Bir Puanın Hesabı mı, Bir Çocuğun Hayali mi?
Hakkari, yıllardır eğitimde hep son sıralarda anıldı. Ne yazık ki bu gerçekle yüzleşmekten kaçamayız. Ancak Vali Sayın Ali Çelik’in göreve başlamasıyla birlikte kentimizde eğitim adına kıpırdanmalar başladı.
İl Milli Eğitim Müdürü Sayın Nurettin Yılmaz’ın il, ilçe, belde, köy demeden sahaya inmesi, sorunları yerinde dinlemesi umutlarımızı yeşertti. İlk defa halk, yöneticilerle aynı sofrada geleceğe dair hayaller kurmaya başladı. Yatırıma dönüşen bu samimi çabalar, halkın minnettarlığını da beraberinde getirdi.
Ama işte tam da burada durup düşünmemiz gerekiyor. Zira sistemin en temel taşı olan öğretmenlik görevinde bazı vicdan eksikliği örneklerine şahit oluyoruz. Ne yazık ki fedakârlığın olmadığı yerde başarı uzun ömürlü olmuyor.
Geçtiğimiz günlerde yaşanan bir olay, sadece bir öğrencinin değil, bir ailenin de umutlarını kırdı. Yazılı sınavlarında başarılı olan bir 6. sınıf öğrencisi, sadece bir öğretmenin "sözlü notundaki cimriliği" nedeniyle takdir değil, teşekkür bile alamadı. Öğrenci umutla karne gününü beklerken, bir puanlık fedakârlık yapılmadığı için hevesi kursağında kaldı.
İsminin açıklanmasını istemeyen bir veli şöyle diyor:
"Okul idaresi ve öğretmenler çok saygılı insanlar, buna sözümüz yok. Ama çocuğumun başarısı göz ardı edildi. Matematik sözlüsünden düşük not verdiği için takdir alamadı. Öğretmene sorduğumuzda, 'Notlara karışmayın, şikayet etmeyin, tüm öğrencileri takip edemiyoruz,' dedi. Allah rızası için, hiç mi öğrenci psikolojisini düşünmüyorsunuz? Bu çocuklar robot değil."
Bu sözlerin altını çizelim: "Bir puanlık fedakârlığı bile göstermediniz."
Eğitim sadece bilgi aktarmak değildir. Eğitim, yeri geldiğinde bir çocuğun umuduna kanat olmaktır. Öğretmenlik, bazen kağıttaki puanı değil, öğrencinin yüreğindeki gayreti ölçmektir. Sözlü not bir ölçme aracıysa, aynı zamanda öğretmenin vicdan terazisidir.
Bu çağrı bir isyan değil, bir farkındalık çağrısıdır. Öğrencilerimiz motivasyonla, umutla yetişmeli. Okul idareleri ve öğretmenler; sadece kural uygulayıcı değil, aynı zamanda rehber, destekçi ve yol gösterici olmalı. Unutmayalım, "bir öğrencinin gözündeki ışık, geleceğin meşalesidir."
Ve son olarak bir çağrı:
Hakkari artık eğitimde son sıralarla değil, başarı öyküleriyle anılsın istiyoruz. Bunu birlikte başarabiliriz. Bir puanı çok gören değil, bir çocuğun hayalini yaşatmayı görev bilen öğretmenlerle…
Bunları öğrencilere yaşatan okulların isimlerini ise çok yakında açıklayacağız.