Van, Muş, Rize ve daha sonra da İstanbul Metris cezaevine gönderilen ve yaklaşık 13 yıldır cezaevinde bulunan hasta tutsak Hasan Kaçar’ın tahliye edilmesi için bugün saat 16:00’da imza kampanyası ve yürüyüş yapılacağı belirtildi.
Yakınları tarafından sosyal paylaşım sitesi facebook’da imza kampanyası başlatıldı.
Buradaki açıklamada,”Adli Tıp Kurumu’ndan rapor alıp tahliye edilme umuduyla Haziran ayında Rize Cezaevi’nden İstanbul Metris cezaevine getirilen Hasan Kaçar’ın durumu giderek kötüleşiyor. Zaten dayanılmaz durumda olan ağrıları iyice artmış durumda. Ankilozan spondilit başta olmak üzere çok sayıda rahatsızlıkla var gücüyle mücadele etmeye çalışan Hasan Kaçar henüz 30′larında ama 50 yaşından büyük gösteriyor ve son derece zayıf. Bu yazıda kullandığımız, 4 sene önce çekilen resimle alakası kalmadı.
Ankilozan Spondilit (Suna Pekuysal ve Ahmet Mete Işıkara’nın hastalığı) nedeniyle eğrilen kemikleri iç organlarına baskı yaparak vücudunu günden güne harap ediyor. Buna, tahliye edilme umuduyla gelip, hiçbir sonuç alamadığı İstanbul’daki belirsiz bekleyişin getirdiği moral bozukluğu da eklenmiş durumda. Adli Tıp Kurumu, Temmuz ayında verdiği raporda Hasan Kaçar’ın cezaevinden çıkartılmasına gerek görmedi. (Cezaevi koşullarını nasıl hayal ediyorlar acaba bu kurumdakiler? Hasan Kaçar’ın sağlık durumundan ciddi endişe duyan ailesinin sözleri aşağıda. Durum çok acil, lütfen dikkat çekelim, duyuralım! Adalet Bakanlığı’ndan Hasan Kaçar için bir an önce harekete geçilmesini, acilen açıklama yapılmasını istiyoruz!
“Hasan artık tekerlekli sandalyede. Serumla besleniyor ve başını dahi çeviremiyor. Yürüyemiyor. Gece uyuyamıyormuş. Hep ağrısı var.. Doktora götürmüyorlarmış.. Bilmiyorum ne yapmamız gerekiyor..
Bu kadar acil bir meseleyi de deprem gibi siyasileştirip her şeyi , tüm samimiyeti silmeye ne gerek vardı! Yoksa biz ilgilileri salak mı sanıyorlar? Göremiyor muyuz neler olduğunu sanki hah! Masadaki en renksiz dosyada hastalar duruyor. Bir dirsek çarpınca biri “hııı bu da vardı” diyor olmuyor! Eğer ona bir şey olursa o devleti de, hastaları pazarlığa konu eden siyasetleri de silerim kafamdan. Çünkü bir insanı bile bile ölüme gönderen bir halkı da sevemez!” denildi.
