Anadolu,da bolluk ve bereket anlamına gelen “Nisan yağmurları, tabiatın uyanmasını ve canlanmasını sağlayan bir hayat iksiridir.
Bu ayda, sağanak yağan yağmurla toprağa rahmet düşer, tabiat uyanır, Tıbbu-n Nebevi kitabında İbn Kayyim El-Cevziyye yağmuru şöyle anlatmaktadır:‘’Kur’an’ı Kerim’de yağmurdan çok yerde bahsedilmiştir.
Yağmurun adı kulağa, sesi ruh ve bedene hoş gelir, kulaklar onu anmakla neşelenir, kalpler onun yağmasıyla huzur bulur.
Yağmur suyu, suların en üstünü ve en yumuşağı, en faydalısı ve en bereketlisidir, hele hele gürültülü bir buluttan dökülür ve dağların oyuklarında toplanıp dinlenirse tadına doyum olmaz.
’’Enes İbn-i Malik (r.a) şöyle rivayet etmektedir; ‘’Biz Rasulullah (sas)’le birlikteydik, bu sırada yağmura yakalandık, bunun üzerine Rasulullah (sas), ridasını çıkardı,
vücuduna yağmur dokundu ve ‘Bu yağmur Allah’u Teala’nın henüz yeni yarattığı bir yağmurdur.’ Buyurdu Ebus- Suud Efendi hazretleri Nisan yağmurları hakkında Nisan yağmuru, içen kimseye faydalıdır; bütün hastalık ve ağrılara karşı yararlıdır.
Mevlana “Nisan Tası’’adı verilen kaplara topladıkları nisan yağmurlarını, dergahı ziyarete gelen misafirlerine ikram ediyor, bu suyun bazı dertlere şifa olacağına inanıyordu.Temiz kaplarda toplanan sular, baharın bolluk ve bereket getirmesi ya da hastalıklardan arınma düşüncesiyle içiliyordu.
Mevlevilikte nisan suyu geleneğinin 21 Nisan-21 Mayıs arasını kapsayan zaman diliminde yağmurların biriktirilmesine Mevlana'nın "Bahar yağmuru nasıl tabiatı canlandırıyorsa seninde dimağını ve bedenini o şekilde canlandırır,der.
Bitki ve ağaçların çiçek tozları, reçine, eterik yağlar, çiçek polenleri, rüzgar ve hava akımıyla atmosfere karışır, yağmurla birlikte yeryüzüne düşer.Laktik asit bakterileri de özellikle yaş bitkiler üzerinde, meyveler ve çiçekler üzerinde daha yoğun olarak vardır.
Her taraf bir anda yeşillenir. tüm canlılar için son derece yararlı olduğu demir, mangan, çinko, diğer elementler ve proteinin temeli olan aminoasitlerle yüklü Nisan yağmuru zemzem suyu kadar şifadır.
Kerim kitabımızın 57. suresinin adı (Hadid= Demir Suresi) olup, bu surede bir ayet de doğrudan demirden bahsetmektedir. "Demiri de indirdik. Onda büyük bir kuvvet ve insanlar için faydalar vardır.buyurmaktadır. Demir, insan hayatında çok önemli rolü olan bir maddedir.
Demir, dünyamızda en çok bulunan dört elementten birisidir. Demir madeni tabiatta umumiyetle bileşimler halinde bulunur. Aslında gökten demir ile beraber her türlü amino asitler de yağıyor. Nisan yağmurunda ıslanmak insana sağlık verir.
Saçları uzamayanlar, başlarını bu nisan yağmuruyla yıkarken, vücuda zindelik ve enerji kazandırır. Çünkü içinde kullanılabilir demir vardır. Kış boyunca en alt seviyeye inen vücudun demir miktarını en doğal yoldan geri kazanabilirsiniz.
Nisan yağmurlarından faydalanmanın en kolay yolu yağmurun altında ıslanmak, Nisan ayında tabiata daha pozitif, daha farklı bir bakış açısı ile bakıldığı da "Tabiatın boyutlarını renk, tomurcuklarını havzanıza kaydedin, Derler ki nisan yağmurları bereketice yanına alıp gökyüzünden yeryüzüne inermiş, bütün canlıların canlanmasına vesile olurmuş bu yüzdendir deniz altındaki canlılar nisan yağmuru damlaları için yüzeye çıkarlar.Nisan yağmuru yılanın ağzına düşse zehir, midyenin ağzına düşse inci olur.
Anadolu’da nisan yağmuru şu sözlerle anılır:“Nisan yağmuru koyunun sırtında et,Bal arısında bal, tarlada ot yapar.‘’Nisan yağmuru zemzem suyu gibidir.
Nisan yağmurunun en ilginç özelliklerinden biri de yağmur suyuyla mayalanan yoğurdun tutması. Bu gelenek Anadolu’da hala devam ettirilir.
Peygamberimizin doğumu nisan ayında ile birlikte nisan yağmuru onunla bereketlendi,Rabbimiz bir kum tanesini bile inciye ,kömürü elmasa çevirdiğini ve bunun nasıl bir mucize olduğunun farkında değiliz. Sıradan bir şeymiş gibi algılıyoruz.
Oysa ne büyük ve ne inanılmaz mucizeler gerçekleşiyor. Evcil hayvanlara bu sudan içirin, mümkünse yağmurda dolaştırın, evde yaşlılar varsa onların ellerine, yüzüne yağmur suyu sürünüz.
Yağmur gördüğünüzde dışarı çıkıp bol bol ıslanın! Nisan yağmurları içme ve kullanma sırasında da bu özellikleri nedeniyle önemli yarar sağlar.
Ancak hava kirliliğinin yoğun olduğu kentlerde faydadan çok zarar verir. Ülkemizde bazı bölgelerde lodosla birlikte gözlenen toz aşınımının, Kuzey Afrika'dan rüzgarla gelen çöl tozları olduğunu,
Çöl tozlarının her mevsim Anadolu'ya geldiğini ancak yoğun toz aşınımlarının özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde daha sık gözlendiğini,Tozun ardından bereketli bahar yağmurlarının başlayacağını, Bu yağışların bereketli olmasını çöl tozları sağlıyor. Yağışın ardından gelecek yağmurlarda şemsiye açmayın ıslanmaktan çekinmeyin diyoruz. Sefer KAÇMAZ
