Hakkâri Futbolunun Efsane İsmi: Nazım Erdoğan
Hakkâri Futbolunun Efsane İsmi: Nazım Erdoğan
Hakkâri Haber TV Spor Köşesi.
Her hafta pazartesi günleri, Hakkâri futbolunun geçmişine damga vurmuş eski futbolcular ve efsaneleşmiş isimler, Murat TAŞ’ın kaleminden sizlerle buluşuyor.
Hakkâri’nin futbol hafızasında iz bırakan kahramanların hikâyeleri, anıları ve unutulmayan mücadeleleri artık her pazartesi spor köşesinde…
Bir şehrin spor tarihi, sadece sahada alınan galibiyetlerle değil; emek veren, ter döken, gönlünü ortaya koyan isimlerle yazılır.
Hakkâri futbolunun temellerini atan, kentin sahipsizliğine rağmen gençliğe yön veren efsane isimlerden biri de Nazım Erdoğan’dır.
Nazım Erdoğan, yalnızca bir futbolcu değildi. O, futbolu Hakkâri’ye taşıyan, şehri bu oyunun heyecanıyla tanıştıran öncülerden biriydi.
Sahadaki mücadelesi, yalnızca bir maçın kazanılması için değil, bir kentin gençliğine yol açmak içindi. Kardeşi Namık Erdoğan ile birlikte, o dönem imkânsızlıklar içinde Hakkâri futboluna renk katan, futbolun şehrin ruhuna işlemesini sağlayan emektarlardandı.
Erdoğan ailesi, Hakkâri’nin köklü ailelerinden biri olarak, hem futbola hem eğitime gönül verdi.
Nazım Erdoğan’ın edebiyat öğretmenliği ve ardından İl Milli Eğitim Müdürlüğü görevinde bulunması, eğitime olan inancının en büyük göstergesiydi.
Onlar için futbol sadece bir oyun değil; gençlere disiplin, kardeşlik ve dayanışma aşılayan bir yaşam biçimiydi.
Bu ailenin Hakkâri’ye katkısı sadece futbol ve eğitimle sınırlı kalmadı. Türkiye’nin sanat dünyasına yön veren değerli isimler –Yılmaz Erdoğan, Mustafa Erdoğan ve Deniz Erdoğan– yine bu aileden yetişti.
Bir yandan sahada futbol, bir yandan sahnede sanat… Erdoğan ailesi, Hakkâri’nin hem sporuna hem kültürüne damga vuran, iz bırakan bir miras bıraktı.
Bugün Hakkâri futbolu konuşuluyorsa, bugün bu şehirde gençler topun peşinden koşuyorsa, bu çabanın temelinde Nazım Erdoğan gibi öncülerin emeği vardır. Onun adı, yalnızca eski bir futbolcunun adı değil; Hakkâri’nin spor hafızasında bir efsane, bir öğretmen, bir yol gösterici olarak yaşamaya devam etmektedir.
Hakkâri’nin sahipsiz bırakılan futboluna sahip çıkan, gönlünü veren bu emektarların hatırlanması, geleceğe ışık tutacaktır.
Çünkü bir şehir, ancak geçmişteki emekçilerini anarak geleceğini inşa edebilir.