Türkiye 31 Mart 2019 Pazar günü yapılacak Yerel Seçimler sathı mahalline gireli çok oldu. Partilerin aday listeleri çoktan İl Seçim Kurullarına verildi bile.

Şimdi aday olanların bulundukları yerlerde halkı ikna etme, projelerini sunma ve halktan oy isteme kısacası propaganda vakti.

Kalkınmış ve belediye hizmetlerinde doyuma ulaşmış yörelerde artık oyu vaat değil talebin topladığını yazıyor gazeteler.

Vatandaş yıllardır duyduğu vaatlerin yerine getirip getirilmediğine bakarak partili adaya oy verir ve hizmet beklerdi.

Ne mi isterdi vatandaşlar.

Kendi yerlerine (il veya ilçe) alt yapının (içme suyu-kanalizasyon) yapılmasını, yollarının asfaltlanmasını, ulaşım sorunun çözümlenmesini, çöplerin toplanıp değerlendirilmesi, park ve bahçelerin, dinlenme alanlarının, çocuk oyun sahalarının kurulması, piyasanın denetlenip kontrol edilmesini, imar durumunun düzeltilmesini, yeni yolların açılmasını isterlerdi.

Dönem sonunda verdikleri sözleri, vaatte bulundukları işleri yapanlar halkın karşısına çıkar ve yeniden oy isterlerdi. Yapamadıklarına da bir mazeret bulur açıklar ve ona göre oy alırlardı. Ya seçilir veya yerini başkasına bırakırlardı.

Artık gelişmiş yörelerde, belediyecilik hizmetlerinin tam olarak yapılıp sunulduğu yerlerde o yöre insanları belediye başkan adaylarından çok daha değişik isteklerde kısacası taleplerde bulunmaktadır.

Bunlar belediye hizmetlerinin yanı sıra o yöre insanlarına iş istihdamlarının sağlanacağı fabrikalar, kooperatifler, kreş ve ana okullar açılması, sağlık hizmetleri,  küçük ve büyük baş hayvan yetiştiriciliğini destekleme projeleri, sebze ve meyve yetiştiriciliği ve pazar temini…

Tüm bunlar belediyenin işi mi?

Tabi ki değil! 

Ama yanı başındaki il ve ilçelerde bunları gören seçmen kendisi içinde bunları talep etmekte ve istemektedir.

Peki, belediye başkan adayının bunu ötelemesi diye bir şeyi olabilir mi?

Çok zor!

Tüm bunları görüp ve işittiğimizde Hakkâri olarak yıllarca belediye hizmetlerinden ne derece yararlandığımızı, kısacası Belediye hizmetlerinden neden yararlanmadığımızı acı acı sorguluyor insan.

Elin oğlu tüm belediye hizmetlerini aldığı halde yeterli görmeyerek yeni yeni taleplerde bulunurken bizler halen belediye hizmetlerinin daha “B”sinde olarak ne kadar geç kaldığımızı idrak edemiyor ve “siyaset”in kirli dolabında tıkalı kalıyoruz.

Önce insanca yaşam değil mi?