Antalya ilinde bir gazeteci arkadaşımı ofisinde ziyaret ediyorum. Farklı bölgelerden farklı meslek guruplarında olan kalabalık bir ortamda çay eşliğinde sohbet ediyoruz. Gazeteci arkadaşım, “Tanıştırayım, Hakkâri Gazeteciler Derneği Başkanı arkadaşım Hakan bey” diye takdim edince sohbetin yönü farklı tarafa kaydı. Terör ve şiddet ile bana sözlü eleştiride bulunacaklarını sandım. Sizde mi çok zenginsiniz? Diye sordu Sinoplu bir misafir. Sonra Çorumlu bir esnaf araya girdi ve “Boydan boya altın ile süslü hanımlarınız” dedi. Kısacası Hakkâri’mizi sosyal medyadan takip ediyorlar ve gördüklerini bana aktardılar.

Bizde sanayi, fabrika yok, işsizlik almış başını gidiyor, esnaf dertli, çiftçi mutsuz diyemedim. Çünkü onların Hakkâri ile ilgili gördükleri görkemli düğün törenleri, altın tanıtımı, takılardan kadınları boydan sarı renge, altına süsleyen görüntülerdir.

Şen Ailesinde kısa bir süre önce düğün merasimi vardı. Aile büyüğü Ahmet Şen, para sayma, gelen hediyeyi görüntüleme ve takı merasimini görüntüleyerek paylaşım yapmayı yasakladı. Ne kadar doğru bir karar verdiğini bir kez daha iyi anladım.

Altın ve düğün masraflarını karşılayamadığı için düğün merasimini sürekli erteleyen yüzlerce çift var. Öte yandan milyonluk altın alarak kameralara poz verip reklam kokan görüntüler var. Etrafa para saçan, sanatçıya bahşiş yarışına girenlere ne denmeli?

Batı bizim için “ALTIN ŞEHİR” tanımlaması yapıyor. Her ay 200 düğün töreni yapılıyor. Bu da ayda en az 200 Trilyon demek.

Van’da 3 yaşında SMA hastası Yaren bebek için imza günü yaptım. Gelen tüm geliri ona bağışladım. Üç gün öncesinden birçok varlıklı ve isim yapmış iş insanı ve lideri davet ettik. İmza günü “Düğün var” denilerek gelmediler.

Ölümle pençeleşen bebeğin babası, “Etrafa saçtıkları para ve düğün sanatçılarına verilen bahşiş ile onlarca SMA hastası çocuğun hayatı kurtulur.” Dedi.

İşin özü şu, dışarıdan bizi yani Hakkâri’yi bol kanaat önderli, feodal bölge ve trilyonluk altın ile shov yapan zengin bir il olarak görüyorlar.

Yorum sizin?