1917 yılında İngiltere tarafından imzalanan Balfour Deklarasyonu ile büyük cesaret toplayan Yahudiler, Filistin Halkını zorla göç ettirerek nasıl elde edildiği belli olamayan İsrail Devletini 1948 yılında kurmuştur.

Uzun yıllardır, geniş kapsamlı bir devlet terörü ile İsrail’in zulmü, mazlum Filistin Halkı üzerinde devam etmektedir.

Siyonizm, İsrail Toprakları olarak betimlenen tarihî bölgelerde asırlar sonra bir Yahudi devletinin yeniden kurulması fikriyatını savunan ve destekleyen, Yahudi nasyonalizmini temel alan ideolojik bir dinî-milliyetçilik hareketidir(İsmail Çorbacı, Siyonizm'in ve Yahudiliğin Gizli Tarihi-Dünya'ya Hakim Olma Planı, (İstanbul: Çınaraltı Yayınları, 2020).

Haskala ise, Yahudi Aydınlanması manasına gelir ve Batı Avrupa’da oluşan bir harekettir.

Filistin tarihinde etkisini koruyan en trajik olaylardan biri ise Nekbe’dir. Toprak ve can kayıplarının acısı halen tazedir.

Birleşmiş Milletler’in amacı nedir?

Uluslararası barış ve güvenliği sağlamak, insan haklarını geliştirmek, devletler arasında dostane ilişkiler kurmak…Sözde! İsrail’in varlığını tanıyan BM kararları, Camp David Antlaşmaları sorunları derinleştirmekten başka ne yapmıştır acaba! BM, şu an Gazze’de son bir çocuk dahi kalmamasını mı beklemektedir? Firavun da aynı amacın peşine düşmüştü fakat bunlarda akıl, mantık, izan var mı ki ibret alsınlar!Bakın diyorlar, siz dindar olduğunuz için kaybediyorsunuz ama biz acımasız(tabi burada bilim savunucusuyuz diyorlar, sözde işte )olduğumuz için bakınız ne güzel demokrasi kılıcı(!) ile savaşıyoruz size karşı. Küstahlık böyle bir şey olmalı, dünyanın gözü önünde, bizlerin akılları ile dalga geçerek elinde kılıçla, topla, tüfekle istediğimizi yaparız diyorlar. Münafıklığın kitabını yazmışlar ya da kitabı tahrif etmişler.

İsrail, en başından beri Filistin topraklarında işgalci olmayı tercih etmiştir.Bugün demokrasi der, yarın o bisiklet ve ev dedemden kalmıştı der.Yani hırsızlığına, katilliğine bahane çok.Kaba tabirle ağzının üstüne güzel bir tokadı yemesi lazım.Hanımlar, beyler çantalarınıza sahip çıkın çünkü yarın bu benim dedemden kaldı deyip bunu da gasp etme yolunu seçebilirler .Tabi kolay değil bu.İşte o kadar kolay değil bu denli haddini aşmak.Devlet büyüklerimiz ve uluslararası arenada hakkaniyetli devletler bu hadsizliğe izin vermez.

Her ne kadar Trump Kudüs kararı ile Filistin Halkını daha zor duruma sokmuş olsa da, Abraham Anlaşmaları ile bir kısım Arap Ülkeleri Filistin Davasına ihanet etmiş olsa da her şeyin sahibi olan Allah, zalime azapların en büyüğünü yaşatacaktır.

Filistin, daima Filistinlilerin kalacak ve dünyanın hakkaniyetli ülkeleri de bugün olduğu gibi, zulüm edene tiksinerek bakacak. Hırsızlık, malikliğin her zaman zıttıydı ve hep öyle kalacak.