• BIST 9915.62
  • Altın 2439.282
  • Dolar 32.4246
  • Euro 34.6533
  • İstanbul 14 °C
  • Ankara 15 °C

Kürdüstan arasında köprü olacağız

Kürdüstan arasında köprü olacağız
Tuncel: HDP toplumsal kesimlerin müzakere alanı olacak.

HDP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, HDP'nin, "Türkiye ile Kürdistan arasında bir köprü görevini de üstleneceğini" belirterek, "İki halk arasında duvar ören, sorunu çatışma zemininde tutan zihniyete karşı bu duvarı yıkan, çözüm alternatiflerini ortaya koyan, iki halkı ortak mücadele zemininde tutan bir pratik sergileyeceğiz" dedi.

2013'ün üç tarihi çıkışı temsil ettiğini ve bunların Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın Newroz'daki manifestosu, Gezi süreci, son olarak da bu ikisinin birleştiği HDP kongresi olduğunu söyleyen Tuncel, Kürt sorunundaki müzakere ve çözüm talepleriyle, özgürlük ve barış taleplerini ortaklaştıracaklarını kaydetti. Tuncel, partilerinin yeni katılımlara açık olduğunu da bildirdi.

Sebahat Tuncel partilerinin yeni bir çalışmanın ürünü olmadığına vurgu yaparak, ortak mücadele arayışının sonucunda HDP'nin ortaya çıktığını belirtti. Tuncel, "HDP yeni bir çalışma değil. Aslında 10 yıllık bir geçmişe sahip. Kürtlerin, sol-sosyalist hareketlerin, demokratik güçlerin ortak mücadele arayışı hep oldu.

Bunlar bir şekilde platformlarda, eylemlerde bugüne kadar devam etti. Ama son olarak Emek ve Demokrasi Bloku ile birlikte yeni dönemin, sadece seçim ittifakı olmadığını gördük ve asıl bundan sonra güçlü çalışmayla, halkın da onay verdiği projeyi büyütmekle başladık. İki yıllık emeğin sonucu aslında, HDP" dedi.

HDP'nin sadece BDP ve sol-sosyalist çevrelerin içinde yer aldığı bir parti olmadığını belirten Tuncel, "Hem bunların hem de bunların dışında kalmasına rağmen demokrasiden, özgürlükten yana olan ama partilerde kendini ifade edemeyen; kadın, ekoloji, LGBT hareketlerin yer aldığı bir parti olduk" vurgusunda bulundu.

'HALK ADINA DEĞİL HALKLA MÜCADELE'

HDP'yi ortaya çıkaran önemli bir faktörün de 21. yüzyılda halkların karar süreçlerinde bulunma arzusu olduğunu ifade eden Tuncel, bu ihtiyaçtan şöyle bahsetti: "21. yüzyılda halkların yerelde siyaset yapma, kendi kendilerini yönetme ve kentin yönetilmesinde, ekonomik, ekolojik, kadın sorunlarında sürece katılma yaklaşımı oldu ve HDP de bu ihtiyaçtan doğdu.

Halk adına değil halkla birlikte mücadele etmeyi bu yüzden önemsiyoruz. Biz ezilenlerin partisi değil de ezilenlerin kendisiyiz aslında. Kadınların, emekçilerin, Alevilerin, Kürtlerin, Türklerin, dindarların, LGBT hareketlerin kendisini özgürce örgütleyeceği bir organizasyon, diye ifade edebiliriz.

Bazı köşe yazarlarının, iktidara yakın çevrelerin bu projeye karşı eleştirilerini izliyoruz. Bu tartışmaları, partimizin ortaya çıkarttığı sinerjiyi ana muhalefetin, iktidarın nasıl değerlendirdiğini izliyoruz. Birileri HDP'ye yönelik aslında muğlaklaştırma eğilimi içindeler ama biz hafta sonu yaptığımız kongrede 'umuda yolculuk' dedik ve yeni dönemi birlikte başlatma kararını gösterdik. Zaman içinde muğlaklaştırma çabası ve marjinal adı altında tanımlar yaparak marjinalleştirme çabaları boşa çıkartılacaktır.”

Tuncel, "HDP içerisinde, şimdiye kadar birbiriyle temas kurmamış farklı çevreler var. Bunları bir arada tutmak kolay olacak mı" şeklindeki sorumuza ise şu yanıtı verdi: "Farklılıklarımızı demokratik kültürle bir arada tutmayı önemsiyoruz. Kabul etmek ve tahammül etmeyi ön plana alıyoruz.

