Erol Hanlıgil

Erol Hanlıgil

Bir Ömrün Sessiz Kahramanı: BABA

Bir Ömrün Sessiz Kahramanı: BABA

O, bir hânenin sükûn bulduğu gölgedir; gür sesiyle değil, susarken bile yüreklere cesaret üfleyen dağdır. BABA'nın adı, bazen sofradaki son lokmada, bazen cebindeki son para, bazen üstündeki yırtık bir hırka, bazen de omzuna usulca düşen bir elin şefkatli dokunuşundadır. O, kelâmı az; ama varlığıyla bir ömrü omuzlayan sükûtun ta kendisidir. Bir çocuk için baba, cihânın merkezidir. Dağ gibi duruşu, hayatın fırtınasına set; bakışı, bir ömrü anlamlandıran kıble gibidir.

Evinin reisi değil yalnızca, aynı zamanda dermanı, sığınağı, yurdudur. Ve her ne kadar nasır tutmuş elleriyle anlatamasa da sevgisini; bir çift gözün ardında öylece, katıksız bir vefâyla bekler. Bazen bir yağmurdan korur gibi açar kendini; bazen düşe kalka yürüyen çocuğun ardında sessizce nöbettedir. Kendi yorgunluğunu unutur da evladının bir tebessümünde yeniden dirilir. Her gece yorgun düşse de; sabah yine evladını umuduyla kucaklar. Çünkü onun harcı fedâkârlıktır; hamuru sabır, yüreği merhamettir.

whatsapp-gorsel-2025-06-15-saat-16-45-07-bb3fe210.jpg

O, bazen bir gölgedir; yaz güneşinde bir ulu çınarın gölgesinde soluklanmaya benzer varlığı. Kimseye göstermez yorgunluğunu, geceye saklar dertlerini. Yastığına sessizce koyar başını; gözlerinden dökülen her damla, bir ömürlük yükün terennümüdür aslında. Baba... Sesi az, izleri derin bir yürektir. Konuşmaz çok, ama sustuğunda bile güvenle sarar seni.

Hayat bir han, baba o hanın mihmandârıdır.
Evin direği değil, bizzat temelidir, varlığıyla bir kış gecesi ısıtan nâr; yokluğuyla içimize çektiğimiz garip bir zemheridir.

Kahrını içine gömen, kelâmını vakar ile süsleyen ulu gölgedir ismi. Geceden ödünç alınmış gibi karanlığa sabırla bakan, ama her şafakta ümîdiyle evi dirilten bir nefs terbiyesidir adı.

Baba bir dağdır; üstüne karlar yağsa da her daim başı dik, gövdesiyle rüzgâra meydan okuyan, bir meşaledir; yanarken bile başkalarına ışık olan; bir duadır; çocuklarının alnında yazılı, duaların en içteniyle yapılan. Sessizdir belki ama varlığıyla sükûnet verir, bakışıyla güven verir, gözlerinden silinmez evladına duyduğu merhametin izi. O, ne çok konuşur ne de çok gösterir sevgisini; ama yeri sarsıldığında ev halkı titrer.

Her akşam ezanında evlâdını gözü yolda bekleten bir umut, her zor günde “baba bilir” diye evladını ferahlatan bir cevap, sözü az, lâkin yüreğinden taşan merhameti ile deryâdır, baba. Kahrı sessizce çeker, sevdayı gürültüsüzce yaşar ve dünyanın cefâsı omzuna çökse de, evlâdının omzuna bir gölge bile düşürmeyen bir yüce dağdır baba.

whatsapp-gorsel-2025-06-15-saat-16-45-06-b424e279.jpg

Kalbi kırılır belki, ama yüzüne yansıtmaz; senden gizli yıkılır ama sana güçlü görünür. Babalar böyledir; ne hislerini dillendirir, ne sevgisini yüksek sesle söyler… Ama biliriz ki, onların sevgisi az sözde, çok fedâkârlıktadır.

Ve bu dünyadan göçüp giden bir baba, artık gözle görülmeyen, ama yürekten eksilmeyen bir varlıktır. Mezarlıkta sessiz bir taş gibi görünse de, her duada yankı bulan, her başarıda “görseydi” dedirten bir izdir. O, göğe emanet edilmiş bir özlemdir artık; ne zaman yüreğimiz sızlasa, bir dua gibi dökülür dilimizden. Göğe bakan her göz, onu arar bulutların ardında. Ve dua olur artık adı, her secdede bir hüzün, her gülüşte bir eksikliktir.

Sesi susmuş olsa da kulaklarımızda çınlar her daim nasihatleri. Belki varlığıyla yoktur artık aramızda lakin yaşattığı öğüt, merhamet ve gurur her gün yeniden doğar yüreğimizde. O, bir yürektir, bizde kalanı sevgiyle çarpan; bir sığınıktır, her fırsatta kaçtığımız; bir duadır, göğe yükselmiş olsa da yeryüzünde yankısı bitmeyen.

Onun değeri hayattayken pek anlaşılmaz lakin, yokluğu sessiz bir çığlık gibi çöker hânenin üzerine. Varlığı gürültüsüz, yokluğu ise her şeyden gür.

Bir iç sızısı gibi sinede durur yokluğu.
Bir duâ kadar yakın ama bir dokunuş kadar uzaktır. Adı her anıldığında gözlerdeki buğudur artık. Ve ne vakit bir baba çocuğuna el uzatsa, bir çocuk babasının o mübarek elini arar kalbinin kıyısında.
Bir gün o suskun ellerin nasırlarını öpmek için geç kalmamak gerek.

Zira ömür, bir göz kırpımı kadar kısa; pişmanlık ise bir ömre bedel olur bazen... Kadrini bilmek, sadece saygıyla değil, bakışına umut, sesine huzur yüklemektir. Bir baba yaşarken anlaşılmalı; çünkü vefat ettiğinde geriye, “keşke”lerin yankısından başka bir şey kalmaz. Unutma, bir babanın omzu, dünyanın en emin limanıdır; ve bir gün o liman kalkarsa, dalgalarla, fırtınalarla baş başa kalırsın...

Bu yazı toplam 1369 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YASAL UYARI: Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Hakkarihabertv.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
Erol Hanlıgil Arşivi

DİLSİZ MİSAFİR...

28 Mayıs 2025 Çarşamba 16:52

Bir Ömürlük Dua :ANNE

11 Mayıs 2025 Pazar 11:02

BİR UMUDUN ARDINDAN…

04 Mayıs 2025 Pazar 10:53

HAKKARİ'DE YİTİP GİDEN CANLARA BİR VEDA

23 Nisan 2025 Çarşamba 18:15

Yol arkadaşı; ÖĞRETMEN'dir

24 Kasım 2024 Pazar 12:51

Zaman

09 Ekim 2023 Pazartesi 21:29

Sen hep.. (Kardelen)

10 Şubat 2021 Çarşamba 20:41

İNSAN OL EVLAT..!

30 Aralık 2020 Çarşamba 18:40

EHLİYETİNİZ VAR MI?

14 Eylül 2020 Pazartesi 21:28

Guşe-i Uzlet

10 Aralık 2019 Salı 22:58