Biri vefat edip bu dünyadan göçtüğünde belki zamanla unutulur. Fakat biri var ki yokluğu varlığını bastıran, kendisine duyulan özlemin hiç bitmediği, her ortam ve sohbette adının geçtiği, herkesin gönlünde REİS olarak yer alan Abdurrahman Keskin’dir.

Azad Keskin, Hukuk Fakültesini dereceyle bitirdikten sonra Hakkari’ye döndü, serbest Avukat olarak çalışmaya başladı. Hayatını kendi alanında başarılı olan piskolog Eda Tanyürek ile birleştirdi. Dillere destan düğün merasimi hala hafızalarda yerini koruyor.

Dünyalar tatlısı bir erkek çocuk babası oldu. Oğluna “Abdurrahman Keskin” adını koydu. Kalbinde yaşattığı babasının adını oğluna vererek onu yeniden yaşattı.

Yanağını oğlu niyetine, elini de babasının adı ve kokusu var diye ikişer defa öpüyor. Yakın dost ve akrabalar ev ziyaretinde “Bebek nerde” diye sormazlar. “Abdurrahman Keskin nerede” diye özlem duyarlar. Sadece taşıdığı isimden değil, bakışı, kokusu, endamı, asaletiyle de dedesini oldukça andırıyor.

Henüz 1 yaşında ama dedesinin yolunda gümbür gümbür geliyor.

Abdurrahman Keskin için bu bölgede herkes çok şey söyleyebilir. Çünkü gerçek anlamda bir halk kahramanıydı. Her sohbet insanı belki sıkar.

Onun söylemi, sohbeti ders niteliğinde, belgesel tadındaydı. Sabaha kadar konuşsa kimse kendisini dinlemekten kaçmazdı. Eşi Adile Keskin, ”Biz hiçbir zaman evimizde soframızda tek başımıza oturamadık” diyor. Çünkü hem gönül kapısı, hem de evlerinin kapısı 24 saat açıktı. Türbe misali evinde ve ofisinde ziyaretçi eksik olmazdı.

Bizlere sevgiyi, saygıyı, insanları önemsemeyi, yardımlaşmayı, doğruluğu miras bırakarak 13 Ocak günü kalbine yenik düşerek sessizce gitti.

Omuzlarda taşınan tabutunun ağırlığı yüreğinde depoladığı memleket ve halk sevgisi ağırlığıydı. Herkes öldüğünde toprağa gömülür ama o kalplerimizde gömüldü.

Avukat Azad Keskin, babasının adını oğluyla yaşatarak yeni yeni nesillere de Abdurrahman Keskin’i yakınlaştırıyor. Sen çok yaşa Abdurrahman Keskin...