Öncelikle şunu netleştirelim: Sümbül Mahallesi’nde belediyenin rutin dağıtım programına göre düzenli su veriliyor. KYK yurdu da mahallenin diğer haneleriyle aynı şekilde su alıyor. Hatta ihtiyaca göre itfaiye ekibi tarafından ek su takviyesi de yapılıyor.

Türkiye’nin birçok yerinde olduğu gibi Hakkari’de de su kaynaklarında ciddi bir azalma yaşanıyor. Mevsimsel kuraklık, iklim değişikliği tüketim, suyun tasarruflu kullanılmasını zorunlu hâle getiriyor.

Bu nedenle Hakkari Belediyesi son aylarda defalarca su tasarrufu çağrısı yaptı, programlı su dağıtımına dikkat edilmesini istedi.

Tüm bu gerçekler ortadayken, bazı kişilerin öğrencileri organize şekilde protestoya yönlendirmesi dikkat çekici. Dahası, öğrencilerin protesto yaptığı saatlerde bile protestonun tam gerçekleştiği bölgede su akışı mevcuttu. Yani durumun teknik ya da altyapısal bir problemden değil, bilgilendirme eksikliği üzerinden yaratılmaya çalışılan bir algıdan kaynaklandığı görülüyor.

Elbette gençlerin talepte bulunması, seslerini duyurması en doğal haklarıdır. Ancak bu hak, yanlış bilgiler üzerinden kullanıldığında hem mahalle halkını hem de yerel idareyi haksız yere suçlayan bir tablo ortaya çıkıyor. Böyle dönemlerde sağduyu, gerçek bilgi ve ortak sorumluluk çok daha kıymetli.

Hakkari’nin su kaynakları sınırsız değil. Şehrin tamamı aynı program dahilinde su alıyor. Su sıkıntısının önüne geçmenin yolu; protestolarla değil, bilinçli tüketimle, tasarrufla ve doğru bilgilendirmeyle mümkün.

KYK yurdundaki gençlerimize de düşen görev, hem kendi tüketim alışkanlıklarını gözden geçirmek hem de sosyal medya yönlendirmeleriyle değil, yetkililerin resmi açıklamalarıyla hareket etmektir. Çünkü şehir hepimizin, su hepimizin.