HDK ve HDP'yi aslında müzakere alanı olarak da görüyoruz. Devletle toplumun değil; toplumsal kesimlerin kendileriyle müzakeresi. İki yıldır hassasiyetlerimizi anlamaya, birbirimizi tanımaya çalıştık. İçimizde demokratik kültürü işletebilirsek, toplumda da farklılıklarla bir arada olunmasını başarabiliriz.

2 yıllık geçmişte bunun mümkün olacağını gördük. Birbirine ön yargılarla yaklaşmak yerine anlamayı, dinlemeyi baz aldık ve bu durum ortaklaşmayı da beraberinde getiriyor. Bir gelişimin de açıklaması bizim açımızdan. Türkiye'de bu kadar renkli olan, bu kadar farklılığı olan tek hareket olduk. Bunu da sözde yapmadık; eşit temsil meselesini her kademede uyguladık, bundan sonraki süreçte de uygulayacağız."

Tuncel, HDP içerisindeki bütün hareketlerin bir arada mücadele ederken kendi eksiklerini görme, kendi durumunu gözden geçirme fırsatı da bulduğuna dikkati çekerek, "Sadece sol gruplar için de değil; bizim açımızdan ve herkes için de bu geçerli" dedi. 

'FARKLI BİR TÜRKİYE'NİN MÜMKÜN OLDUĞUNU GÖSTERECEĞİZ'

BDP'nin şimdiye kadar ana muhalefet görevi gibi bir rol üstlendiğini ve yoğunlukla Kürtlerin desteğini aldığını belirten Tuncel, "HDP ise hepsini kapsıyor, çeşitli toplumsal hareketleri de kapsıyor. BDP çok önemli güç olarak HDP'nin içinde, HDP'nin büyümesi için de zemin, olanak sunuyor ama bunla birlikte birçok toplumsal kesimin yer aldığı da söz konusu.

Sadece BDP ile ifade etmek eksik, yanlış olur. HDP sadece Türklerin Türkiye'de yaşadıkları sorunlar hakkında söz söylemeyecek. Kürtlerin sorunları, Orta Doğu'daki sorunlar, HES'ler ve Gezi de gündemde olacak. Karadeniz köylüsü de, İç Anadolu'da yaşayan halkın sorunu da. Kendisini bu konumda görüyor.

Önümüzdeki dönem de bunu uygulamalarımızda göstereceğiz. Kongremizde de Karadeniz'den Ege'ye, Kürdistan'dan Türkiye'nin çeşitli illerine kadar yoğun, farklı katılımlar vardı. Özetle; işçi sınıfının, kadınların, Alevilerin, demokrasi güçlerinin, Kürtlerin, LGBT'lerin mücadelesini görünür kılmaya çalışacağız" diye konuştu.

2013'ün üç tarihi çıkışı temsil ettiğini ve bunların Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın Newroz'daki manifestosu, Gezi süreci son olarak da bu ikisinin birleştiği HDP kongresi olduğunu söyleyen Tuncel, Kürt sorunundaki müzakere ve çözüm talepleriyle, özgürlük ve barış taleplerini ortaklaştırarak, farklı Türkiye'nin mümkün olduğunu göstermeyi hedefleyeceklerini kaydetti.

Tuncel Kürt sorunu konusundaki yaklaşımlarına da şu sözlerle açıklık getirdi: "Gasp edilen hakların iade edilmesi ve Türkiye'deki tekçi zihniyetten, savaşa neden olan politikalardan vazgeçilmesi gerektiğinin altını çiziyoruz. Türkiye ile Kürdistan'a köprü kurabiliriz. İki halk arasında duvar ören, sorunu çatışma zemininde tutan zihniyete karşı bu duvarı yıkan, çözüm alternatiflerini ortaya koyan, iki halkı ortak mücadele zemininde tutan bir pratik sergileyeceğiz. Sorunun aynı zamanda Türkiye halklarının da sorunu olduğunu gösteren bir çizgide yer alacağız. Barış sürecine de çok önemli katkımızın olacağını düşünüyoruz. Çünkü HDP'yi aynı zamanda müzakere zemini olarak görüyoruz; Alevinin Sünni ile, Türk'ün Kürt ve Arap ile birbirine yeniden bakmasını becerebilmesi ve yeni bir hukuk oluşturabilmesinin zemini... Bu yüzden barış sürecinde de önemli bir rol üstleneceğiz. HDP, Türkiye'de aslında toplumun demokrasiye, özgürlüklere hazır olduğunu gösterecek ve iktidarın yalanlarını açığa çıkaracak."

