Hakkâri’nin karla çevrili dağlarının arasında, Dağgöl Mahallesi’nde 1945 yılında dünyaya gelen bir çocuktu İhsan Aksaç.

O, bu şehrin sesiydi, vicdanıydı, futbol topunun ardına düşen ilk kuşaktandı. Hakkâri’nin yoksulluğu, imkânsızlıkları içinde büyüyen ama yüreğiyle, emeğiyle, karakteriyle büyüklüğü seçen bir insandı.

İhsan Aksaç, 12 kardeşli büyük bir ailenin evladıydı. Babası İsmail Aksaç, Hakkâri’nin saygın, sözü dinlenen, eli açık insanlarından biriydi.

O yıllarda Hakkâri’de lise okumak bile bir ayrıcalıktı. İhsan, bu zorlu yolda azmiyle ilerledi, Hakkâri Lisesi’nden mezun oldu.

Aynı sıraları Avukat Cumhur Keskin, A. Gani Elmas, Avukat Naim ve Hamit Geylani, Namık Erdoğan, gibi Hakkâri’nin geleceğine yön verecek isimlerle paylaştı.

Maddi imkânsızlıklar nedeniyle yükseköğrenimine devam edemedi belki ama hayat üniversitesinde en zor dersleri başarıyla verdi.

Henüz ortaokul yıllarında omzuna yük bindiren hayatla erken tanıştı. Gündüzleri çalışır, akşamları kitaplarının başına otururdu.

Yaz tatillerinde YSE’de mevsimlik işçi olarak çalışır, kazandığı parayla hem ailesine katkı sunar hem de kendi ayakları üzerinde durmayı öğrenirdi. Ama onun kalbinde hep başka bir sevda vardı: futbol.

1960 yılında, daha 15 yaşında bir delikanlıyken toprak sahalarda topun peşinde koşmaya başladı. O günlerin Hakkâri’sinde bir futbol topu bile bulmak zordu. Ama İhsan Aksaç ve arkadaşları, çamurun, taşın, tozun içinde gönüllerince oynarlardı.

Hakkâri Gücü formasıyla sağ bekte görev yapardı. Hırslıydı, mücadeleciydi, en önemlisi efendiydi. Onun top sürüşü, sahadaki disiplini, centilmenliği hâlâ eski dostlarının dilindedir.

O dönemlerde İstanbul takımlarında oynayabilecek kapasitede bir yetenekti. Ama kaderin Hakkâri sayfası, onu bu şehirden koparmadı. Ekonomik şartlar, aile sorumlulukları, imkânsızlıklar onun yolunu sınırladı ama hayallerini asla küçültmedi.

1968 yılında Ziraat Bankası Hakkâri Şubesi’nde göreve başladı. Ardından Hakkâri Radyosu’nda mikrofonun başına geçti. Cumartesi istek programlarında sesiyle, üslubuyla, samimiyetiyle herkesin gönlünde taht kurdu. Onun sesini duyan herkes, Hakkâri’nin o sıcak, içten ruhunu hissederdi.

Futbolu bıraktıktan sonra da spordan hiç kopmadı. 1980-1986 yılları arasında Hakkâri Zapspor Kulüp Başkanlığı görevini yürüttü.

O yıllar Zapspor’un en zor ama en güzel dönemleriydi. İhsan Aksaç, futbolculara bir başkan gibi değil, bir ağabey gibi yaklaşırdı. Onun tek derdi Hakkâri futbolunu en iyi noktaya taşımaktı. Kulübü ayakta tutmak için kimi zaman kendi cebinden harcar, kimi zaman dostlarının kapısını çalardı.

Gazetecilik yönüyle de tanındı. “Halkın Sesi” gazetesinde uzun yıllar yazı işleri müdürlüğü yaptı. Yazılarında hep halkın sesi, Hakkâri’nin sesi oldu. Gerçeğin yanında, adaletin safında durdu. Siyasetle ilgilendiği dönemlerde de dürüstlüğü, dik duruşu ve insana olan sevgisiyle fark yarattı.

Doğayı severdi, gezmeyi severdi. Her fırsatta bir dağın eteğinde, bir derenin kıyısında huzuru arardı. Çünkü onun ruhu, Hakkâri’nin doğasıyla bir bütündü.

İhsan Aksaç, yedi çocuk babasıydı. Çocuklarına her zaman emeğin, dürüstlüğün, sevginin önemini öğretti. Onlara bırakabileceği en değerli miras, isminin temizliği ve ardında bıraktığı güzel hatıralardı.

Hakkâri futbolunun efsane ismi İhsan Aksaç’ın torunu Yusuf Taha Aksaç, bugün dedesinin izinden gidiyor. Küçük yaşlardan beri futbola büyük bir sevgiyle bağlanan Yusuf Taha, dedesi gibi yetenekli, çalışkan ve futbola adanmış bir genç.

Şu anda Hakkâri Amatör Ligi’nde Sümbülspor forması giyen Yusuf Taha’nın en büyük hedefi, dedesi İhsan Aksaç’ın bıraktığı mirası yaşatmak ve onun gurur duyacağı bir futbolcu olmak. Her maçta, her adımda dedesinin adını onurla taşıyor.

10 Ocak 2010’da aramızdan ayrıldı. Ardında sessiz bir özlem, koca bir vefa bıraktı. Bugün Hakkâri futbolu, hâlâ onun ve onun kuşağının emekleriyle ayakta duruyorsa, bu topraklarda top koşturan her gencin yüreğinde İhsan Aksaç’ın izi vardır.

Bir dönemin futbolcusu, bir dönemin sesi, bir dönemin yüreği…

O artık aramızda değil belki ama adı, Dağgöl’ün rüzgârında, Zap’ın sularında, toprak sahaların anılarında yaşamaya devam ediyor.

Hakkâri futboluna, radyosuna, halkına bıraktığın tüm güzellikler için…

Sonsuz minnetle, rahmetle anıyoruz seni, İhsan Aksaç.