Bir Cennet Şehir Hakkari
Hakkari 'yi nerden başlamalıyım anlatmaya bilmiyorum ama hayatımın en güzel yıllarının bir kısmını burada geçirmiş olduğumdan bahsedebilirim.
Van'a geldikten sonra şaşırmıştım açıkçası o denli gelişmiş olabileceğini o zaman için ilk etapta düşünemedim.
Otobüse bindikten sonra belki Hakkari de beni böyle şaşırtır diye devam ettim.
Yol boyunca virajlar, yüksek dağlar, zap suyu...
Derken evet geldim ama tabi beklediğim gibi değildi. Mahrum olduğu noktalar hemen göze çarpıyordu.
İlk etapta arkama bakmadan dönmek istesem de iyi ki dönmemişim.
İnsanları o kadar iyi ki...Yani kelimeler ile bazı şeyleri anlatmak mümkün değil. Seni, sen olarak kabul edip sorgulamadan, yargılamadan aileden bir üye gibi görüyorlar .
Hangi aileye giderseniz gidin, varlıklı ya da varlıksız, o buzdolabı misafir için hazır.
Dışarıda mı kaldın, sorgu yok sual yok, yatağın hazır.
Böyle anlatınca garip geliyor değil mi?
İnsan bu devirde kime böyle güvenir ki, başımıza ya bir şey gelirse?
Tabi ki hayat tecrübesi ve önlem ile gezmek durumundayız. Öte taraftan yaşadığım dönemde Hakkari 'de gördüğüm ve gözlemlediğim insani değer öncesinde pek de rastlamadığım bir tecrübeydi ve ben bunu paylaşmazsam bir şeyler eksik kalacak. Sadece ben de değilim bunu düşünen oraya giden birçok insan aynı şeyi söylüyorsa bir bildikleri var denmez mi?
Umarım iyi olma yönünde ilerleyip o güzel misafirperverliklerini kaybetmezler.
Düğünleri de muazzam bu arada. Çok kıymetli Salih Amcam vardı orada, upuzun bir listesi vardı, "bak o bize bu kadar meblağ takmış ben bunun mutlaka iki katı takmalıyım, yoksa ayıp olur "demişti.
Canım Salih Amcam, ailecek çok sevdiğimiz biri. Sonra Kıymetli Osman Kızılban, Beşir, Suzan ve daha nicesi...
Çalıştığım iş yerindeki bekçi abi söyle demişti "Sizin gibisi daha önce hiç gelmedi buraya ve gelmeyecek de" Gerçekten çok duygulanmıştım çünkü bizim dilimiz zaten ben değildi bizdi ve daima bu dil olmalıydı ama anlaşılan bekçi abi bir şeylerin eksik olduğunu iyi biliyordu.
Yüksekova, Çukurca ve Köyleri, Şemdinli...Hepsine görev kapsamında gittim ve ayrı ayrı hepsinde de doğa güzelliği, misafirperverlik gördüm.
İstiyorum ki ben de her yerde olduğu gibi burada da bir kısım kötü unsur ve kişilerin şehrin ve halkının adını lekelemesin.
Doğu Bölgesi keşfi lazım hazine gibi.
Karaman Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğünde çalıştığım süre zarfında Müdürüm olan kıymetli Servet Türegün için de Muş İlinde görevi bitirip ayrıldıktan sonra İl Halkının kendisini derin bir muhabbet ve hüzün ile uğurladığı anlatılırdı.
Şu anda da bakıyorum ki Hakkari 'nin halk insanı iyi bir Valisi var ve ben Sayın Valinin oraya çok güzel hizmetler yapacağına gönülden inanıyorum.
Kötü şeyler olmuyor mu bu hayat yolculuğunda ?
Evet, oluyor.
Fakat önemli olan kötü şeyleri unutturan iyi ve koca yürekli yoldaşlara rast gelmek.
Sevgi ile kalın.