AYDIN AYDIN DA AĞLAR!
Gülümsemeleriyle, neşe ve esprileriyle insanlara umut verenlerin içinde de görünmez fırtınalar vardır. Her zaman neşeli görünen ve güldüren biri aslında yüreğinde en derin acıları gizliyor olabilir. Eğlendirerek örttüğü şey yüreğindeki hüzündür.
Bay Çepik olarak tanınan sanatçımız Aydın Aydın, ciddi bir sağlık sorunu yaşıyor. Batman’da bir düğünde fenalaştı. Ankara’dan Hakkari’ye festival için geldi. Sağ baldırında şiddetli bir ağrı his etti. Hakkari Devlet Hastanesi onu Yüksekova Devlet Hastanesine sevk etti. Baldırındaki kan pıhtı atarak beynine ve kalbine basınç yaptı.
Yüksekova’da kendisini hastanede ziyaret ettim. O neşeli adam gitmiş yerine hüzünlü, ağlamaklı biri gelmişti. Bugüne kadar katıldığı tüm etkinlik ve programlarında insanları coşturan Aydın Aydın, hasta yatağında moralsizlik içinde tedavi görüyordu.
Aslında pıhtı diye geçmemek lazım. Kalbine vursa kalp krizi, beynine vursa beyin kanaması geçirecekti. Son anda farkına vararak, daha doğrusu acı ve sancıdan takatten düşerek hastaneye kaldırıldı ve hayati tehlikesi engellenmiş oldu.
Aydın Aydın’ı en iyi tanıyanlardan biri benimdir. Doğrusu onu doğru tanıyan kim olursa olsun kendisini çok sever. Olabildiğince merhametlidir. Yardım sever ve insancıldır. İşinde çok titiz ve disiplinlidir. Dost ve akraba canlısıdır. İyi bir baba, sadık bir eş ve başarılı bir sanatçıdır. Onu sevmeyenler kendisini tanımak istemeyenlerdir. Yoğun iş temposuna rağmen her gün beş vakit namazını da kılandır.
Hasta yatağında çökmüş gözleri, kırık kalbi vardı. Bugüne kadar hiç bu denli ağır hastalık geçirmemişti. Neşe saçan adam hüzün modunda ağlamaklıydı. Ayrıldığımızda, “Hakkını helal et kardeşim” değişi yüreğimi parçaladı.
“Her şeyin başı sağlıktır. Sağlığınızı ertelemeyin. Allah herkese sağlık ve uzun ömür versin” diyerek bizi uğurladı. Ağlamak bazen güzeldir. Aydın Aydın’ın göz diplerinde sessizce akan gözyaşları yanağında takılı kaldı ve kirpiklerine yapıştı. O gözyaşları farklı renkteydi ve bahar yağmurunu andırıyordu. Ben o baharda Aydın’ın yeniden sevdiklerine koku saçarak sahnelere neşeli dönüşünü his ettim.
İlk kez ölüme ve umutsuzluğa bu denli yakın olan can dostum Aydın Aydın’a çok büyük geçmiş olsun. Bu durum bana göre ona bir sınavdı. Sağlığına daha fazla dikkat etmesi için bir uyarı ve kimin dost, kimin düşman olduğunu anlaması için de bir tercübeydi.
Hadi can dostum, saz arkadaşların, seyircilerin, dostların, bağlaman ve en çok da oğlun Arda seni bekliyor…