbir zaman eksik etmediler. ‘Allah yardımcınız olsun’ demelerindeki umut ve beklentiyi hissettim.
Üzülerek belirteyim; geçen 4 yıllık zamanda bize evlatlarının kutsal emanetini teslim eden annelerimizin, babalarımızın tüm beklentilerini karşılayamadığımın farkındayım. Kara toprakta yan yana mezarları dizili duran o yiğitlerin bayrağını taşımak, sanıldığı kadar da kolay değildir. Yıllar yılı taşları yastık yapan yoldaşlarının beklentilerine cevap olabilmek yüklenilecek en ağır sorumluluktur. Bu bilinçle çalıştım. Bundan sonra da aynı sorumluluğu taşıyacağımın bilinmesini arzu ediyorum.
Gever’in, Şemdinli’nin, Çukurca ve Hakkâri’nin isim ağırlığını hissetmek; direnen gençliğinin yoldaşı, kahraman kadınların mücadele arkadaşı olabilmek bana nasip oldu. Her birinin desteğini gördüm. Bu onuru yaşadım. Zaman zaman bana zarar gelmesin diye kendilerini korkusuzca siper edenleri gördüm.
Bunları yaşamım boyunca unutmayacağım. Sorumluluk taşıyanlara ‘taş’ da atılır, bunu biliyorum. ‘Taş’ atanlara sırtımı dönmeyi tercih ettim. ‘Sorumluluk böyle bir şeydir’ dedim. Aynı noktadayım. Ama şunu özellikle söylemek isterim: ‘Hakkâri halkına gelen, bana gelsin’ dedim. Bugün itibarıyla aynı şeyi diyorum. İstemeyerek, kırdığım, sorunun çözümüne güç getiremediğim kim varsa, herkesten özür diliyorum.
İnsan hiçbir unvanla doğmaz. Yaşam insanın önüne kendi doğal seyri içinde görev ve sorumluluklar koyar. Her görev ve sorumluluk aynı zamanda bir sınav niteliğindedir. Bu sınavları başarıyla geçmek yaşamda insana tecrübe kazandırır. Tecrübelerle birlikte, insan kendi duygu dünyasını zenginleştirir. Zamanla; duygularınızla birlikte, aklın yol göstericiliğine ihtiyaç duyarsınız.
Akıl, yaşamda ilerlemek için kimi zaman iki adım ileriye gidebilmek için bir adım geriye atmayı hükmeder. Bugün böyle bir noktadayım. Tüm Hakkâri halkının şunu bilmesini isterim: 4 yıl boyunca Hakkâri halkının kutsal emanetini milletvekili olarak omuzlarımda taşımaya çalıştım. Bu kutsal emanete layık olmaya çalıştım. Yaşamımın bundan sonraki evrelerinde de, aynı sorumluluk duygusuyla hareket edeceğim ve bir nefer olarak mücadelenin içinde yer almaya devam edeceğim.
Partimiz Halkların Demokratik Partisi (HDP), büyük bir hedefe kilitlenmiş ve yeni dönemde Türkiye siyasetine farklı bir boyut kazandırma arayışındadır. Bu hedefe erişmek için içinizden biri olarak payıma düşeni yapacağım.
Siyasetin doğasında mevcut olan güç ve denge unsurları her zaman var olmuştur. Hakkâri tarihinde bir nüfuza tevessül etmeden, sıradan biri olarak, halkımız ve onun kutsal değerlerinin temsiliyeti onuruna eriştim. Şimdi yeniden geldiğim yere dönüyorum" dedi. Hakkarihabertv.com
