Taha Akgül Hakkaride umudu büyüttü
Dağların Gölgesinden Şampiyonluğa: Taha Akgül Hakkâri’de Umudu Büyüttü
Yıllarca terörle, yoklukla, unutulmuşlukla anılan Hakkâri, artık sporla, başarıyla ve umutla anılıyor. Bu değişimin en güçlü işaretlerinden biri, Avrupa, dünya ve olimpiyat şampiyonu, aynı zamanda Türkiye Güreş Federasyonu Başkanı olan Taha Akgül’ün Hakkâri’ye yaptığı anlamlı ziyaretti.
Taha Akgül, sadece bir spor adamı değildir. O, bu milletin alnı açık, yüreği temiz evlatlarının nereden geldiğine, nereye ulaşabileceğine dair yaşayan bir örnektir. Şimdi ise bu örnekliği, Hakkâri’nin cefakâr, çalışkan gençlerine taşımak için buradaydı.
Hakkâri’nin bir spor salonunda, sade bir antrenmanda ter döken gençlerle buluşan Akgül, o çocukların gözlerinde hem geçmişin çilesini hem de geleceğin ışığını gördü. Ve dedi ki:
“Bu topraklardan neden bir Yaşar Doğu, bir Hamza Yerlikaya çıkmasın? Hakkâri’de güreşe büyük bir ilgi var. Gençlerde ciddi bir potansiyel var. Biz Hakkâri’ye, gençliğine, sporcusuna inanıyoruz.”
Bu sözler, sadece bir temenni değil, bir iradenin, bir umudun ve bir yol haritasının özetiydi.
Çünkü Hakkâri, her şeye rağmen vazgeçmeyen insanların şehridir. Karla örtülü dağlarında yoksullukla yoğrulmuş bedenler, sabırla ve inatla çalışarak birer sporcuya, birer kahramana dönüşebilir. Mindere çıkan o çocuklar, yalnızca rakipleriyle değil, hayata karşı da mücadele veriyor. Ve artık bu mücadelede yalnız değiller.
Taha Akgül’ün ziyareti bir anlamda Türkiye’nin vicdanının da Hakkâri’ye selamıydı. Uzun yıllar ihmal edilen bu topraklara uzatılan bir el, sıkılan bir yumruk, omza konan bir eldi bu.
Ve belki de o salonda bugün ter döken gençlerden biri, yarın İstiklâl Marşı’nı güreş minderi üzerinde dünyaya ezberletecek.
Belki de bir gün, “Hakkâri'den dünya şampiyonu çıktı” diyeceğiz…
Ve diyeceğiz ki:
“O çocuk, bir gün Taha Akgül geldiğinde moral bulan, o gün pes etmeyen, o gün inanan çocuktur.”
Şimdi sıra bizde. Bu topraklara güvenmeye, bu gençlere destek olmaya ve bu potansiyeli hak ettiği noktaya taşımaya mecburuz. Çünkü şampiyonlar sadece büyük şehirlerden değil, gönlü büyük şehirlerden de çıkar.
Ve unutmayalım:
Güreş minderi bazen kaderi değiştirir.
Hakkâri’de kader değişiyor.