Nevzat Kızılban

Nevzat Kızılban

Ezen ve ezilen ulus kardeşliği üzerine sosyolojik ve politik analiz

Ezen ve ezilen ulus kardeşliği üzerine sosyolojik ve politik analiz

İşgalci Zihniyet ve Sömürülen Ulus İlişkisi: Kardeşlik Mümkün mü?
Toplumsal ilişkileri anlamlandırmaya çalışırken, karşımıza çıkan en karmaşık ve hassas konulardan biri de iktidar ilişkileridir.

Özellikle işgalci, retçi, inkârcı, imhacı, tekçi, ırkçı, ezen ve sömürgeci bir zihniyet ile ezilen, varlığı inkâr edilen ve sömürge durumuna düşürülmüş bir ulus arasındaki ilişki, "kardeşlik" gibi bir kavramla açıklanabilir mi? Bu soru, sosyolojik, politik ve etik boyutlarıyla derinlemesine incelenmesi gereken bir meseledir.

Kısa ve net bir cevap vermek gerekirse: Hayır, bu iki taraf arasında gerçek anlamda bir kardeşlik ilişkisi olamaz. Bu durumun nedenlerini anlamak için, bu iki farklı "aktörün" doğasını ve aralarındaki ilişkinin dinamiklerini çözümlemek gerekmektedir.

İşgalci, Retçi ve Sömürgeci Zihniyetin Anatomisi
Bu tür bir zihniyet, genellikle belirli bir grubun veya devletin, başka bir grubu veya devleti tahakkümü altına alma arzusundan beslenir. Temel özellikleri şunlardır:

İşgalcilik: Fiziksel olarak bir bölgeyi veya ülkeyi ele geçirme ve üzerinde egemenlik kurma eylemidir. Bu sadece askeri bir işgal değil, aynı zamanda kültürel, ekonomik ve politik bir hegemonyayı da içerir.
Ret ve İnkar: Sömürülen ulusun varlığını, kimliğini, tarihini, kültürünü ve haklarını reddetme eğilimi.

Bu, genellikle asimilasyon politikalarıyla veya soykırım girişimleriyle kendini gösterir.

İmhacılık: Sömürülen ulusun varlığını fiziksel veya kültürel olarak ortadan kaldırma amacı güden politikalar. Bu, doğrudan şiddet, katliamlar, zorla göç ettirme veya kültürel değerleri yok etme şeklinde olabilir.

Tekçilik ve Irkçılık: Kendi kimliğini, kültürünü ve ırkını üstün görme, diğerlerini aşağılama ve farklılıkları ortadan kaldırma amacı. Bu, ırkçı ideolojilerle beslenir ve "biz" ve "onlar" ayrımını keskinleştirir.

Ezen ve Sömürgecilik: Sömürülen ulusun kaynaklarını, emeğini ve topraklarını kendi çıkarları doğrultusunda kullanma. Bu, ekonomik sömürüyü, siyasi baskıyı ve kültürel tahakkümü içerir.
Bu zihniyetin temelinde, eşitsizlik, hiyerarşi ve tahakküm arzusu yatar. Kendi çıkarları için başkalarını araçsallaştırma eğilimindedir ve diğeriyle eşit bir ilişki kurmayı reddeder.

Ezilen, Varlığı İnkar Edilen Sömürge Ulusun Durumu
Bu ulus, işgalci zihniyetin doğrudan hedefi ve kurbanıdır. Temel özellikleri şunlardır:

Ezilmişlik: İşgalci güç tarafından uygulanan baskı, şiddet ve ayrımcılık sonucunda siyasi, ekonomik ve sosyal olarak dezavantajlı konuma düşürülmüş olma.

Varlığı İnkar Edilme: Kimliğinin, dilinin, kültürünün ve tarihinin işgalci güç tarafından tanınmaması, küçümsenmesi veya yok sayılması.

