TRAFİK TERÖRÜ
Trafik kazalarının her yıl insanlara, ekonomiye zarar vermesi maalesef ki can acıtmaktadır. Araç kullanmak risklidir ama riskleri, olumsuz sonuçları azaltmak sürücülerin elindedir çoğu zaman. Tabi ki teknik eksiklikler ve mücbir sebep teşkil eden durumlar ayrı değerlendirilecektir. Sürücülerin araç kullanma yeteneklerinin yanı sıra, sosyo-kültürel, psikolojik, ekonomik etkenler ile coğrafi bölge özellikleri de trafik kazalarının sebepleri üzerinde etkili olabilmektedir.
İnsan faktörlü kazaların sebepleri arasında; kişilerin uyuşturucu, alkol kullanmış olarak trafiğe çıkmaları, kısa vadede uykusuzluk, araç kullanamayacak derecede halsizlik ve hastalık vb sayılabilir.
Özellikle toplu taşıma ve ağır vasıtaların, kendi mevzuatlarına göre uyması gereken kuralları çiğnedikleri zamanlar, ne kadar elim kazalar olduğunu bilmekteyiz.
Keskin virajlar, yol çukurları ve bunların görülebilirliği, aksaklıkların giderilmesi önemlidir.
Trafik kuralları hususunda verilen eğitim çok önemli olsa da en önemlisi buna uymak isteyen, insan, canlı haklarına saygı duyan bir zihniyetin varolabilmesidir.
Evanston Illinois’de yapılan bir etütte kazaların %54’ünün insan faktöründen, %36’sının yol koşullarının yetersizliğinden %10’unun araçlardaki hatalardan kaynaklandığı tespit edilmiştir (Acar 1992).
Trafik kazalarının önlenmesi açısından önemli olan, yolların projelere uygun yapılması, eğitimlerin etkin bir şekilde yapılması ve tüm önlemlerden de alındıktan sonra, kanuna uygun, ikna edici, caydırıcı, eğitici denetimlerin yapılıyor olmasıdır.
Resmi ve özel kurumlar ile dernek ve vakıfların trafik eğitimleri konusunda etkin katılımlarıın söz konusu olması uygun ve faydalı olur.Trafik denetçilerinin eğitimi de ayrı önem arz etmektedir.
Yargıtay’ın bir kararına aşağıda yer vermek isterim:
Olay tarihinde sanığın idaresindeki otomobil ile seyri sırasında sağ şeritten sol şeride geçtiği esnada, geriden gelen diğer sürücü ...'ın idaresindeki otomobil ile çarpıştığı ve maddi hasarlı trafik kazasına sebebiyet verdiği olayda, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 48/7. maddesinde ''Hususi otomobil sürücüleri bakımından 0.50 promilin, diğer araç sürücüleri bakımından 0.20 promilin üzerinde alkollü olan sürücülerin trafik kazasına sebebiyet vermesi halinde, ayrıca Türk Ceza Kanunu'nun ilgili hükümleri uygulanır.'' düzenlemesine yer verilmiş olup, olaydan bir saat sonra 75 promil alkollü olarak trafik kazasına sebebiyet veren sanığın, güvenli sürüş yeteneğini kaybetmesi sonucu almış olduğu alkolün etkisi ile trafik kazasına sebep olduğu anlaşılmakla, sanığın atılı suçtan mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği halde, beraatine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir(Yargıtay 12.Ceza Dairesi 2016/10111 Esas, 2017/7350 Karar).
Sevgi ve bilinç ile kalın.