HAKAN TAŞ/YAZDI
Bir gün 3 genç kapımı çaldı. Ellerinde dosyalar vardı. Belli ki hazırlıklı ve ciddi bir konu için gelmişlerdi. “Hakkari’de Halepçe katliamını andıran film çekeceğiz” dediklerinde gizleyemediğim şaşkınlığımı onlara da yansıttım. Dünya tarihine giren bu önemli konu nasıl olur da bugüne kadar hiçbir sinema sektörü ele almadı da bizim gençler projelendirmek istiyorlar. Halepçe deyince zaten konunun ciddiyeti ve özü ortaya çıkıveriyor. O gün sadece onları tanımaya ve anlamaya çalıştım.
Ertesi gün ben onları arayarak buluşmak istediğimi söyledim. Bu ciddi projenin yönetmeni Şirin HARHAR, Senaristi Abdullah DEMİRALP ve Yapımcısı Habib BEYTER ile bir araya gelerek projeyi konuştuk. Kamera arkası onlara destek vereceğimi ve bu yükü sırtlamaya hazır olduğumu söyledim. Ve motor dedik çekimlere çarşı merkezinde başladık. Daha ilk günde bu film çok tartışıldı. Yapamazlar, öyle kolay mı, ne sanıyor bunlar kendilerini, uçak ve helikopter nerde bulacaklar, kafayı yemiş bunlar… Olumsuz söylemlere aldırış etmedik. Güvenlik izni çıkmamasına rağmen Ördekli (Kutranıs) köyünde kamp kurduk.
Çeşitli ziyaretlerde bulunduk, fikir alış verişlerinde bulunduk. Bu projede tanınmış sinema sanatçısı yok. Diyarbakır, Batman, Şırnak, İstanbul ve Hakkari’den yetenekli ve gönüllü gençlerden oluşan bir kadro kurduk. Erzakımızı ve malzemelerimizi sırtımıza alarak Kutranıs hareket ettik. Kampımızı kurduk. Köy halkı bu projeye desteğini esirgemedi ve bebesinden dedesine bizzat rol bile aldılar. Toplamda 400 kişi bu film için rol aldı. Yönetmen kardeşim Şirin HARHAR’ın da dediği gibi bu katliamda yaşamını yitiren binlerce insanın anılarını canlandırmak, bir daha böylesine insanlık dışı uygulamaların yaşanmaması için tarihe ışık tuttuk.
Yaşanmış bir trajediyi kitlelere aktarmanın en güzel dili sanattır. Halepçe’yi beyaz perdeye aktarmamızın nedeni de budur. BDP Genel Başkanı Selahattin DEMİRTAŞ’da bu projeyi benimseyen ve destekleyenler arasındadır. Filmin fragmanını sadece ben izledim. 6 ay süren çekimlerin ardından son aşamaya geldik. Şimdi bizi gala heyecanı sardı. Diyarbakır, İstanbul ve Erbil olmak üzere üç gala düşünüyoruz.
Cumhurbaşkanı, Başbakan olmak üzere tüm bürokrasi, sanat camiası ve sivil toplum örgütü temsilcilerini davet edeceğiz. Bu filmde emek var, ter var, gözyaşı var, duygu var, hayatın ta kendisi var… Büyük ses getireceğini ve gişe rekoru kıracağından eminim. Bu projede yer almaktan ve bu filmi dünyaya sunmaktan onur duyuyorum. Van depreminden dolayı geciktirdiğimiz HALEPÇE çok yakında geliyor.
