Nevzat Kızılban

Nevzat Kızılban

1 MAYIS EMEK VE DAYANIŞMANIN YÜZ YILLIK DESTANI

1 MAYIS EMEK VE DAYANIŞMANIN YÜZ YILLIK DESTANI

Takvimler 1 Mayıs'ı gösterdiğinde, dünya genelinde işçiler ve emekçiler omuz omuza gelir, alın terlerinin, mücadelelerinin ve dayanışmalarının sembolü olan bu anlamlı günü coşkuyla kutlar. 1 Mayıs, sadece bir resmi tatil olmanın ötesinde, işçi sınıfının insanca çalışma koşulları için verdiği onurlu mücadelenin, hak arayışının ve uluslararası dayanışmasının ölümsüzleştiği bir dönüm noktasıdır.

Bu anlamlı günün tohumları, 1856 yılında Avustralya'nın Melbourne kentinde atıldı. Taş ve inşaat işçilerinin, günde sekiz saatlik iş günü talebiyle Melbourne Üniversitesi'nden Parlamento Evi'ne gerçekleştirdiği tarihi yürüyüş, işçi hakları için verilen uzun soluklu savaşın ilk kıvılcımlarından biriydi. Bu cesur adım, dünyanın dört bir yanındaki emekçilere ilham kaynağı oldu.

Yıllar sonra, 4 Mayıs 1886'da Chicago'da yaşanan Haymarket Olayı, işçi hakları mücadelesinin uluslararası bir simgesi haline geldi. Polis ve işçi protestocuları arasında çıkan şiddetli çatışma, emekçilerin haklı taleplerine karşı sergilenen acımasızlığı gözler önüne serdi. Ancak bu trajik olay, işçi sınıfının dayanışma ruhunu daha da perçinledi.

1889 yılında toplanan Milletlerarası İşçi Kardeşliği Teşkilatı'nın Paris Kongresi, tarihe altın harflerle yazılacak bir karara imza attı. Amerikalı sendikacıların önerisiyle, yılın bir gününün uluslararası işçi dayanışması ve ortak bayramı olarak kutlanması kararlaştırıldı ve bu anlamlı gün "1 Mayıs" olarak belirlendi.

Türkiye'de ise 1 Mayıs'ın yankıları gecikmedi. İlk kez 1906 yılında kutlanan bu özel gün, 1908'de Üsküp'te, 1910'da Rumeli'nin çeşitli şehirlerinde ve nihayet 1912'de İstanbul'da emekçilerin coşkulu katılımıyla kutlandı.

Cumhuriyetin ilanından sonra da 1 Mayıs, işçi sınıfının haklı taleplerini dile getirdiği, dayanışma duygularını pekiştirdiği bir bayram olarak kutlanmaya devam etti ve resmi tatil olarak kabul edildi. Bu günde, "Emek ve Dayanışma Günü" adı altında işçilere ve emekçilere adanmış anlamlı etkinlikler düzenlenir, kamu kurumları ve birçok özel sektör kuruluşu tatil olur.

Ne yazık ki, Türkiye'de 12 Eylül 1980 askeri darbesiyle 1 Mayıs kutlamalarına bir ara verildi. Milli Güvenlik Konseyi tarafından getirilen yasaklarla birlikte, bu anlamlı gün resmi tatil olma özelliğini de yitirdi ve "Bahar ve Çiçek Bayramı" adı altında farklı bir anlam yüklenmeye çalışıldı. Ancak işçi sınıfının azimli mücadelesi ve toplumsal talepler sonucunda, 2008 yılında 1 Mayıs yeniden "Emek ve Dayanışma Günü" olarak resmi tatil ilan edildi.

Bugün, 1 Mayıs sadece geçmiş mücadelelerin bir anıtı değil, aynı zamanda geleceğe yönelik umutların da yeşerdiği bir gündür. İşçi sınıfının insanca çalışma koşulları, adil ücret, sosyal güvenlik ve eşitlik gibi temel hakları için verdiği mücadele, günümüzde de farklı biçimlerde devam etmektedir. 1 Mayıs, bu haklı mücadelenin sesi olmak, dayanışmayı güçlendirmek ve emekçilerin omuz omuza vererek daha aydınlık bir geleceği inşa etme kararlılığını yinelemek için eşsiz bir fırsattır.

Unutmayalım ki, uygarlığın ve refahın temelinde alın teri ve emek yatar. 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlu olsun! İşçilerin ve emekçilerin onurlu mücadelesi daim olsun! Nevzat KIZILBAN İzmir Büyükşehir Belediyesi

Bu yazı toplam 237 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YASAL UYARI: Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Hakkarihabertv.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
Nevzat Kızılban Arşivi

Hakkarimizin kanayan yarası tefecilik

17 Nisan 2025 Perşembe 21:47