Sömürge Konumu: Kendi kaderini tayin hakkından yoksun bırakılmış, kaynakları elinden alınmış ve işgalci gücün çıkarlarına hizmet etmeye zorlanmış olma.
Direniş ve Kimlik Mücadelesi: Varlığını sürdürmek, kimliğini korumak ve özgürleşmek için sürekli bir mücadele içinde olma.
Bu ulusun temelinde ise, hayatta kalma mücadelesi, onur, özgürlük ve kendi kaderini tayin etme arzusu yatar.
Neden Kardeşlik Mümkün Değil?
Kardeşlik, karşılıklı saygı, eşitlik, empati, karşılıklı tanıma ve dayanışma gibi temel değerler üzerine inşa edilmiş bir ilişkidir. Yukarıda bahsedilen zihniyet ve ulusun durumu göz önüne alındığında, bu değerlerin varlığından söz etmek mümkün değildir.

Güç Asimetrisi ve Tahakküm: İşgalci zihniyet, karşılıklı bir ilişki değil, tek taraflı bir tahakküm ilişkisi kurar. Ezilen ulus, bu ilişkinin bir tarafı değil, nesnesidir. Güçlü olanın zayıfı ezdiği bir durumda kardeşlikten bahsedilemez.

İnkar ve Reddediş: İşgalci zihniyetin ezilen ulusun varlığını inkâr etmesi, temel bir saygı eksikliğini gösterir. Kardeşlik, diğerinin varlığını ve kimliğini koşulsuz kabul etmeyi gerektirir.

Çıkar Çatışması: İşgalci zihniyetin temel amacı sömürü ve kendi çıkarlarını dayatmakken, ezilen ulusun amacı özgürleşmek ve kendi çıkarlarını savunmaktır. Bu temel çıkar çatışması, kardeşlik ilişkisinin önündeki en büyük engeldir.

Adaletsizlik ve Travma: İşgal ve sömürü süreçleri, ezilen ulus üzerinde derin travmalar, adaletsizlikler ve acılar bırakır. Bu tür bir geçmişin üzerine inşa edilecek bir "kardeşlik" ilişkisi, gerçek olmaktan uzak ve zorlama olacaktır.

Ortak Değerlerin Yokluğu: Kardeşlik, belirli ortak değerler ve hedefler etrafında şekillenir. İşgalci zihniyetin değerleri, ezilen ulusun değerleriyle tamamen zıttır. Biri özgürlüğü kısıtlamak isterken, diğeri özgürleşmek ister.
Sonsöz
Özetle, işgalci, retçi, inkârcı, imhacı, tekçi, ırkçı, ezen ve sömürgeci bir zihniyet ile ezilen, varlığı inkâr edilen, sömürge durumuna düşürülmüş bir ulus arasında kardeşlik ilişkisi kurulması, tanım gereği mümkün değildir.

Bu iki taraf arasındaki ilişki, ancak tahakküm, direniş ve mücadele ekseninde okunabilir. Gerçek bir kardeşlik ilişkisi, ancak sömürünün son bulması, adaletin tesis edilmesi, varlığın karşılıklı olarak tanınması ve eşitlik temelinde yeni bir başlangıç yapılmasıyla mümkün olabilir.

Aksi takdirde, "kardeşlik" söylemi, sadece işgalcinin tahakkümünü meşrulaştıran veya ezilenin direnişini zayıflatmaya çalışan bir araç olarak işlev görecektir. Burada konu kapsamlı bir şekilde ele alınarak sosyolojik ve politik boyutları irdelenmektedir. Hevgırtına Colemêrgiyan NK

Bu yazı toplam 751 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YASAL UYARI: Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Hakkarihabertv.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
Nevzat Kızılban Arşivi

Katramas Çayı Islah Projesi:

18 Temmuz 2025 Cuma 09:26

CEHALETİN GÖLGESİNDE BİLGELİK

13 Temmuz 2025 Pazar 20:59

Hakkari: Doğanın Kalbinde Bir Cennet

01 Temmuz 2025 Salı 09:13

Hakkari düğünleri ve dayanışma

28 Haziran 2025 Cumartesi 20:08

Kürdçe: Dünya Dillerinin Anası

24 Haziran 2025 Salı 15:00

BUGÜN BABALAR GÜNÜDÜR

16 Haziran 2025 Pazartesi 09:10