Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Abdullah Zeydan, CNNTürk’te Şirin Payzın’ın programına katıldı. Zeydan, “O günkü konuşmanın tamamı dinlenmeden içinden seçilmiş ifadelerim kullanılmış, sanki tehdit ediyormuşum gibi değerlendirilmiştir
. Ben kardeşlikten, barıştan yanayım. HDP barıştan yanadır. Kısacık cümlemden dolayı Türkiye halklarını üzmüşsem, insanlarımızdan özür dilerim” dedi.
Zeydan yaptığı açıklama şöyle:
“Son 2-3 gündür havuz medyası tarafından şahsıma karşı hiç hak etmediğim şekilde çok uzun bir konuşmamın küçücük bir kısmını alarak, sanki Türkiye halklarını, Türkiye’yi tehdit etmişim gibi bir intiba yaratmaya çalışıyorlar. Bu konu da şunu arz etmek istiyorum değerli izleyicilerimize. Şimdi Son 40 günde Hakkari bölgesine Rojava’dan 50’ye yakın DAİŞ terör örgütü tarafından katledilen insanlarımızın cenzeleri geldi. O gün de DAİŞ tarafından Suruç’ta Katledilen bir öğretmenimizin cenaze töreninden sonra bir konuşma gerçekleşiyor. Bunu sanki bir tehdit gibi algılattılar.
“Hep barışa vurgu yapan bir konuşmaydı”
Yalnız şunu samimi olarak söylüyorum, konuşmanın tamamını eğer fırsat olursa insanlarımız dinlerse ne olursa olsun asla barıştan taviz vermemiz gerektiğini, bu ülkeyi tekrar kaosa sürüklemek isteyen bu ülkede tekrar kardeş kanının akmasına sebep olan kim olursa olsun bu zihniyete karşı barışı hep beraber her zamankinden daha fazla sahiplenmemiz gerektiğini, dile getiren hep barışa vurgu yapan bir konuşmanın içerisinde küçücük bir bölüm alınmış ve bunun üzerinde HDP Milletvekili Türkiye’yi Türkiye halklarını tehdit eden bir konuma getirdiler.
“Türkiye halklarına karşı bu tarzda bir tehdidim olmamıştır”
Benim asla öyle bir konuşmam niyetim olmamıştır. Benim Türkiye halklarıyla İstanbul’lu kardeşimle Trabzonlu kardeşimle, Rize’deki kardeşimle hiç bir problemim yok.
Benim ama yıllardır, 3 yıldır Sayın Öcalan’ın bir mektupla başlattığı bu çözüm sürecini, Türkiye’de duran kardeş kanını tekrar akıtmaya çalışan kendi kişisel menfaatleri uğruna Türkiye’yi ateş atan, açık açık Türkiye halklarının, gençlerinin ölümüne sebep olacak savaş taraftarı insanlara karşı demokratik bir lanetleme şeklinde o söylemim olmuştur. Asla benim başka Türkiye halklarına Türkiye’nin herhangi bir kurumuna karşı bu tarzda bir tehdidim olmamıştır.
“Barış için HDP’de yer aldım”
Konuşmamın tamamını eğer siz uygun görürseniz sizin programınızda da ses kaydını getirir vatandaşlarımıza dinletirim. Bu konun böyle bilinmesi gerekiyor.
Türkiye’nin barışına Türkiye’de akan kardeş kanın durmasına katkıda bulunmak için Halkların Demokratik Partisi’nde yer aldım. Gerçekten bu niyet saf bir niyettir. İyi bir niyettir ve Türkiye’de aklan kardeş kanın ilelebet durması için her zamankinden daha fazla barışa sahip çıkmamız gerekiyor.
“Türkiye’nin bölünmemesinin teminatı HDP’dir”
Türkiye’nin birliği ve bütünlüğü üzerinde dedikodular dolaştırılıyor. Seçimden önce de oldu. Şunu kısaca bir net söyliyim. her yerde de söyledik. Bugün Türkiye’nin bölünmemesinin teminatı HDP’dir. HDP barıştan yanadır. Eğer benim bu barışa yönelik söylemelerimin hepsinden ayrıştırılarak kısacık bir cümlemden dolayı Türkiye halkında, barıştan yana olan Türkiye halklarını üzmüşsem o değerli insanlarımızdan da özür dilerim.
Ama şunu da net söyliyim savaşta ısrar eden, Türkiye’de kandan beslenen Türkiye’yi kan gölüne çevirmek isteyen zihniyeti de hep beraber lanetleyerek, tükürüğümüzde boğmamız gerektiğini de tekrar söylemek istiyorum.”
Hakkari Yüksekova Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Zeydan hakkında bu ifadeler hakkında fezleke hazırlanmıştı.