'2 KASIM’DA TOPLANIP SEÇİM ÇALIŞMALARINI BAŞLATACAĞIZ'

Yerel seçimler hakkında ise Tuncel, "Yerel seçimler genel seçim atmosferinde geçecek gibi" diyerek, şunları kaydetti: "Kürdistan'da BDP, Türkiye'de HDP olarak yerel seçimlere yaklaşımımızı açıklarken, 'kentimizi de kendimizi de biz yöneteceğiz' demiştik.

Çünkü yerel yönetimleri sadece kentleri yönetmek olarak görmüyoruz; demokrasiyi geliştirmek, yerel demokrasiyi geliştirmek ve bu anlamda katılımcılığı sağlamak olarak da değerlendiriyoruz. Bu açıdan yeni kent ve demokrasi anlayışıyla yerel yönetim çalışmalarımızı başlattık sayılır. Aday göstereceğimizde halkla bütünleştireceğiz. En geniş kesimlerle bir arada olmayı, ittifak etmeyi baz alacağız.

'İttifak' deyince hep partiler anlaşılıyor ama biz kadınlarla, ekolojik hareketlerle, gençlerle ve benzeri hareketlerle ittifakı düşünüyoruz. 2 Kasımda Parti Meclisimizi toplayacak, gerekli kurullarımızı seçecek ve hızla yerel yönetim çalışmalarını başlatacağız. Bu yerel seçimler sadece yerel seçimler olarak kalmayacak; Türkiye'nin siyasi gündemi, Orta Doğu gündemi ve Kürt sorununun çözümündeki tıkanma da düşünüldüğünde aynı zamanda genel seçim havasında geçecek gibi."

Yerel özerkliği bütün Türkiye için savunduklarını bildiren Tuncel, "Kentten köye kadar halkın sürece katılımlarını hedefliyoruz. Artık halk baskıcı, otoriter, 'ben yaptım oldu' tarzı, merkezde belirlenen politikaları reddediyor. Karar süreçlerinde müdahil olmak istiyor. Biz de bunun olanaklarını yaratacağız" dedi.

BAŞÖRTÜSÜ MESELESİ

Başörtüsü meselesine yaklaşımlarını da açıklayan, HDP Eş Genel Başkanı Tuncel, AKP'yi, bu konuyu siyasi ranta dönüştürme çabasında olmakla eleştirerek şunları belirtti: "Daha önceki partimiz BDP'de de, şimdi HDP'de de tavrımız çok açık: Başörtülü kadınların her alanda kendisini ifade edeceğiz, kamusal alanda da kendilerini başörtüsüyle ifade etmelerinin olanaklarının yaratılması gerektiğini düşünüyoruz. AKP bunun üzerinden şov yapacak gibi.

Oysa bu yıllardır kadınların, özellikle başörtülü kadınların mücadelesinin sonucudur. En son 'demokratikleşme paketi'nde yasak kaldırıldı; önemli bir kazanım ama AKP'nin başarısı değil. Bu konuda mücadele edenlerin başarısı olarak görüyoruz. AKP bu kadınların emeği üzerinden rant elde etmek istiyor. AKP 10 yıldır iktidarda ve bu konuda hiçbir çabası olmadığı gibi, bu konudaki çabaları engelledi. Bizim bu konuda verdiğimiz önergeleri reddeden de AKP oldu."

'HDP YENİ KATILIMLARA AÇIK'

Tuncel, son olarak HDP'nin yeni katılımlara açık olduğunu ifade ederek, şöyle dedi: "HDP olarak yeni yola çıktık. Bu yolculukta yanımızda görmek istediğimiz arkadaşlarımız var. Demokrasiden, özgürlükten yana olan, başka Türkiye isteyenlerin katılımları olabilir.

Geç kalınmış değil. HDP hala yenilenen, katılımlara açık bir parti. Hem kurumlar, siyasi partiler hem de bireyler HDP'de demokratik merkezde olabilirler. Bu mücadeleyi birlikte yürütebiliriz.

Aslında partilerden ziyade partilerin tabanında da yer alan, bizimle bazı konularda ortak düşünenlerin de HDP'ye katılacaklarını, buradan da birliktelik çıkabileceğini; bunun olanaklarını, emarelerini görüyoruz. Birçok insan kendi partisinden rahatsız oluyor. Yeni alternatif arayan geniş kesimler olduğunu görüyoruz."

Bu haber toplam 2141 defa okunmuştur
Etiketler: ,
  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
YASAL UYARI: Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Hakkarihabertv.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Hakkari Haber TV | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel :
Feyzullah TAŞ- 0.(505) 440 39 66
Savaş TAŞ - 0.(545) 864 4868
YUSUF TAŞ- 0.(544) 346 1740 | Haber Scripti: CM Bilişim