Dağın Ardındaki Işık — Nurettin Yılmaz’ın İzinde Hakkâri
Bazı insanlar vardır; bir kentin çehresini sadece sözle değil, icraatla değiştirirler.
Hakkâri’nin dağlarına, yoksulluğuna, sessizliğine rağmen geleceğe umut aşılayan bir isim: Hakkari İl Milli Eğitim Müdürü Nurettin Yılmaz. Eğitimden spora, gençlikten altyapıya dek attığı her adım, bu memleketin yüreğine dokunan sessiz ama güçlü bir çığlıktı.
Nurettin Yılmaz, sadece sınıfları değil, yürekleri de eğiten bir eğitimci olarak Hakkâri'de bir iz bıraktı. Yıllarca ihmal edilmiş, kıyıda köşede bırakılmış, “zaten bir şey olmaz” denilen bir coğrafyada o, “buradan da olur” dedi.
Köy okullarından şehir merkezine kadar uzanan bir eğitim seferberliği yürüttü. Ama işi sadece akademik başarıyla sınırlı tutmadı; o, çocuğun ruhuna, spora, hayale, heyecana da dokundu.
Kayak, futbol, atletizm, yüzme... Belki başka illerde sıradan kabul edilen bu alanlar, Hakkâri’de onun vizyonuyla filizlendi. Binlerce gence kayak sporuyla tanışma fırsatı sundu.
Kışın karla kapanan köy yollarını, umutla dolan kayak pistlerine çevirdi. Futboldan basketbola, gençleri sahalara çekerek kötü alışkanlıklardan uzak tutmanın en güzel yolunu gösterdi: Onlara alan açtı.
Hakkâri’de bir çocuğun geleceği için mücadele eden biri olarak, gençliğin sesini duydu. Dilsiz bırakılmış bu coğrafyaya yeni bir dil kazandırdı: Umudun dili.
Yoksul mahallelerden çıkan nice çocuk onun sayesinde okulunu bitirdi, spora başladı, belki de hayata ilk defa inandı.
Bugün Hakkâri'de bir genç çantasını sırtına alıp okula gidiyorsa, bir çocuk kayak yapabiliyorsa, bir kız öğrenci futbol topuna dokunabiliyorsa, bunun arkasında Nurettin Yılmaz’ın sessizce verdiği büyük emek yatıyor.
Unutulmamalı: Dağlar, sadece yük değildir. Bazen ışığı en iyi yansıtan zirvelerdir.
Ve Nurettin Yılmaz, o ışığı Hakkâri’nin en karanlık noktasına kadar ulaştıran bir ışıktı.